Ağlama

Bedenen Tedavi Ruhen Acı

Sabah kalktığımda baş ucumda lale demiti vardı. Severdim lale demetini, hafızamı yine yokladım ama hâlâ çoğu şeyi hatırlamıyorum.

Oğuzu aradım, tabi ayağa kalkamadım için mecburdum.. Yüzümü yıkayıp lale demeti ile Oğuz beni aşağı indirdi. Bu ev neden bu kadar büyüktü. Acaba annem mi alabilmişti, yoksa babam mı. Çiçeğin mezarına mı gitsem. Ben buları düşünürken Oğuz bağırdı

"ADA"
"Ay efendim"
"Güzelim kaç kere Ada dedim nereye daldın."
"Ee şey belki biliyorsunuzdur benim kardeşim vefat etmişti küçükken, acaba beni mezarına götürür müsünüz"
Pınar su içiyordu ben lafımı bitirdiğimde öksürmeye başladı.
"Ee sonra gidelim olur mu"
"Neden"
"Fizik tedavi var ya bugün o yüzden "
Yüzüm düşmüştü. Ne yani 10 dakika gitsem olmaz mıydı.

Yaklaşık 3 saat sonra hastane gitmiştik. Ayağımda ki sorunu anlattık ve ben ekledim
"Kolumda inanılmaz bir ağrı varda "
Oğuz "Ada" dedi sinirlice
"Efendim Oğuz"
Dişlerini sıkarak "şimdi mi söylenir bu" dedi.

Mert Oğuzu dışarı çıkardı. Doktor kolumu kontrol ediyordu ama çok fazla acıtıyordu.

Bağırmamaya çalıştım ama olmadı. 20 dakika sonra Oğuz dayanamayarak odaya girdi. Gözleri kızarmıştı benim gibi. Bu kadar çok mu seviyordu beni.

"Lütfen çıkın dışarı" dedi doktor ani girmesine sinirlenmişti.
"Lütfen kalsın" dedim.
Doktor onayladı.

Elini vermişti gülümsedim ama bu çok kısa sürdü çünkü koluma yine ağrı gitmişti.
Tiz bir çığlık attım. Bağırdığım anda Oğuz diğer elini sıktı gözlerini yumdu.

Yaklaşık bacağım için de 45 dakika tedavi gördüm

Oğuz beni kucağına aldı. Hoşuma gitmişti ama bu ne kadar doğru onun duyguları ile oynamış sayılmaz mıydım.

"Canın yandı mı"
"Hissetmediğim için sorun yok" dedim yarım gülerek.
O da acının tatlı tebessümünü yüzüne yansıttı.

Eve gelmiştik Oğuz, yorulduğum için uyumaya götürdü beni.
Uyandığımda ağzımda kuruluk vardı. Suya uzanmaya çalıştım ama baş ucumda ki vazoyu yere düşürdüm.

Oğuz hızla kapıyı açtı. Çok korkmuştum aklıma babam geldi bir şey kırdığımızda büyük cezaları vardı. Ya o da çok kızarsa.

"Oğuz özür dilerim yemin ederim yanlışıkla oldu. Elim çarptı." Yanıma geldi. Kafamı ellerimin arasına aldım. Tekrarladım
"özür dilerim, özür dilerim yemin ederim yanlışıkla oldu yemin ederim. Özür dilerim"

"Ada tamam sakin ol"
"Özür dilerim özür dilerim" kafamı ellerimin arasından çekmedim.
Oğuz beni sarsıyordu. Ama ben hâlâ özür diliyordum.
Oğuz en son sarıldı. Hıçkırarak ağlamam dakikalar sonra geçti.

Yanağımı öptükten sonra bana tekrar sarıldı. Kapı da Mert ve Pınarı gördüm. Suyumu içtikten sonra beni aşağı indirdiler. Film izledik.

"Mezarlağa gidelim mi"
"Ada sonra gidelim"
"Neden yaa"
"Şimdi olmaz"
"Evde oturmaktan sıkıldım ve onu çok özledim."
Oğuz bana baktı
"Boş boş bakma bana"
"Olmaz götüremem"
"Şuan kullanıyorsun"
"Neyi"
"Benim bu halde olmamı, senden bir şey istiyorum yapmıyorsun."
Karşılık vermedi.

Pınar ve Mert ortalığı yatıştırmak için birbirleriyle uğraşıyordu. Oğuz sakinleşmişti ama benim hiiç sakinleşme gibi bir derdim yoktu. Beraber gülüştüler. Tekerlekli sandalye ile mutfağa doğru gidiyordum.

