1|Yaratılışın hedefi

88 7 5
                                    

:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

:

Keşke ecdadı gibi bir halta yarıyor olsaydı da üzerine düşen hiçbir sorumluluk kalmadığında hayatının bir sonraki karmakarışık dönemi gelene kadar aylak aylak şehirde dolanmak zorunda kalmasaydı.

Bela Jeno'yu bulmazsa Jeno belanın izini sürmeli ve onu kıskıvrak yakalayarak başına taç etmeliydi. Aski taktirde o bir hiçti.

Her şeyin ortası, her şeyde yeteri kadar iyi ve her şey hakkında yeteri kadar bilgili ama ismiyle anıldığında aklında tak diye belirgin bir özellik gelemeyeceği kadar arada bir yerlerde bir oğlandı Jeno. Sorumluluklar ve başına gelen felaketler, can sıkıntıları ve stresle var olurdu. Ancak kaotik ev düzeninde anne ve babasının bağırışları içinde nefes alabilirdi.

Sırtında eskiciden aldığı eskitilmiş değil eskimiş bombeli kahverengi deri ceketi, elinde sarı filtreli kamyoncu sigarası ve evden ayrılırken daima ıslatıp geriye savurduğu yeni çekilmiş kahve rengi saçlarıyla göze çarpardı.

Duma'nın sıradan bir yerlisiydi işte. Jeno herkes gibi bu şehirden nefret eder ama gitmeye de ödü kopardı ama onun için olay biraz daha farklıydı.

Onun bir kez daha korkularını suçlarken fikrini değiştiren şey, bu şehrin sunduğu bir mucizeydi: Sırdaş'ta gördüğü alevli oğlan.

Ateşli değil, alevli. Öfkeli ve yaralı ama gerçekten de dudağında kan pıhtısı kalmış, kaşından ince bir yolun kuruduğu bir yüzdü bu. Tüyleri tutuşturulmuş kibrittendi. Kaşları ortasına tanrıların öfkesi oturmuş, dudaklarına kılıçlar dizilmişti.

Jeno merak etmişti: Neyin öfkesiydi bu?

Bir şeylere kızıyordu ve bunu belli ediyordu. Elinde olsa ağzından ates püskürtecek ve Sırdaş'ı olduğu gibi yakacaktı. Jeno sanıyordu ki buna hayran kalmıştı çünkü o, bunun tam tersine öfkesinden bahsedemezdi bile.

Onu ilk gördüğü geceden sonra çekime kapılmamaya çalışarak ara sıra uğramaya devam etti. Rutini değiştirmedi. Sonra Jaehyun ona orada çalışmasını teklif etti. Her şey ince nakışıyla ilerliyordu. Jeno onunla tanışmak için hiçbir çaba sarf etmedi.

O gün, yani şimdi, kendiliğinden ayağına kadar gelmişti.

Sırdaş, Duma şehrinin yerlisinin bir yeraltı ini görevini gören ancak yabancısının kesinlikle alınmadığı, gizliliğe önem verilen ufak ve mütevazi bir eğlence yeriydi.

Burası sönük sarı ışıkların altında akşam altıdan sabah dörde kadar açık, dertli muhabbetlerin güdüldüğü içki masaları, köşelerde tıngırdatan gençleri ve bir antika dükkanını andıran karman çorman eşyalarıyla meşhurdu.

Tabii, Jeno onunla tam olarak burada buluşmayacaktı.

O akşam erken çıkması gerekiyordu. Yani, erken çıkabileceği söylenmişti ama Jeno'nun oradan çıktıktan sonra yapacak başka hiçbir işi olmadığından malzemeleri mutfağa yükleme işini olabildiğince yaymak istedi. Bu yüzden bir sigara molası vermek üzere dışarı, hemen kapının önüne çıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 19, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

adamın iyisi ringde dudağına koyandır, renoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin