Sabah büyük bi sarsılmayla uyanmıştı Felix. Etrafına bakındığında ise Minho ona bağırıyordu.
"Hey! Felix uyansana ilk iş gününe geç kalacaksın!"
Felix iş kelimesini duyduktan sonra yerinden hızla doğruldu. Evet doğru duydunuz iş günü. Felix 2 ay önce 20 yaşına girmişti ve bir işe başlaması gerekiyordu. Bir iş bulmuştu, çok ünlü bi şirkette patronun kişisel asistanı olacaktı. 1 gün önce patronunun arkadaşı ile görüşmüştü.
Arkadaşı patrondan biraz bahsetmişti. Açıkçası Felix şu anda patronun tam bir psikopat olduğunu düşünüyordu, ama en fazla ne olabilirdi ki. Zorla dokunacak hali yoktu. En fazla gece mesaiye bırakırdı. Veya çok çalıştırırdı diye düşünüyordu. Ama düşünüyordu, bilmiyordu başına geleceklerini.
Patronu Felix'ten numarasını instagramdan almıştı. Ve dün ona mesaj atmıştı.
"Yarın saat 8:30 da odamda ol yoksa pek iyi şeyler olmaz"
Şuan saat 8:40'tı. "Minho saat kaç?" Endişeyle banyoya koşarken sormuştu. "8:40 Ve geç kaldın uykucu gerizekalı" Şuan Felix'in durumunu soracak olursanız gerçekten korkmuştu. Psikopat bir patronu vardı çünkü.
Felix hemen elini yüzünü yıkadıktan sonra üzerini giyinmeye başladı. Bol bir beyaz tişört ve dar bir deri pantolon giydikten sonra dudağına çilekli renkli bir lipbalm sürdükten sonra aşağı indi. Kahvaltı yapamazdı. Hemen saçını düzenleyip mutfakta yemek hazırlayan Jeongin'e el sallayıp evden çıkmıştı. Şirketle ev mesafesi 25 dakikalık bir yoldu. Felix otobüsü 2 dakika bekleyince gelmeyeceğini düşünüp koşmaya başladı. Koşarken telefonundan saate baktığında 8:56 geçiyordu. Kesinlikle patronun çok sinirlendiğinin farkında olmalıydı.
Sonunda şirketin önüne gelmişti. "Tanrım, şükürler olsun ne bitmez bir yolmuş burası." Söylendikten sonra tam içeri girecekken bir çift el onu durdurmuştu. Arkasına baktığında iri yapılı uzun bir adam onu durdurmuştu. "Kimsiniz?" Felix göz devirip, "Ben Hwang Hyunjin'in kişisel asistaniyim. Şimdi müsadenle geçeceğim." Koruma çekildikten sonra Felix kendini havalı hissedip sırıtarak içeri girdi.
Patronunun kaçıncı katta olduğunu bilmiyordu o yüzden rastgele bi çalışana sordu. Şirket neredeyse 40 kattı. "Patronun odası 23. katta soldan 1. Oda" Felix teşekkür edip oradan ayrıldı.
Felix Pov;
Aslında korkmuyor değildim açıkçası. Patrona bak be. Kendisi gelip kişisel asistanı ile konuşmuyor arkadaşını gönderiyor. Asansöre bindiğimde 23. Kata tıklayıp beklemeye başladım. Arkamda ayna vardı yüzüme baktığımda, ah kahretsin çillerimi kapatmayı unutmuştum. Neyse boşverip önüne döndüm, asansör kapısı açıldığında çıktım ve soldan 1. Odaya doğru yürüdüm. Sanırım bu odaydı çünkü kapıda büyük yazılarla, H.HJ yaziyordu. Tekrar saatime baktığımda 9:17 geçiyordu gerçekten sıçmıştım.
Titreyen ellerimle kapıyı çaldığımda, sinirli bir ses duydum. "Gel!" Bağırmıştı. Kapıyı yavaşça açtığımda bana baktığını anlamıştım. Başımı hafifçe yere eğmiştim çünkü korkuyordum. "Yarım saat 3 dakika 8 saniye 5 salise geç kaldın!" Ne diyordu bu resmen psikopattı. Gerçekten üşenmeden saymıştı. "Özür dilerim efendim, bir daha olmayacak" kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda, off çok yakışıklıydı piç. Siyah kısa saçları, boynunda dövmesi ve giydiği takım elbise ile baştan çıkarıcıydı resmen.
"Buraya gel"
Hello bebeklerrrr yeni bi ficle gelmiskooo Aslında benim ilk ficim o yüzden birazheyecanlıyımneyse bu kadardıbyesss
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evin haşmetli abisi İçim Minhoo
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bebişekmeğimiz Jeonginnn
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu da Yongbookkkkk
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
