Seni istiyorum | Hyunlix Daddyking ✓

17

Off Hyunjin başıma bela aldım resmen
.
.
.
.
.
Sanırım Hyunglar yemeği yapıp çıkmışlardı. Çünkü etrafta kimse yoktu. Aşağı inip mutfağa gittim ve tencerenin kapağını açıp yemeğe baktım. Pff klasik ot, sebze, corba ya bu nedir?! Acaba Hyunjin'den dışardan pizza istediğimi söylesem alır mı?? Denemekten zarar gelmez.

Şu an Hyunjin'e yalvarıyorum. Çünkü almıyor, yok zararliymis, yok Kotuymus, off ama ben alicam.

"Ya Hyunjin lütfennn!! Hem ben geldiğimden beri sebze yiyorum bıktım ama yaa?! Ne olur pizza iste ne olurr!"

"Felix anlamıyor musun? Öyle bisey ne ben alicam, ne sen yiceksin! Sağlıklı beslenmen gerek"

Mutfak masasına oturmuş, bende yere çömelip bacaklarını cekistiriyordum.

"Tamam alma o zaman! İki hafta sonra hiç bişey yapmicaz, artık seninle uyumicam, beni öpmiceksin!"

Masadan inip beni belimden tuttu ve kendine çekti pislik.

"Sence ben bunları yapmadan durabilir miyim bebeğim? Ve neden ısrar ediyorsun ha? Ne güzel sebze varken o iğrenç pizza da nedir öyle??"

Belimdeki elini sıktığı için yüzümü buruşturdum.

"Ah.. 1. Bunları yapmadan duracaksın, 2. Ben sebze sevmiyorum ve pizza sebzeleri tekler bi kere!!"

"Yani ben o pizzayı almasam seni öpemicem, benimle uyumicaksin, en önemlisi de iki hafta sonra Ki işimizi yapmicaz öyle mı?"

"Ayneen öyle pasam"

"Felix sen çıldırmış olmalısın?! Pasam Ne ya?? Kocam ya da babacık diyeceksin bana!!"

"Neyse off Hyunjin alican mi pizza???"

"Tamam o zaman alalım bakalım"

"Yeeeeeyyyy!!!"

O anki sevinçle elimi boynuna dolayıp dudağını öptüm.

"Oh özür dilerim yani sevinçle oldu"

Hyunjin pis pis sırıtarak bakışlarını Felix'in dudaklarına çıkardı.

"Bunun için özür dilemene gerek yok ama bi daha istiyorum"

"Aaa şey Hyunjin h-hadi pizzayı sipariş etsene karnım çok acıktı"

"Hmm nedense bana kaçıyorsun gibi geldi ama neyse, salondan telefonumu getir"

"Tamamm"

Koşarak salona gittim ve masada duran telefonu aldım. Telefonu elime almamla bildirim gelmesi bir oldu. Gelen bildirime baktığımda bilinmeyen bi numaradan mesaj gelmişti.

"Hyunjin-ah ne zaman geliceksin ama yaa çok özledim seni çabuk gel 💋"

Mesajda aynen öyle yazıyordu. Ben istemesem de gozyaslarim dökülmeye başlamıştı bile. Salonun ortasında öylece dönüp kalmıştım. Rüya olmasını istiyordum ama değildi. Daha yeni onu sevmeye başlamışken gerçekten benimle oyun mu oynamıştı? Tekrar tekrar doğru mu değil mi diye mesaja bakıyordum, ama doğruydu. Hyunjin beni sevmiyordu. Sadece oyun oynamıştı benimle. Gözyaşlarım hala da akmaya devam ediyordu.

"Felix! Güzelim gittin orda mi uyudun?!"

Sesiyle yerimden sıçramıştım. Yavaş adımlarla mutfağa ilerledim. Tam karşısında durdum.

"Felix, bebeğim iyi misin?"

"Al bak telefonuna biricik sevgilinden mesaj gelmiş"

Elini açıp telefonu avcuna koydum.

"Ne diyorsun Felix?? Anlamıyorum"

Telefonu açıp gelen mesaja baktı. Gözleri şokla açılmıştı. Elimi tutacaktı ama ben izin vermedim.

