Zeyno gelin çatıya çıkarak ya beni bugün sınava götürürsünüz ve kendimi aşağı atarım dediğinde Mirza Ağa şaşkın bir şekilde bakıyordu herkese gücü yeten adam karısına gücü yetmiyordu ortanca karısı elini omuzuna atarak bırak atsın kendini dediğinde...
Göreceğiz güzelim merak etme dedikten sonra dudağını hafif dudağıma bastırıp küçük bir buse aldıktan sonra kendini geri çekerek ben şimdi işe gidiyorum sen biraz düşün bence bu kadar hırçınlık sana zarar verir dedikten sonra arkasını dönüp gittiğinde derin bir nefes alarak Mardin'in güzel manzarasını seyretmeye başladım acaba gerçekten Mirza haklı mıydı Bir gün ben gerçekten ona çok mu aşık olacaktım dediğimde elimin kalbimin üzerine götürdüm de deli gibi çarptığını görünce neden böyle oluyordu diye düşünmeye başladım ben kolay kolay bir erkeğe duygular besleyecek bir kız değildim ilk defa böyle bir şey hissediyordum sanki ona karşı duyduğum ilgi miydi yoksa nefret miydi bilmiyorum ama nefret olmadığını gayet anlayacak kadar akıllı bir kızdım.
Daha fazla düşünmemek için resim çizmek için boyalarımı malzemelerimi alarak balkona çıkıp manzarayı çizmeye başladım akşama kadar kocaman büyük bir tavuğu çizerek getirip odanın içine astım tavla onun karşısına geçerek elimi çeneme koyup düşünmeye başladım acaba güzel olmuş muydu diye içimden geçirirken kapının açılmasıyla mirza'nın geldiğini görünce tekrar yüzüme tabloya çevirdim arkadan gelip bana sarılıp tabloya bakarak muhteşem olmuş elinin değdiği her yer benim için Cennet demektir gerçekten çok güzel bir tablo çizmişsin diyerek beni kendine doğru çevirip yüzüme bakarak çenemden tutup ona bakmamı sağladı bütün gün bunu mu yaptın dediğinde başımı evet anlamında salladım ama çok muhteşem olmuş iş yeri içinde benim buna ihtiyacım var keşke şöyle bir 4 5 tane yapsan iş yerinde assam dediğinde ona bakarak olur neden olmasın ki sonuç olarak onu zevkle yapıyorum dediğinde ona bakıp ne malzeme eksikse gel beraber çıkıp alalım düşünmeye başladım malzemelerim çok eksikti.
Tamam diyerek o zaman sen in ben üzerimi değiştirip geliyorum beraber arabaya binerek alışveriş merkezine indik gerekir olan bütün malzemeleri alarak tam arabaya doğru gidiyorduk ki elimdeki malzemeleri alıp arabaya koyduktan sonra kolumdan tutarak şimdi seninle çok güzel bir elbise almamız gerekiyor yarın nikahımız kayılırken senin çok güzel olmanı istiyorum dediğinde yüzüne bakarak siyah olsun çünkü insan istemediği bir şeyi olduğunda onun için matem demektir o yüzden siyah olsun dediğimde yüzüme tebessümle bakarak sen gel beni dinle ben sana hangisini alacağımı gayet iyi biliyorum.
Diyerek mağazaya girip en güzel elbiseyi alıp paketleyerek bunu yarın benim için giyeceksin dediğinde hiçbir şey söylemeden poşeti elimden tutup arabaya doğru ilerledim beraber arabaya bindikten sonra belli bir süre sonra yüksek bir tepede araba durup beraber arabadan inerek manzarayı izlemeye başladık elimden tutup gözlerimin içine bakarak neden Zeyno neden beni bu kadar zorluyorsun farkında değil misin seni ne kadar çok sevdiğimi sana her baktığımda kalbimin nasıl deli gibi çarptığını seninle konuşurken dudaklarımın nasıl titrediğini nefesimi nasıl kesildiğini hiç mi anlamıyorsun bir insan sevmediği bir insanla Ömür geçiremez ben senden başka hiç kimseyi sevmiyorum anladın mı diyerek gözlerimin içine baktığında ellerim halen onun avuçların içindeydi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başımı yere eğerek bir seninle aynı yola nasıl gireceğiz bunu hiç düşündün mü ardımızda gözü yaşlı Bir kadın babasız bir çocuk bırakacağız dediğinde benim gözlerime bakarak o babasız bir çocuk olmayacak babası her daim yanında olacak kadına gelince o kadın o hayatı kendisi seçti ben değil o benimle kan bedeli olarak evlendiğinde ona 50 kere söyledim benden sana hayır gelmez uzak dur bende istiyorsanız şimdi seni yurt dışına göndereyim ömrünü sonuna kadar oradan rahat bir hayat yaşa ama benden uzak dur dedim beni dinlemedi anlıyor musun o hayatı kendisi seçti o yüzden fazla kendini üzme hiçbir konuda anladın mı beni senin üzülmeni istemiyorum sürekli kendini yıpratıyorsun farkında değil misin sen geldiğinden beri yüzüm gülüyor sen geldiğinden beri neşeli bir insan oldum ben o evin içindeki yaşayan herkese sorabilirsin senden önce benim için hayat yok demektir bir gün olsun yüzüm gülmüyordu sen evdesin diye sabırsız bir şekilde eve koştura koştura geliyorum sen daha önce yokken eve gece yarısı gelir gece yarısı giderdim hiç kimse benim yüzümü görmezse sen evdesin diye işimi bile doğru düzgün yapamıyorum aklım fikrim sürekli senden bunu anla artık ya sana aşığım aşık anlıyor musun aşk nedir bilir misin sen bir insanla konuşurken nefesinin kesilmesi kalbinin deli gibi çarpması dudaklarım kelime konuşurken titremesi nefes nefesim kesiliyor bu demektir ki aşk bu .
