1.Sezon 4.Bölüm: Zifiri karanlıkta savaş...

69 3 20
                                    

Sevil Atasoy: Unutmayın kusursuz cinayet yoktur...

Aslında vardır sevil hocam. Asıl kusursuz cinayet insanı yarasından deşmektir. Çünkü karşımızdaki kişiye yaşadıklarımızı belli ediyoruz bilip bilmeden. Ve o kişi sizin yaranızı çok iyi biliyor. Israrla o yarayı deşiyor. Canınız yanıyor. Neden mi böyle düşünüyorum cevaplayayım. 1.Bölümün ilk kısmında dediğim gibi çünkü hayatımın 15 yılını bu yaşanmışlığı hissederek geçirdim.

Yüz yüze görüştükleri seri katillerin 26'sı babalarının, 16'sı annelerinin onları sevmediğini dile getirmiştir.

-Prof. Dr Sevil Atasoy

Çok uzattım gene değil mi? O zaman başlayalım canlarım.

Ben çok huzursuzdum. Nedense yaşananları biliyor gibiydim. Sadece tavana bakınıp duruyordum. Çünkü sıkılıyordum ve bir yandan da yaşadıklarımızı sorguluyordum. Nancy bizi nasıl buldu? Yoksa Ben ve Ellie ölüm meleği olabilir miydik? Grace, Michael, Öldürülen bebek, Hemşire, Ellie ve Benim yaralanmam hepsi sanki kaderimize yazılmış gibiydi. Ya da dediğim gibi gerçekten Ben ve Ellie ölüm meleği olabiliriz.

O anda Sally içeri girdi ve "Patrick nasılsın?" dedi. Patrick ise sevinerek "İyiyim Sally sen nasılsın? Gelsene yanıma." Sally geldi ve "Seni gördüm daha iyi oldum." dedi. Neden bilmiyorum ama o an nedense çok utandım. Kızların bana iltifat etmesi hayatım boyunca utandırmıştır nedenini hiçbir zaman öğrenemedim. Telefonum çaldı tam masadan alacakken telefon elimden düştü. Sally tam alacakken birbirimizle bir yakınlaşmamız oldu. Bir anda Sally dudağımdan öpmeye başladı.

İçimde bir sıcaklama oldu o an ve karşılık vermeye başladım. Bir an sanki Sally'yi içime çekiyormuşum gibi hissettim. Biraz devam etti ve ardından durdu. Ve cilveli bir gülüşle "Benim bir işim var gitmem lazım ama geleceğim." dedi.

Sally dışarı çıktıktan sonra tekrar telefonumun çaldığını fark ettim. Bilinmeyen bir numara arıyordu. Telefonu açıp "Alo?" dedim. Meğerse arayan Nancy'miş. Nancy bana "İyi dinlenebildin mi Patrick?" deyip gülmeye başladı. Bense "Bunu lütfen bitir artık... Herkesin kalbini kırıyorsun..." dedim. Nancy bana "Asla bitirmem. Kalp kırmak bana zevk veriyor Patrick. Bunu en iyi sen biliyorsun, değil mi?" dedi ve güldü. Patrick "Bana zarar mı vereceksin?" dedi. Nancy ise "Hayır, henüz değil. Ben kolay lokmalardan hoşlanmam. Ayrıca şuan benimle savaşamayacak kadar yorgunsun. Seninle daha sonra hesaplaşacağım." dedi. Bende "Anlayamıyorum... Seninle daha sonra hesaplaşacağım derken ne demek istedin?" dedim. Nancy "Seninle tekrar savaşmadan önce öldüreceğim kurbanımla olan savaşımdan sonra icabına bakacağım anlamında." dedi. İliklerimle kadar buz gibi olmuştum. Nancy ardından "Hoşça kal Patrick..." dedi o gizemli ses tonuyla. Sonra telefon kapandı... Ne yapacağımı artık hiç bilmiyordum...

Bir yakınımın daha zarar görmesini istemiyordum...

Peki sıradaki kimdi?...

