Hayatı boyunca başına gelen tüm kötü olayları bile iyiye yoran, gerçek kötülüğün ne olduğunu tam kavrayamadan kendi ayakları üzerinde durmaya mecbur bırakılır Küçüklüğünden beri eğitimini aksatmadan çalışıp kendi parasını çıkaran aşina üniversite sınavında güzel bir bölüm kazanarak İstanbula taşınmaya karar verir. Aşina'nın hikayesi, herkesde olduğu gibi başına geleceklerden habersiz Kadıköy'de 2+1 bir ev tutup içini hayalinde ki gibi yerleştirmek için bir mobilyacıya gitmesi ile başlar
Biriktirdiği bir miktar para ile kendine yetecek kadar eşya alır koltuk,yatak,dolap,çalışma masası ve bir sandıklı derin dondurucu...
Zor şartlar altında asosyal bir şekilde büyüyen aşina için bu yaptığı aslında çok önemli bir adımdı, hayallerini gerçekleştirmek için yaptığı fedakarlıkların karşılığını aldığını düşünüyordu. Belki öyleydi... belki de daha kötüsü
Yıllar önce sosyal medyadan tanıştığı tek arkadaşı Karsu; nezih bir semtte oturan, kalbi pırlanta gibi, 0 egolu çevresine göre çok saf ve temiz kalabilen varlıklı bir ailenin 2. Çocuğu. Abisi yıllar önce bir aileye evlatlık verilmiş, fakat o aile bir trafik kazasında hayatını kaybedince abisi 8 yaşında yetim kalmış. Gerçek ailesi bunu bilmesine rağmen ona sahip çıkmak yerine görmezden gelmişler. Karsu bu duruma hep karşı çıkmış abisini gizliden de olsa görmüş ona yardım etmiş. İşte ailenin en temiz kalplisi o zaten
Abisi karsunun resimini beklenmedik bir şekilde görmüş ama karsu onun karşısına çıkacak cesareti hiç bulamamış. Zaten istese de çıkamazmış çünkü ailesi bu konuda son derece kararlı ve katıymış
Her neyse Aşina İstanbul'a gelince evi tutmadan önce karsu'nun yardımı ile güzel bir yerde barınır daha sonrasında kendi evine yerleşmeye başlar. Her yer onun için çok yabancı Küçük bir şehirde büyüdüğü için de çok büyük ama adapte olması gerektiğini biliyor onu güzel şeyler beklediğini düşünüyor ve bu yabancı şehiri ileride ona memleketi kadar yakın olacağını hissediyor.
Çok geçmeden sipariş ettiği eşyalar gelir Aşina yavaştan onları Dizayn etmeye başlar Ev çok büyük olmadığı için yerleştirmek zor olmaz. 23 Haziran Perşembe günü... Aşina iş aramak için dışarı çıkar fakat eli boş döner. Her ne kadar canı sıkılsa da her kötü olayın altına bir hayır yattığını düşündüğü için moralini bozmadan eve geri döner. Fakat içeri girdiğinde bazı gariplikler fark eder örneğin tam örtülmemiş dış kapı üstüne anahtarı koyduğu saksının devrilmesi ve ONA AİT OLMAYAN BİR BİLEKLİK.
Aşina bu eve tek taşınmıştır ve daha yeni yerleşmeye başladığı için pek misafir çağırmaz zaten karsu'dan başka kimseyi tanımıyor. Bu durumdan oldukça işkillenen Aşina korku içerisinde odaları aramaya başlar. Mutfak salon banyo derken tek kalan oda kapısı kapalı yatak odasıdır. Tüm cesaretini toplayarak içeri girmeye karar verir . Kapıyı açar içeri girdiğinde bomboş bir manzara ile karşılaşır fakat kapıyı kapattığı an ardından çıkan bir insan eli onun ağzını kapatır. Aşina korku ve panik içerisinde eli ısırır ve bağırmaya başlar. Kaçmaya çalışır fakat kapının önünde duran 175 boylarinda hafif zargana çocuk kapının önüne geçip yalvarmaya başlar "lütfen beni bir kez dinle yemin ederim kötü bir niyetim yoktu mecburdum, hemen çıkacağım zaten..." aşina bu çaresizce zerzenişe karşı kayıtsız kalamaz ve onu dinleyeceğini fakat mantıklı bir açıklama sunulmazsa derhal polisi arayacağını söyler.
"Barkan" yani eve giren çocuk en başından anlatmaya başlar.
-Bileğimin hakkıyla karton toplayan evsiz bir gencim fakat bazı şehir eşkıyaları sadece ben değil benim gibi olan birçok masum insanın ekmeği ile oynar onların işlerine mani olur. Bugün de peşime düştüler ne yapacağımı şaşırdım Koştum koştum Fakat bu Sokak çıkmazmış.... Ne yapacağımı bilemedim açık bir kapı arıyordum resmen, senin evine denk geldi ben de can havliyle içeri girdim onların gittiğini görünce çıkacaktım fakat aşağıdan ayak sesleri duyunca telaşa kapıldım Sen içeri girdiğin zaman da bağırma diye ağzını kapatmak zorunda kaldım Çok özür dilerim şimdi izin verirsen giderim bir daha da karşına çıkmam..
Aşina genç yaşta kendi parasını kazanmak zorunda kalan biri olarak barkan'ı çok iyi anlamıştı Hatta öylesine içi acımıştı ki devrilen saksının altındaki anahtarın Neden olmadığını barkanın Madem saklanmak için girdiyse yatak odasında ne yaptığını sormak aklına bile gelmemişti.
Aşina çok mu saf yoksa Barkan profesyonel bir yalancı mı?