Dediğinde başımı kaldırıp gözlerine bakarak bilmiyorum anlıyor musun hiçbir şey bilmiyorum nutkum tutulmuş ne yapacağımı ne edeceğimi bilmiyorum sanki çıkmaz bir yola girmişim ilk başta bana dediğinde ona dokunmadığını onu ailesine gönderip kendi hayatını kurmasını söylediğinde önce onun adına üzülsem de en azından kendi hayatını kurabileceğini düşündüm çünkü 3 yıllık bir hayatta ona elini dokunmayan bir koca ve hiçbir zaman değer vermeyecek bir adamın yanında kalıp da ömrünü çürüteceğine gitsin kendini yeni bir hayat kursun diye düşündüm ama şimdi gel gör ki kadın hamileyim diyor ve sen onu sevmediğini söylüyorsun o burada kalsa Bizim her gün mutluluğumuzu görüp ömründen Ömür gidecek sonuç olarak o da bir kadın onun da üzülmesini istemiyorum anladın mı dediğinde ellerini omuzumun üzerine koyarak sen orasını düşünme.
Ben onu da hallederim Yeter ki sen benimle iyi olmaya çalış dediğinde hiçbir şey söylemeden başımı onun göğsüne dayayıp derin bir nefes içme çekerek düşünmeye başladım ne yaparsam yapayım benim sonumun onun yanında olacağını bildiğim için her şeyi zamana bırakacaktım zamanla düzelmeyecek hiçbir şey yoktu.
Başım onun göğsünde iken saçlarımın arasına kondurdu öpücük de derin bir nefes içini çekerek beni hafif kendinden uzaklaştırıp gözlerimin içine bakıp ağlama gözyaşların benim sonum demektir ağlama diyerek elinin tersiyle gözlerimi silerek dudaklarını alnıma bastırıp beni tekrar göğsüne bastırarak senin abilerin seni gerçekten kendileri gibi büyütmüş tıpkı bir erkek edası var sende her şeyi tek başına halletmeye çalışıyorsun yapma içinde ne varsa paylaş paylaş ki sana da yardımcı olabilirim tek başına insanlar hiçbir şeyi halledemez unutma ben bile bir erkek olmama rağmen bazı konular oluyor ki içinden bile çıkamıyorum dediğinde ona bakarak derin bir nefes çekip seninle konuşsam bile dahi sen benim içimdekileri bilsen bile daha iyi halledemezsin hiçbir konuyu seninle tartışmak ve konuşmak istemiyorum.
Dediğinde ellerini usulca çeneme koyup ona bakmamı sağlayarak gözlerim içine bakarak söyle sen söyle halledip etmemek bana kalsın dediğinde gözlerim dolu bir şekilde onun gözlerine bakarak mesela ben aşk nedir bilmiyorum Sevgi nedir onu da bilmiyorum bildiğin bir tek şey var aile birbirine bağlılığı olması bundan ötesini de bilmiyorum dediğinde ellerini çenemin üzerine koyarak aşk diye bir şey de var bunu sakın unutma eğer birini seviyorsan utanmadan çekinmeden yüzüne karşı söyleyebilirsin.
Bakarak Aşkın tarifini bilemem ama seni gördüğümde tuhaf hislerim olduğunu gayet iyi biliyorum ama bu his neyi simgesidir onu anlamıyorum seni görünce nefesim kesiliyor kalbim çok hızlı bir şekilde atıyor bu duyguları hiçbir zaman yaşamadım bu ne anlama geliyor onu da bilmiyorum sana duyduğum nefret mi öfke mi yoksa merhamet mi sevgi mi bunu da bilmiyorum dediğinde ellerini çenemin üzerine koyarak gözlerimin içine bakıp o zaman ben sana söyleyeyim güzelim geçmiş olsun sen bana aşıksın dediğinde onun cümlesini hızlı bir şekilde reddetmeye başladım aşk böyle bir şey değildir.
Sizce aşk böyle bir şey miydi yoksa Zeyno kendini mi yanıltıyordu yoksa Mirza haklı mıydı Zeyno ona usulca aşık mı olmuştu.