Ben yatağımdan zorlukla bile olsa kalktım. Jack, Leo, Sally ve Megan kapıdaydı. Jack ise kızarak "Sana yatağından kalkma demedim mi?" dedi.

Ben ise o anın şokuyla "Jack, Ellie nerede? Jack ise "Bayadır 60.kattaki terastalar bende bilmiyorum ne olduğunu." dedi. Ben ise bağırarak "KATİL HASTANEDE HEPİMİZ TEHLİKEDEYİZ TERASA ÇIKMAMIZ GEREK ANNEM, BABAM ve ELLİE TEHLİKEDE HEMEN GİTMEMİZ LAZIM HASTANEDEN KAÇMAMIZ LAZIM." dedim.

Odaya tekrardan dönüp üstümü giyindim. Her zaman yanımda tuttuğum beyzbol sopamı aldım, hiç beklemeden hızlıca dışarı çıktım. 60.kata geldiğimde Her yer denetim altındaydı. Ne olduğunu bilmiyordum. Bir polis memuruna ne olduğunu sordum. Polis memuru bana "Senin yaşlarında bir erkek çocuğu ve bir çift terasta saldırıya uğradı. Ben ise ağlayarak "NEREDELER, NEREDELER DEDİM PİSLİK HERİF." dedim. Polis ise yan odayı gösterdi. Hemen içeri girdim.

Ellie şok içerisinde öylece oturuyordu. Annem ve Babam polis ekiplerine olay ile ilgili ifade veriyordu. Ben hemen Ellie'nin yanına gittim. Ellie bana "B..Ben Nancy'yi öldürdüm. " Ben ise karşılık olarak "Hayır öldürmedin o kadın halen yaşıyor." dedim. Polislerden biri yanıma yaklaşıp "Hey delikanlı az önce o kadın yaşıyor derken ne demek istedin? " dedi. Ben ise gergin bir şekilde "Nancy'den telefon aldım o yaşıyor. Bu hastane bizim için güvenli değil burada 2 cinayet, 2 saldırı yaşandı. Can güvenliğimiz yok. " dedim.

Saatlerce o odada kaldık. Doktor artık taburcu olabileceğimizi söyledi. Eve gelmiştik kapı kapalıydı. Anahtarımla kapıyı açtım. Ortalık kurumuş kanla kaplıydı. Bu Ellie'nin kanıydı. Ellie yere bakarak "Tam burada bıçakladı beni. " dedi. Annem ise hiç konuşmadan bakıyordu. Ben Ellie'yi odasına götürdüm. Kendim tam odama geçecekken Annem Babama "O kadar ihmal ettik ki başlarına neler geldi. " Babam ise "Doğru haklısın, Burada kalmak bizim için en iyisi olacak. " dedi.

Ben ise odama geçip uyumaya çalışıyordum. Ama bir türlü uyuyamıyordum. Acaba Ellie uyumuş muydu? Gidip bakmam gerekti. Yavaş Yavaş yürümeye başladım. Kapıyı çaldım. Ellie ise "Gel" diye seslendi. İçeri girdim. Ellie ise halen yatakta oturuyordu. Ben ise "Sende uyuyamadın değil mi?" dedim. Ellie ise "İçim çok rahatsız oluyor Patrick sanki gene saldırıya uğrayacağız gibi hissediyorum." dedi. Ben ise "Haklısın. Son yaşadıklarımız bizi derinden etkiledi." dedim. Ve odadan çıktım.

Babam tam o sırada yukarı çıkıyordu. Beni görünce "Patrick sen halen uyumadın mı?" dedi. Ben ise "Baba içimi yaşadıklarımız kemiriyor hiç uyuyamadım bu yüzden. Ellie aynı benim gibi uyumamış hiç." dedim.

Babam ise iç çekerek "İkinizde o kadar haklısınız ki." dedi. Tam o anda kapı çaldı bir anda nedense istemsizce beyzbol sopasını aldım. Ama annem aşağıdan "Sally gelmiş Patrick. " dedi. Ben hızla aşağıya indim. Neden bilmiyorum ama bu duygu beni çok mutlu etmişti.

