୨୧

164 26 86
                                    

bir anda icimden geldi ve yazdim yaklasik iki saat boyunca, umarim begenirsiniz. okuyacaginiz icin tesekkurler, sizi seviyorum!!❆

----

nasil yasamaliydi insan?

tamamen ice donuk, yakin oldugu bir kisi bile olmayan, kendisi hakkinda hicbir bilgi vermeyen, her seyi icinde yasamayi seven biri olarak mi,

yoksa tamamen disa donuk, yakini herkes olan, hicbir arkadasi arasinda ayrimcilik yapmayan, durust, sevecen biri olarak mi,

veya iki yuzlu, disarida mutlu davranan, belirli bir arkadas ortaminda bulunan, ama aslinda onlari hic sevmeyip backstabber olan biri olarak mi yasamali insan?

bunu secmek zor, cunku gercekten hepsi de beni cagristiriyor. bazen o kadar duygu degisimi yasiyorum ki, ne hissettigimi anlayamiyorum. karar veremiyorum, kararsizligin uzerime coktugu yogun duyguyla da patlayiveriyorum insanlara. aslinda onlar sucsuzlar, ben kendi kafamda kuruyorum. yani, sanirim?

iste bundan bahsediyorum. en ufak seyde bile kendimi taniyamiyorum. kimim ben? neyim? nasil biriyim?

bunu baskalarina sorarak ogrenmek isterdim fakat bunu arkadaslarima sorsam muhtemelen onlarla dalga gectigimi dusunurler. hatta yixiang der ki 'yine sen ve komik olmayan sakalarin.' .

ihmm, alistim artik. sanirim. artik kirici gelmiyor. beni gormezden gelmesi, hicbir zaman goz temasi kurmamasi, surekli digerleriyle vakit gecirmek istemesi,..

bu kucuk seyler bile pek cok seyi acikliyor aslinda. o beni sevmiyor. ve sevmeyecek de, bu hicbir zaman degismeyecek. sanirim emin oldugum tek sey bu. cunku yixiang ne zaman bir seyin olmasini istemezse o sey asla olmaz. olursa cildirmisa doner muhtemelen, sinir krizlerine yenisi eklenir diye dusunuyorum.

tam ben bunlari dusunuyorken riki yanima geldi. oturdugum yerin yanina oturdu o da. tshirtunun kollarini sivadi ve soluklandi bir sure. ben de ona yedigim cileklerden teklif ettim.

"yixiang'i yenmek imkansiz gibi bir sey. herif her seyin en iyisi."

agzina birkac cilek atarken konustu soluk soluga cikan sesiyle. bayagi yorulmusa benziyordu. yixiang'la yarisma yapmislardi sanirim yine.

"haklisin. o her konuda cok ciddi."

elindeki cilekler bitince bana dondu. ben de ona dondum ayni sekilde.

"aslinda, bilmedigin seyler var."

meraklanmistim bir anda. soz konusu o olunca her seyi unutuveriyordum, su anda elimden yere dusen cilek poseti gibi..

yerdeki poseti uzanip aldi riki. daha sonra agzini araladi.

"seni seviyor olabilir. son zamanlarda garip davraniyor ve anlarsin ya, dalgin biraz."

duydugum seyle afalladim. gozlerimi kirpistirdim birkac kez. fakat hâlâ beynime ulasmis degildi, anlama yetimi mi kaybetmistim bir anda..?

"ama bunu soyledigim icin sakin umitlenme, o hicbir zaman bekledigin seyleri verecek birisi degil cunku."

gozlerim yeri buldu. bu kadar urkek olmayi nasil becerebiliyordu anlamis degilim. insan sevmekten korkar miydi ki..?

ayaga kalktigim gibi soyunma odasina gittim. ustumu degistirerek dersin bitip bitmemesini onemsemedim ve sinifimiza ciktim. cantamdan birkac kitap cikartip masamin ustune koydum hepsini. uzgunum harua, senin cantandan da bir iki kitap caldim.

revire gidip hemsirenin bos zamanlarinda surdugu renkli ojelerini cikarttigi asetonu odunc aldim, veya caldim. sinifa gidip siramin ustundeki kitaplarin ustune doktum bolca. biten kutuyu cebime koydum. gecenlerde choi ogretmenin pantolonunun cebinden dusurdugu, sandalyenin ustundeki pahali gorunen cakmagi cikarttim cebimden.

kitaplarin icinden yixiang'a ithaf ettigim siir kitabini elime aldim. yaklasik alti ay onceydi. ona bu kitabi hediye ettigimde bana tonlarca hakaret etmisti. bir arkadasimi ona asik olarak gormem, escinsel olmam ve onu bu kadar onemsemem yanlismis ona gore. hastaymisim, timarhaneye yatirilmam gerekiyormus, ailemle konusmam gerekiyormus,..

bir kez daha kirildigimi hissettim. gozlerimden akan yasi onemsemedim ve atese verdim kitabi. butun askimin yandigini hissedebiliyordum. butun hislerim kitap gibi kul olup gitmisti sanki. en derinine kadar hissedip digerlerinin yanina yolladim neredeyse kul olmus kitabi. ve puff! cayir cayir yanan atesin icinde sandalyeme oturdum. masamin ustundeki senaryoyu izledim, her seyin sona eris senaryosunu.

alarmlar calmaya basladigi an daha cok yayilmisti sanki cikan ates. butun alevler ustumu kapladigi an anlayabilmistim nasil yasayacagimi. kimsenin gozu onunde bulunmayarak, kimseye duygu beslemeyerek, kimseyi onemsemeyerek, sadece kendim olarak.

"bazilari kendimle dolu gorundugumu soyluyor. sadece gosteris yapiyorum. ama bazilari cok nazik oldugumu soyluyor. neredeyse bir aptal gibi oldugumu.

bazen bana gelen bakislari anlayamiyorum bile. bazen haksizlik gibi geliyor ama. yanlis anlasilmalar sonucu olusan sayisiz versiyonumdan bahsediyorum.

hepsi sonuçta 'ben'."

↬noćnik

either way, nichojooWhere stories live. Discover now