Siyah ve Beyaz

Tanıtım

Elimdeki tepsiyle birlikte yatağın kenarına oturdum. Meyve suyunu doldurduğum sırada keyifle bana baktı. "Bir tanrıçanın elinden yemek yiyecek kadar büyük bir sevap işlediğimi bilmiyordum."

Güldüm. "Tanrıça mı?"

Gözlerindeki parıltı artarken cevap verdi. "Uyanır uyanmaz seni gördüğümde beni cehenneme götürecek meleğin bu kadar güzel olduğuna şaşırmıştım. Seni izlemekle geçirdiğim dakikalar boyunca keşke daha erken ölseydim diye düşündüm."

Doldurduğum bardaklardan birini alıp birkaç yudum içtim. "Ben uyanana kadar ölmediğini anlamadın mı?"

Etkileyici çıkardığı ses tonuyla, "Güzeliğinden sarhoş olduğum için anlayamadım. Kusura bakma," dedi.

Kestiğim dilimlerden birini ağzına verdiğimde dudaklarının kıvrılmasını engelleyerek çiğnemeye başladı. Beni beğenmesi her ne kadar hoşuma gitsede bunu yansıtmamak istemediğim için "Bana asılmayı bırak. Hiç utanman yok mu senin?" dedim.

Ağzındaki lokmayı bitirdiğinde, "Utanmak mı? Hani tıpta utanmak yoktu?" dediğinde kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

"Sen o olayı çok yanlış anlamışsın," dedim kahkahalarımın aradında.

Yapay şaşkınlık bünyesini ele geçirdiğinde gözleri iri iri açıldı. "Ne diyorsun? Ben tıp fakültesindeyken yurtlardaki kızlar tıpta utanma yok diyerek beni günah dolu bir gece geçirmek için ikna etmeye çalışmışlardı. Yalan mıydı onca şey?"

Etkileyici bir vücudu vardı birden fazla kadınla birlikte olmasına şaşırmamak gerekirdi. O günah dolu geceleri kendi isteğiyle yaşadığı ise çok belliydi, sadece alay ediyordu. Buna rağmen yüzüne, kandırıldığını fark eden bir insanın üzüntüsünü yerleştirmişti. Tıp fakültesini ise tamamen uydurduğuna emindim. Sonuçta sırf birlikte olmak için tıp fakültesine gitmezdi değil mi?

Ağzına yeni bir sandviç parçası yerleştirirken, "Vah yavrum," dedim yaşlı teyzeler gibi u harfini uzatarak. "Kandırdılar mı seni?"

...