Sally iyi olup olmadığımı sordu bende laf olsun diye "İyiyim." dedim. Ama aslında hiç iyi değildim. Sadece 4 gün yıpranmamıza yetmişti. 4 gün bize 4000 yıl gibi gelmişti nasıl bu kadar kötü olmuştu her şey. Ama sevindiğim tek bir şey vardı. Annemizin ve Babamızın gelmesi. Nasıl özlemiştim onları Ellie eminim çok özlemiştir. Nancy'yi öldürmeden önce ona bu konuda teşekkür edip öldüreceğim.

Sally beni bekliyordu. "Sally." diye seslendim nazikçe. O da beni görünce gülümsedi ve "Merhaba Patrick." dedi ve gülümsedi. Ardından "Nasılsın Patrick? Ellie nasıl?" dedi. Bende "Ellie hiç iyi değil maalesef... Yine saldırıya uğradı... Nancy'yi öldürdüğünü zannediyorduk ama Nancy daha sonra beni aradı... O ölmemiş Sally..." dedim endişeyle.

Sally ise sinirlenerek "BU SÜRTÜK NASIL ÖLMÜYOR 60 KAT DÜŞÜP?" Ben ise sıkılarak "Bilmiyorum ama bu kadın bir türlü ölmüyor." dedim. Sally ise canını sıkma dedi ve elini kasık tarafıma koydu. Ben ise şaşırarak "Sally şimdi olmaz. Henüz 18'imize girmedik yanlış olur." dedim. Sally ise gülerek "Doğru" dedi. Ben ise gülerken üzüldüğünü gördüm ve dudağından öpmeye başladım.

Bir süre sonra durduk. Gene vücudumu ateş basmıştı. Nedenini hiçbir zaman çözemedim. Sally gitmesi gerektiğini belirtti ve dediği gibi de gitti. Nedense üzülmüştüm o an bence devam etmeliydi. Babam Sally'den sonra içeri girdi. Babam gülerek " Gerçekten sevgilinle öpüşecek kadar büyüdün mü? Gerçi bende annenle ilk 17 yaşımızdayken öpüşmüştük. " dedi. Ben nedense bunu gördüğüne utanmıştım. Ben babama utanarak "Kızmadın mı? " dedim. Babam ise gülerek "Niye kızayım ki sonuçta birbirinizi seviyorsunuz oğlum. Ama bir dahakine kapını kilitlersen senin için daha iyi olacak. Annen görse ikimizde öldürür ciddiyim sessiz ol. " dedi.

Peki tamam baba dedim. Babam odamdan çıktı ve çok utanmış bir şekilde yüzümü yastığa koydum. Ve evi terk mi etsem diye düşündüm.

Akşam oldu herkes o gün yemek masasındaydı. Ellie bir anda kulağıma yaklaşarak "Sally'yi öptüğünü biliyorum." dedi. Yemek yerken bilgisayarımdan ses geldi. Msn'den mesaj gelmişti. Bilgisayarı açtığımda Nancy James bir fotoğraf göndermişti. Fotoğrafta Jack ve Leo'nun kaçırılıp dövüldüğüne dair bir fotoğraf vardı.

Ellie bir anda ayağa kalkıp bağırarak "LANET OLSUN!" dedi. Annem ve Babam bir anda yukarı koşmaya başladı. Babam şaşırarak "Ne oluyor?" dedi. Ekrana baktığında verdiği tepki "Kahretsin." oldu. Annem telefonu ile Gina'yı aradı ve olanları anlattı. Patrick cama koşarak "SENİ GEBERTECEĞİM NANCY." diye bağırmaya başladı.

Yeni kitabım olan Zorbalığın Maskesi yayında! Okumak İsteyenler İçin: https://www.wattpad.com/story/359474473-zorbal%C4%B1%C4%9F%C4%B1n-maskesi

Günahkar Londra (SEZON FİNALİ)Onde histórias criam vida. Descubra agora