Deniz Kabuğu

1K 20 0
                                    

O sabah da perdesinin arasından sızan sıcak güneş ışığıyla uyandı Seyran.Başı ağrıyordu dün babasının zoruyla Antep'ten Dikili'ye gelmekle kalmamış,gece iki buçuğa kadar ablasının düğün davetiyelerine isim yazmıştı.Eylül'de olacak olan düğüne haziranın başında hazırlanmaya başlamışlardı.Hâla yolun yorgunluğunu üzerinden atamadığı için yavaşça oturur pozisyona geçti,ayakları soğuk parkeyle buluşunca gerinerek esnedi.Çeşmeden soğuk su akmaya başlayınca yüzü buz gibi suyla buluştu. Odasına ilerledi.Mavi bikinisinin üstüne Şile bezinden bir elbise geçirdi.Mavi babetleriyle buraya aitmiş gibi göründüğünü hissetti.Yüzmeyi seviyordu,vücuduna yapışan tuzlu su onu mutlu ediyordu.Eskiden yazları Antep'te dil ve piyano kurslarında geçerdi. Babası bu yıl üvey annesinin isteği üzerine Dikiliden bir yazlık almıştı. Seyran koluna şeffaf plaj çantasını geçirdi,içine Shakespare Othello kitabını,suyunu ve güneş kremini yerleştirdi hasır şapkasını başına geçirdikten sonra mutfağa yöneldi.

Seyranın babası Kazım:Günaydın prenses gel de kahvaltı eyle bizimlen
Seyran: Babaaa kahvaltı etmeyi sevmiyorum bunu sen de biliyorsun...
Seyranın üvey annesi Esme: Biliriz kızım da en azından bir çay iç,sohbet et
Seyran:Sonra içerim ben kaçıyorum deniz beni bekler
Kazım:Allah'a emanet ol bir şey olursa kahvedeyim bilessinnn
Seyran:Bilerrrriiiimmm

Mutfağı dolduran gülüşmelerin arasından tiz bir ses duyulur

Seyranın ablası Suna: Seyran beni bekle kız beraber gidelim
Seyran:Abla bugün manzaramı bozmana izin veremem bay baaaayyyy

Seyran mavi bisikletini kayaların arasında bir yere park ettikten sonra kalabalığın olmadığı bir plaj bulabildiği için kendini tebrik etti.Yere serdiği piknik örtüsünün üzerine elbisesini bıraktı,köpüren dalgalara ilerledi vücudu suyla buluşunca titredi, sabahın erken saatleri olduğu için su soğuktu.Seyran soğuk olan her şeyden nefret ederdi , soğuk insanlarda dahil. Sudan çıktı kendini kumların üzerine bıraktı.Bacağına batan şey onu ürkütmüştü. Bir deniz kabuğu dalgalar gelgit yaptıkça resmen bacağını acıtmak için mücadele veriyordu. Eline deniz kabuğunu aldı, kabuk pürüzsüzdü incelemeye başladı pembe çizgiler deniz kabuğunu daha da dikkat çekici kılıyordu.Seyran başını sağa çevirince iki kahverengi göz çehresiyle baş başa buldu.

Seyran:Pardon siz kimdiniz?
Ferit:Kimse
Seyran:Efendim tanıyamadım,nereden tanışıyoruz?
Ferit: Bende sizi tanımıyorum,yani tanışmıyoruz ben Ferit buranın yerlisiyim herkesi tanırım siz yeni olmalısınız
Seyran:Aaa merhaba evet daha dün taşındık buraya ben Seyran
Ferit:Yolculuk yapmayı sever misiniz?
Seyran:Evet fakat bu soru nereden çıktı acaba?
Ferit:İsminiz çok güzel sizin gibi

Seyran utanmıştı yanaklarının kızardığını fark edince başını öne eğdi.

Ferit:Eliniz de tuttuğunuz deniz kabuğu da çok hoş eğer izniniz olursa onu alıp sizin için bi kolye haline getirebilirim
Seyran:Gerçekten mi?
Ferit:Elbette yıllardır burada yaşıyorum ve deniz kabuklarından çerçeveler, kolyeler,tokalar yapıyorum size de bir tane yapmak isterim
Seyran: Beni çok mutlu ettiniz çok teşekkür ederim buyrun...

(Seyran elindeki deniz kabuğunu Ferit'e uzatır Ferit yavaşça seyranın elinden deniz kabuğunu çeker.)

Ferit:Yarın sabah onda kapınızın önünde siparişiniz hazır olur seyran hanım

Seyranın dudakları yukarı doğru kıvrılır,minik gamzeleri ortaya çıkar ,o an seyranın dikkatini Ferit'in kömür karası kalın kaşları ve geniş omuzları dikkatini çeker yavaşça yutkunur ve konuşmaya devam eder.

Seyran:Tekrardan teşekkür ederim
Ferit: Ne demek yeniden görüşmek üzere
Der ve kalkar.Ortamdaki çekici koku kalkınca seyran kendini boşlukta hisseder ardından kulağına dalga sesleri dolmaya başlar...

Merhaba Ben Asya ilk hikayem çok fazla yanlışım olabilir lütfen beni mazur görün eleştirilere ve fikirlerinize açığım, yorumlarınızı merakla bekliyorum...
🤍🐠🐚🫧

Kumsal (Seyfer)Where stories live. Discover now