"Hadi gitsene yanına, çok özlemiş seni. Eminim sende onu çok özlemişsindir"

"Felix bak gerçekten açıklayabilirim, senin sandığın gibi bir şey yok, lütfen Felix"

"Aa doğru şimdi sen yorulursun falan onu çağır eve, ha benden rahatsız oluyosan merak etme gidiyorum zaten bende"

Arkamı dönüp gidecektim ki beni bileğimden tutup kendine çevirdi.

"Felix lütfen beni dinle, bak gerçekten sandığın gibi bisey yok ne olur dinle beni"

Bileğimi ondan kurtarıp hıçkırıklarımla birlikte odaya koşarak çıktım. Odaya geldiğimde küçük bi çanta çıkarıp ağlayarak dolaptaki bi kaç kıyafeti çantaya koydum. Çantayı kapatıp hızlıca aşağı indim. Hyunjin dış kapının önünde durmuş ağlıyordu. Ama bi gram umrumda değil.

"Çekil önümden!"

Ayağa kalkıp gözlerini sildi ve elimi tuttu.

"L-lütfen Felix gel gitme bırak anlatayım herşeyi, ne olur, ben sensiz yaşayamam. Bunu birazda olsa anlamışsındır. Lütfen bi tanem gel otur anlatayım her şeyi sana"

"Hyunjin, daha yeni seni içten sevmeye başlamışken, sen başkalarıyla mı oluyordun?? Gerçekten iyi bi insan olduğunu sanmistim ben. Ama mal kafamla sana inanıp yanılmışım, şimdi çekil önümden"

Hala da çekilmemişti. Iç çekip onu kolundan tuttum ve ayağa kaldırdım. Çok üzülmüş, yorgun olduğu için onu kaldırmam kolay olmuştu. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Bugün tüm korumalara izin vermişti. O yüzden beni tutacak kimse yoktu.

Şu an nerde olduğumu hiç bilmiyordum. Sadece Minho ve Jeongin'in yanına gitmek istiyordum. Ormanlık alandı heryer. Sadece ağaçların arasından yürüyordum. Hava kararıyordu. Ben karanlıktan korkmazdım ama orman olduğu için biraz korkmuştum. Telefonum da yanımda değildi. İlk Hyunjin beni kaçırdığında yere düşmüş olmalıydı.

Bana sandığın gibi bir şey yok demişti, acaba inanmalı mıydım? Açıkçası hiç bi şekilde inanmadım ben. Gözyaşlarım hala süzülüyordu. Beni kaçırdıktan 2 gün sonra Ki bakışları o kadar güzel ve anlamlıydı ki asla vazgeçmek istemezdim o bakışlardan. Ama gözlerde yalan söyler diyorlar ya, sanırım öyleydi.

Biri beni takip ediyor gibi hissediyordum. Arkama baktığımda kimse yoktu, tekrar önüme dönüp yürüdüm. Adim sesleri de geliyordu. Bu sefer tam arkamı dönecektim ki ağzımı kapatan bez parçası buna engel olmuştu. Gözlerim kapanıyordu yavaş yavaş. En sonunda ise gördüğüm tek şey karşımda kahkaha atan bi adamdi, gerisi karanlık.

Hyunjin;

Mesaj atan kişi ile kesinlikle bi alakam yoktu. Kim olduğunu biliyorum aslında. Felix beni dinleseydi şu an bunlar olmazdı.  hala kapının önünde ağlıyordum. Beni bi yanlış anlaşılma yüzünden terk etmişti.

O 'baba' demeye utandığım adamı ellerimle öldürecem. Evet mesaj atan kişi kesinlikle o idi. Felix'i benden o koparmıştı. O pislik hiç beklemediği şeyler yaşayacaktı. Ona işkence çektire cektire öldürecektim. Felix'i kaçırdığına adım gibi eminim ama o beni daha tanımamış. Yaşlı bunamış kendini zeki zannediyor.

Telefonumdan Changbin'i arayıp ona planımı anlattım ve buraya gelmesini söyledim. Elimden kurtulusun yok BABA.

Helloooo asklarım nasilsinizz sağ olun bende iyiyimm bölüm nasildii umarım begenirsiniz yani size kaos olacak demiştim. Neysee

Tiktok dan gelen tayfa kimler yaa çok merak ediyormmm

Off çok konuştum hadi öptüm sizi bbyssss <<33 💋💋💘💘🍫🍫🍬💖🤍