-1-

23 4 12
                                    


Kalktığım gibi önce yatakta 4 saniye beklememle ayaklandım ve en soğuk ayarına getirdiğim suyla yüzümü yıkadım. Yaklaşık 6 kere suyu yüzüme çarptıktan sonra her zamanki gibi elimden koluma gidip ordan da yeri göl eden su damlalarına basıp kaymamı önlemek için elimi atıp havluyu aldım, önce yüzümü kuruladım sonra da yere fırlatıp suyu çekmesini sağladım.

Formamı giyip zaten daima içi boş olan postacı çantamı yerleştirdim boynuma. Evden çıkmadan önce bbama için tehlikeli bir şey bırakıp bırakmadığımı kontrol ettim 3 kere. Yine içim rahat etmesede artık çıkmam gerekiyordu. Çıkmadan önce anahtarı içerde bırakıp bırakmadığımı kontrol ettim. Bu da 2 kere. Telefonumu kontrol ettim. Kaybetmediysem 1 kere olabilir. Çıktığımda kapıyı düzgün kapatıp kapatmadığıma baktım. 1 kere ama kötü günümdeysem 2 olabilir.

Metroya doğru adımlarken hala aklım evdeydi çünkü içim asla rahat etmiyordu. Metroya bindiğim gibi en az dikkat çeken üçlü yerin en kenarını kapmayı başarmıştım. Bu daha rahat olucağım demekti. İnmeme az kalmaya başlayınca ben de kendimi germeye başladım yine. Yerimden kalkmaya psikolojimi hazırlamam gerekiyordu.

Sonunda inince ne kadar dikkat çektigim hakkında kendimi yerken kalabalık ortamda bulunmanın rahatsızlığını da hissediyordum fakat en kötülerinden biri kesinlikle okula giriş yoluydu.

Orda yürümek her şeyden daha zordu belki de.
Yine kendimi küçülterek o yolu da atlattıktan sonra her zaman oturduğum arka sıralardaki cam kenarı yerime yerleştim. Burası o kadar komforlu olmasada okul yoluna seçiceğim türdendi.

Sonunda sınıfın dolması ve dersin başlamasıyla ben de kafamı koyup uyumaya başladım.

İlk dersler gerçekten çok uykum olurdu ve sonunda ders eğer fizik ise hocanın beni diğerlerine nazaran daha kibar kaldırışıyla uyanırdım.

Fizik hocasının beni anlamasada anlayışla yaklaştığı belliydi ve bir şeylerim olduğunu çözmüş gibiydi.

Gerçi beni gören herkes hareketlerimden çözebilirdi ama onun çözümlemesi fazla yargılı birşey değildi işte.

Hareketlerim garip bulunurdu.

Kalan zamanı da boş bir şekilde geçirmekten başka şansım olmadığını anlayınca uzunca nefes verip dışarıy izlemeye başladım

Aslında çok da bir manzarası yoktu buranın. Sadece 2 tane cama çok yakın ağaç geri kalan yeşillik kenarda köşede açmış büyümüş otlar ve ilerdeki evlerden ibaret. Ağaçlara arada türünü bilmediğim kuşlar gelip konuyor renkli renkli. Çıkardıkları sesler kulağınızı sikse de bazen ders dinlemekten daha iç açıcı oluyor.

Zilin çalmasıyla karmaşa ve gürültünün ağır basması da zor olmamıştı.

Birbirleriyle konuşup gülüşen öğrencilere baktım. Aptal ama hallerinden mutlu görünüyorlardı.

Ben erken yaşlanmış huysuz bir bunak gibi davranırken bu çoğu zaman hiç adil gelmezdi.

Bazen kendimden bile o kadar bıkardım ki kendimden uzaklaşmak için her yolu denerdim. Yaklaşık 13 kere.

Ve ben Han Jisung asla bu aptallara karışıp hayatın tadını biraz da olsun çıkarabiliceğimi düşünmezdim.

Neyse amına koyayım sikimi savursam daha mantıklı düşünürdü.

Ne kadar kırgın olsamda birini sevebilirim karşılık almazsam bu sevgiyi yabancılarda ya da başkalarında aramam. Beni dövmek isterseniz dövebilirsiniz hak etmişimdir fakat istersem bir zaman sonra sıkılıp kaçabilirim. İstersem yavaşlık olsun diye abimin sevgilisine sulanırım istersem ne kadar yalnızım diye duygusal şarkılar dinleyip ağlarım.

Bazı şeylerin önüne geçemem ama çok şeyi büyütebilirim bir büyük küçük ve çokça az.
___________________________________________

İMDAT YENİ FİC YAZİYORUM TUTMAZSA KAFAYİ YERİM AQ

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İMDAT YENİ FİC YAZİYORUM TUTMAZSA KAFAYİ YERİM AQ

😇😇😇😇😇😇🤸🤸🤸🤸🤸😇😇😇😇😇😇🗿🗿😻🖖

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 29, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Counting Stars / MinsungWhere stories live. Discover now