Adana ve Italya

535 32 14
                                    

"Hadi Alican uçağını kaçıracaksın biraz acele et." Diye bağırıyordu Yasin evin önünden. Bugün Türkiye'ye geri dönüyordum İtalya'ya eğitim için gitmiştim ve geri dönme zamanım gelmişti. Bu süreçte de Yasin beni yalnız bırakmamıştı. Bavulum bir elimde Yasin bir yanda uçağa bindik. Bavulumu yerleştirdikten sonra koltuk numaramızı aramaya koyuldum. "21B" ve "22B".

Nihayet koltuğumuzu bulduk ve yerleştik. Yanımız biz bilet alırken boştu. Biz boş olduğunu düşünerek Yasin çantasını koymuştu. Başımıza bir adam dikilene kadar... "Çantanızı alır mısınız?" Diye sormuştu. Yasin bana bakmıştı ben de başımı onaylar şekilde sallamıştım. Adam hemen yanımıza kuruldu kulaklığını taktı ve bir süreliğine de öyle kaldı. Bir ara varlığını unutup Yasin ile kahkaha atmaya başlamıştık ki adam uyanmıştı ve bize dik dik bakmaya başlamıştı rahatsız olmuş olmalıydı. "Özür dileriz rahatsız ettiğimiz için" dedim bir anda. Adam hiçbir şey söylemeden eski pozisyonuna geri döndü.

Yasin bana bakıp "Alican iyi misin yanakların kızarmış" dedi. Nasıl yanaklarım kızarmıştı? Benim yanaklarım en utanç duyduğum anda bile kızarmamıştır. Ne oldu da böyle oldu? Bilmiyordum çok sorgulamamıştım bu durumu da. Bir süre sonra ben de uyumuşum ve Yasin beni kaldırdığında geldiğimizi anlamıştım. Uçaktan inip bütün işlemleri yaptıktan sonra taksi için beklemeye başlamıştık ki uçaktaki adam birini arıyor gibiydi ve işin tuhafı bana bakıyordu. Beni gördüğünde sevinmiş görünüyordu koşarak yanıma geldi ve "Buyurun bunu düşürmüşsünüz". Ah ben ve şu unutkan hallerim yok mu bir gün kendimi bir yerde unutacağım kesin. "Çok teşekkür ediyorum, bu arada isminiz neydi?" Adam şaşırmıştı sanırım beklemiyordu sormamı cevaplamaz diye düşünmüştüm ama birden "Ben Danilo, sen?" "Ben de Alican, tanıştığıma memnun oldum Danilo." Ben de der gibi başını sallayıp duran taksilerden birine binip gitti.

Yasin de başka taksiye binip gittiğini görmedim bana gidiyorum bile dememişti üstelik? Neyse bunun hesabını daha sonra verecekti. Ben de bir taksiye atlayıp evimin yolunu tarif ettim. Ve yıllardır özlem dolu olduğum evime geri dönmüştüm. Eşyalarımı odama bırakıp duşa girdim. Ve iş ilanlarına bakmaya başladım. Çünkü geçinmem lazımdı sonuçta.

Aradığım gibi bir iş ilanı bulamamıştım bulduğum yerlerin yeri de tersti bana. Hava kararmıştı artık kalkıp mutfağa gittim ve kendime yemek hazırlamaya koyuldum. Televizyonda ise bir yarışmadan bahsediyordu. Yarışma için elemeler başlamıştı ve son birkaç gün kalmıştı. Mutfaktan çıkıp televizyonun sesini daha çok açtım ve bir form doldurmam gerektiğini öğrendim. İnternet sitesine girip formu da doldurmuştum.

Bir gün sonra arandım ve ne oldu tahmin edin elemelere gidiyordum. Vay canına Adana'dan İtalya'ya İtalya'dan da yemek yarışmasına... Yanıma birkaç parça eşya almıştım ama işin garip tarafı da şu idi ben ne yemek yapacaktım? Buna daha karar vermemiştim ve yarışmaya gidiyordum. Bu zaman zarfında Yasin beni ne aramıştı ne de sormuştu. Ben aramıştım ama açmamıştı ya çalmıyordu telefonu ya da sonuna kadar çalmasına rağmen açmıyordu. Evine gitmeyi de düşündüm ama telefonlarıma bile bakmıyordu ne olmuştu birden bire bu çocuğa anlamamistim. Televizyonda beni görürse yaşayacağı şoku tahmin ediyordum.

Bütün düşüncelerimden sıyrıldım ve elemelerin olacağı yere gittim. Bu sene seflerde vardı orada. Içeri girdim ve bana 1 saat 30 dakika vermişlerdi. Ne yapacaktım ben düşün Alican düşün. DOĞRU YA! Aklıma bir fikir gelmişti. Yemeğimi yapmaya başladım. Bu aslında benim tarifimdi ve bir özelliği vardı. Yemeğimi bitmişti sürem ile birlikte. Şeflerle konuşuyordum ama çok dikkatli bakmamıştım bir şefte eksikti sanırım trafiğe takılmış. Ayak sesi duydum ve o tarafa döndüm. Ve şoklar içerisindeydim. Gelen uçakta gördüğümüz benim yanaklarımı kızartan Danilo'nun ta kendisiydi. BIR SANIYE DIĞER ŞEF DANILO MUYDU???? Lütfen yargılamayın beni şoku hâla atlatamadım çünkü. O da beni gördüğünde şaşırmış duruyordu. Neşeli bir şekilde "Hoşgeldin abijim özür dilerim trafik vardı geç kaldım seyircilerden de özür diliyorum." Demişti ve ben hâla aynı şekilde şoklar içinde onu izliyordum.

Şefler Alican diye seslenmeye başlamış ama ben çok sonra fark ettim. Kafamı iki tarafa sallayıp hemen ayıldım ve tabağımı şeflerin önüne koydum. "Evet Alican tabağının adı nedir?" Diye sormuştu Danilo bana ben de bir "Şefim bir ismi yok ama şöyle diyebilirim Adana ve İtalya'yı karıştırdım ve ortaya bu tabak çıktı ve şefim bu tarifte bana aittir aynı zamanda." Şefler birbirlerine bakıp onaylar bir işaret vermişti sanki ya da o an ben öyle anlamıştım. Çok gergindim özellikle Danilo'nun burada jüri olmasıyla bu gerginliğim daha da artmıştı. Neden ben de bilmiyordum.

Sırayla şefler tattı ve sıra Danilo'ya geldi. "Evet abijim bakalım Adana ve İtalya karışımına." Hoşuna gitmiş olmalı ki yedikten sonra bana bakıp gülmüştü ve bu öyle bir gülme de değildi. Bana ne oluyordu neden bu adamın karşısında bu kadar çok geriliyordum ben? Türü geçmiştim ama artim daha zorlu bir bölüm vardı genelde öyle olur. Kolay olan geçer ve zor olan bizi bekler.

Stüdyodan ayrılacakken Danilo arkamdan bağırıyordu "Alican! Alican! beni bekle!" Arkamı döndüm şaşkın bir yüz ifadesiyle Danilo'ya baktım. "Benimle bir yere gelmek ister misin diye sormuştu." Bilmem ister miydim?

İlk bölüm olduğu için hatalarım olabilir kusuruma bakmayın lütfen keyifli okumalarrrr

~I To A~Where stories live. Discover now