Mutfağa girdiğimde Oğuz ve diğerleri de yanıma geldiler.

"Mert"
"Efendim"
"Beyefendiyi çıkarır mısınız"
"ADA NE BEYEFENDİSİ" dedi Oğuz, aşırı sinirlenmişti.
"Çıkın lütfen BEYEFENDİ "
"Sabır" dedi ve yumruklarını sıkarak mutfaktan çıktı.

Biraz Pınarla konuştuktan sonra herkes odasına gitti. Ama tek sorun Pınar ve Mert benim bu halimi unutarak yalnız bıraktılar.
O kadar seslendim ama duymadılar. En son çare merdivenlerden tek kolumla çıkmaya çalıştım ama nafile. En son basamağa çıkacaktım ki elim de güç kalmadı ve merdivenlerden düştüm. Kolunun üstüne düşünce çığlık attım. Herkes hızla aşağı indi.

Mert kucağına alıp koltuğa bıraktı.

"NİYE ÇAĞIRMADIN BENİ"
"BAĞIRMA, artık yoruldum ben, senin bağırmadan ben yoruldum anlıyor musun yoruldum. Git odana yat, ben nasıl senin gibi biriyle sevgili oldum ki, tek bildiğin bağırmak."

Hiçbiçir şey demeden odaya gitti. Mert doktordan öğrendiği şeyleri koluma uygulamaya başladı. Ama o doktordan daha çok acıtıyordu. Dakikalar sonra Oğuz bağırarak geldi.

" YAVAŞ Ol"
"Kolaysa gel sen yap ne yapacağımı şaşırdım"
"Geç şuradan yaparım"
"Sağ olun BEYEFENDİ , arkadaşım yapıyor."

Koluma yumuşak haraketler ile masaj yapıyordu.
Mert in kolunu sıkıyordum. Oğuz gözleri dolu dolu masajı bitirdi. Eskisinden iyiydi.
"Hastaneye götüreyim mi"
"Bilmiyorum ama eskisinden iyi."

Yine rahat duramadı hastaneye götürdü. Doktor ağrı kesici krem sürdü. Arabada uyuya kalmıştım.

Uyandığımda baş ucunda sandalyede uyuya kalmış Oğuzu gördüm. Yavaşca doğruldum tekerlekli sandalyeye oturmaya çalıştım. Biraz uğraştıktan sonra başardım. Kitaplığımın üstünde ki albümleri elime aldım. Hepsi çok güzeldi keşke hatırlasam.

"Eskiden de güzelmişsin."
Gülümsedim
"Eskiden.. keşke o anları hatırlasam"
Yanağıma öpmek için eğildi. Tepkime baktıktan sonra ufak bir öpücük verdi.

"Aile var lan" dedi Mert
"Şş bozma şu güzel anımı" dedi Oğuz.
"bu da o anıya girsin." dedim.

Beraber aşağı inip kahvaltı yaptık. Mert ve Oğuz 3 günlüğüne işleri olduğu için evde olmayacaklarmış. Bizde Pınar ile beraber Avm ye gitmeye karar verdik. Sinama dan önce biraz alışveriş yapmaya karar verdik.

"Pınar"
"Efendim balım"
"Anneme bu yakışır demi."
Yutkundu. Gözleri doldu
"Ne oldu"
"Başım döndü de o yüzden ee bence çok güzel olur kesinlikle al."
"Ayy demi kraliçe gibi kadın "

Bir kaç parça şey daha aldıktan sonra yemek yemeğe girdik. Sonra ise sinama. Artık yorgunluktan ölücektim. Eve mecburen taksiyle geldik.

Gelirken çevreye baktım ki, planım için kaybolmim.

Eve geldiğimizde pasta yapmak için mutfağa girdik. Oğuz sürekli mesaj atıyordu.

Oğuz:Güzelim iyimisiniz

Oğuz 3 dakika önce de dediğim gibi ÇOK İYİYİZ

Oğuz:Tamam  tamam Mert in selamı var

Aleykümselam

Oğuz ile biraz daha konuştuktan sonra Pınar ile sohbet ettik. Uyku saatimiz geldiğinde Pınar beni odaya bırakmak istemedi. İkimizde
Salonda uyuduk.

Evett çok kısa bölümdü kabul ediyorum ve çok tırt bölümdü sıkıcıydı diğer bölüme biraz yoğunluk göstereceğim için bu bölüme özenmedim.