2.Sezon 1.Bölüm: Işığı görmek için karanlığa meydan okumak gerek.

62 3 20
                                    

Onca yaşadığımız şeyden sonra hiç iyi değildim... Kendimi hem yorgun hem de umutsuz hissediyordum... Sanki sonbahar gelmiş gibiydi... Yapraklar dökülüyordu hayatımızda... Öneri yok... Hepimiz kendi sonlarımıza iyice yaklaşıyorduk... Hepimizin öleceğine inanıyordum artık... Asla kurtulamayacağımızı düşünmeye başladım... Aklıma annem geldikçe ağlıyordum... Gözlerim her zaman doluyordu... Onu çok özlüyordum... Bir yandan da Patrick'in benim yüzümden yaralandığını bildikçe kalbim sızlıyor, vücudum korkudan titriyordu... Bize ne oluyordu? Sadece bu sorunun cevabını bilmek istiyordum... Tek istediğim eski hayatıma dönmekti... Toz pembe geçen çocukluğuma dönmek... Mor karanfillerin arasından gülümseyerek koştuğum zamanlara dönmek istiyordum... Meğerse ne kadar güzelmiş her şey o zamanlar...

Mutsuz bir şekilde elimi yüzümü yıkadım. Babam ve Patrick'ten erken kalkmıştım. O sırada telefonuma mesaj geldi. O an vücudum titremeye başladı... Çok korkuyordum... Neyse ki yazan Ezel'di Yüzümde bir gülümseme oldu. Çok rahatlamış hissettim kendimi. Bir an için o kişinin Nancy olduğunu düşünmüştüm... Ezel bana "Merhaba Ellie. Konuşmayalı uzun zaman oldu. İyi misin diye merak ettim." yazmıştı. Bende "Pek iyi değilim maalesef Ezel... Ama sorduğun için teşekkür ederim. Umarım sen iyisindir." yazdım.

Ezel mesajıma "Bende iyiyim. Bugün okulun ilk günü geleceksin değil mi?" dedi. Ben ise "Her ne kadar istemesem de gelmek zorundayım." dedim. Hazırlanırken Patrick gelip "Ellie hazırsan eğer gidelim." dedi. Ben ise "Hazırım Patrick, istersen gidelim." dedim.

Babam eve anahtarıyla girdi ve "Okula mı gidiyorsunuz?" dedi.
Patrick ise "Gene mi içtin?" dedi.
Babam ise "Sana hesap mı soracağım Patrick kendine gel ben senin babanım kendine gel sen bana asla karışamazsın." Patrick ise kızarak "O iğrenç şeyi eve sokmam demiştim ben." dedi ve evden çıktı.

Ben ise artık dayanamayarak "Baba biz nasıl böyle olduk. Eski hallerimizi ben çok özledim. Seni de çok özlüyorum burada olmana rağmen. Neden böyle olduk Nasıl...?" dedim ve isyankâr bakışlarımla ona son kez bakarak evden çıktım.

Okula ulaştık ve Megan direk üstüme atladı. Sımsıkı bana sarıldı. Hiç beklemediğim bir durumdu. Normalde annem hariç hiç kimse bu kadar sımsıkı sarılmamıştı. Ellerimi kavuşturdum. Bütün aşıklar birbirine sarılıyordu. Patrick Sally ile Jack ve Jenna'da sarılıyordu bizim gibi.

Kısa süreli bir hasret giderme sonrası sınıflarımıza yöneldik. Herkes bize öyle bir bakıyordu ki sanki biz hortlakmışız gibi. Sıramıza oturduk. Serkan yanıma yöneldi ve "Ellie bu halin nedir? Dayak yemiş gibi bir halin var..."
Ben sorulara dayanamıyordum ve ona dönerek "Babamla içki meselesi yüzünden gene kavga ettik. Şu iğrenç şeyi bir türlü bırakamıyor.

Serkan ise bana güzel bir tebessümle "Ellie inan bana baban kendini bu şekilde teselli ediyor. Çünkü 4 kişilik bir aile iken 3 kişilik bir aileye düştünüz. Kaybınız oldu, Siz annenizi o 20 yıllık hayat arkadaşını kaybetti. İnan bu onun için daha zor. O iki kişilik yatak ona o kadar dar geliyordur ki sonuçta babanız hayat arkadaşını, siz ise canınızdan çok sevdiğiniz annenizi kaybettiniz. Baharlar bir anda kışa döndü farkındayım bunun. Hepiniz kendinizi farklı şekillerde teselli etmeye çalışıyorsunuz. Babanın bulduğu çözüm yolu bu. Buna saygı duyun ve lütfen ona karışmayı artık kesin."

Ben ise umutla Serkan'a bakarak "Sende haklısın ama bu hayatta ailemden sadece Patrick ve Babam kaldı. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Serkan inan ben artık çok yoruldum sürekli rüyamda annemi görüyorum. Ben onu çok özlüyorum Serkan.

Serkan ise omuzumu sıvazlayarak "Anne bu özlenmez mi?" Öğretmen sınıfa girmişti. Bir anda yeni eğitim dönemine kendimizden bir yaş küçüklerle başladık. Aslında bana sorsanız utanıyordum. Patrick'in pek umurunda olmaz ama ben aşırı derecede utanıyordum. Arkadaşlarımı bir üst sınıfta görmek beni rahatsız etmişti, Ama artık yapabilecek bir şey yoktu çünkü olan olmuştu.

Günahkar Londra (SEZON FİNALİ)Where stories live. Discover now