0.1

862 37 44
                                    

1 Eylül 1977

"Pati ittirmesene düşeceğim şimdi!"

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

"Pati ittirmesene düşeceğim şimdi!"

"Sussana Çatalak! Duyacaklar şimdi plan mahvolacak!"

James saklandığı ağacın arkasından çıktı ve kollarını uzatıp esnedi, neredeyse yarım saattir aynı pozisyonda olmak bir Quidditch oyuncusuna göre değildi. "Yok işte, yalnız kalmıyor kız, ne yapacağız?"

"Ne yılışık arkadaşları varmış," diye mırıldandı Sirius gözlerini kısarken. Sarışın kızın siması tanıdık geliyordu ama ilgisini çeken tek kız kahve düz saçlı olandı.

"İnsan bir saniye bile olsa neden arkadaşının peşinden ayrılmaz ki?"

"Baksana Pati, hadi boşverelim. Zaten yorgunum, üstelik daha eşyalarımı bile yerleştirmedim, Çiçeğim de merak etmiştir, e kız da yalnız değil. Harbi biz niye hâlâ buradayız?"

"Bu böyle olmayacak James, olaya el atmamız lazım." Sirius James'i tekrar yanına çekti ve kızın yanındaki üç arkadaşı gösterdi. "Bak şimdi, sen gidip şu üçünü bir bahaneyle yanından ayırıyorsun, ben de hemen konuşuyorum, tamam mı?"

"Hadi ya? Ne bahanesiymiş o?"

"Ne bileyim? Dumbledore sizi çağırıyor falan de?"

"Saçmalama istersen Pati, isimlerini bile bilmiyorum kızların ne diye hitap edip çağırayım? Saat dokuzu da geçti zaten?"

Sirius James'in yüzüne bakarken gözlerini kıstı. "Sence bir geyik onları korkutur mu?" Amacı kızı değil arkadaşlarını korkutmaktı ama şu an Jamesle dalga geçmek ona daha cazip gelmişti.

James ona ters bir bakış attı ve, "Bence köpekten daha çok korkarlar," dedi. "Pati ya, direkt gidip konuşsan ne olur?"

Sirius üçüncü sınıftan beri yapmayı düşündüğü şeyi bir kez daha kafasında canlandırırken yutkundu.

Ya kendisine, "Seninle neden birlikte olayım ki? Zorbanın tekisin ve aptal arkadaşlarının yanından hiç ayrılmıyorsun. Üstelik saçların güzel bile değil! Benim gibi birisi senin gibi biriyle çıkamaz!" derse? Bunu kaldıramazdı.

"Çatalak, yap bir iyilik gönder şunları yanından, lütfen!"

"Yetkili birisi lazım Pati, Çiçeğim uyumadıysa onu çağırıp geliyorum." James kafasını eğerek ağacın arkasından çıktı ve koşarak okula gitti, o sırada Sirius bakışlarını tekrar kıza çevirdi.

Anastasia Merrythought, altıncı sınıf bir Hufflepuf'tı ve herkes onu yüzünden asla eksik olmayan gülümsemesiyle tanıyordu. O müthiş gülümseme, diye geçirdi içinden Sirius. İkinci sınıfta kendisine çarpıp kaşını patlatmasına rağmen gülümsemişti ve Sirius, hayatında eksik olan tek şeyin bu kız olduğunu o an anlamıştı.

"Kaşın kanıyor, neden hâlâ gülümsüyorsun ki? Canın acımıyor mu?"

Sirius karşısındaki sedyede oturan kıza bakarken kaşları çatıktı. Bu kadar çok gülümsemesi hoşuna gitmemişti.

𝐭𝐚𝐭𝐞𝐦𝐚𝐞, 𝐫𝐞𝐠𝐮𝐥𝐮𝐬 𝐛𝐥𝐚𝐜𝐤.Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