Kaza

1.2K 39 23
                                    


-------------------------------------------------------------------------------------------------------
2 ay sonra:
Annemle sürekli görüşüyorduk Mert ve Oğuz artık bizim evde kalmıyorlardı. Sadece Pınar benimle kalıyordu neymiş efendim kendime zarar verirmişim kafamın estiği yere gidermişim.

Annem hastaneden taburcu oluyordu,
"Kızım yavaş"
"Anne hemen avukata gitmemiz lazım"
"Annecim tamam da acele etme"
"Anne olmaz"
Mert arabaya annemin eşyalarını koyuyordu.
"Oğuz hadi bizi avukata götür"
Pınar artık dayanamayarak bana dönerek "Ada 2 aydır kadıncağız hastanede biraz dinlensin acele etme ya" dedi.
"Peki dediğiniz gibi olsun"

Eve gelmiş anneme Türk kahvesi yapıyordum.
Mert in uzaktan bir akrabası ölmüş o yüzden hızlıca hazırlanıp memlekete gidiyordu.

Gece 02:40
Telefon sesiyle uyandım Arıyan Mertti yani onun telefonundan aranıyorum.
"Alo"
"Ada Hanımla mı görüşüyorum"
"Evet buyurun benim kötü bir şey mi oldu siz kimsiniz"
"Mert Demir in getirildiği hastane de doktor olan Kaya Dolunay"
"Ne Mert hastane de mi ne oldu"
"Kaza geçirdi"
"Ne"
"Sakin olun lütfen bilgi vermek için aradım, yolculuk ettiği Gaziantep İzmir yolunda otobüs kaza geçirmiş, Şu an 25 Aralık hastanesinde. hastamız ağır yaralı,yoğun bakımda. "
Sesimi çıkaramadım sustum sadece sustum.
"Alo Ada hanım orada mısınız. "
Telefonu kapattım ayıp olması umrumda bile değil
Kafamdan aşağı kaynar sular boşaltıldı sanki.

Pınar ın odasına daldım.
"Pınar, uyan çabuk"dedim ve devam ettim,
"Ya uyansanaaa Pınarrr"
"Ne oldu gece gece" dedi uykulu sesiyle.
"Mert kaza geçirmiş, yoğun bakıma alınmış. "
"Ne diyorsun sen"dedi korku dolu haliyle
"Ne yapıcaz sabahı mı beklesek"
"Çabuk Oğuzu ara ben hemen hazırlanıyorum"dedi Pınar. Sesi titredi, sertçe yutkundı.

Oğzuzu 17.aramamda açtı.
"Ya ne var kızım gece gece ne arıyorsun, bi oyun oynamadınız." Dedi sinirli bir şekilde.
"Ya Oğuz telefonda söylemim" dedim ağlarken.
"Ada iyi misin"
"Oğuz çabuk gel"

Oğuz un ağzından

İçime bir korku düşmüştü ya Ada nın başına bir şey geldiyse ya o babası eve geldiyse. Annemlere haber verip apar topar arabaya bindim.Annemler rahat bir aile olduğu için rahattım. Adaların eviyle bizim ev 10 dakikalık yoldu ama o 10 dakika yol sanki 10 Asır gibi geçti.

Sonunda geldim kapıyı çaldığım an Pınar ağlayarak kapıyı açtı.Açtığı anda sarıldı.
"Pınar ne oldu"dedim dehşetle
"Mert, Mert"
" Ne oldu Merte" diye bağırdım
" yoğun bakımda"
" çabuk arabaya binin."

Hastaneye hemen gittik.
Ada'nın ağlaması gitmişti ama pınar hıçkırarak ağlıyordu Pınar hepimize çok düşkündür.
Hemen arabayı park ettim
"İyi günler"
"İyi günler"
"Mert Demir arkadaşımız olur bilgi alabilir miyiz"
"Tabi ki sisteme gireyim hemen, şuan yoğun bakımda diğer bilgileri doktorundan öğrenebilirsiniz"
"Doktoru kim"
"Kaya Dolunay"
"Peki iyi günler"

Doktor Kaya beyin odasını bulduk
"İyi günler"
"Sağ olun"
"Biz Mert Demir in arkadaşlarıyız, yoğun bakımda girme şansımız var mı? "
"Maalesef durumu ağır olduğu için şimdilik giremezsiniz."

Ada'nın ağzından

Oğuz un gözleri kıpkırmızıydı ağlamıştı ama şuan onu gizlemeye çalışıyordu. Doktor yoğun bakıma girmemize izin vermedi. Yoğun bakım kapısına çökmüş bekliyorduk bir ümit. Mert in annesi babası yarın burada olucaklarmış. Annesinin şuan ki halini düşünemiyorum. Annemi sakinleştici ve uyku ilacı aldığı için uyandırmaya çalışmadık bile.

Pınarın gözünden

Gözümü bir noktaya dikmiş oraya bakıyordum. Mert ile yaklaşık 13 yıldır tanışıyoruk. Mahalle arkadaşıydık sonra biz taşındık o benim abim gibiydi hep, hep beni korumaya çalıştı.

AğlamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin