Bölüm 1

127 13 0
                                    

"Hey, uyan artık! Sana anlatacak çok şeyim var!"

Minho'ydu bu. Her sabah böyle dikilirdi başımda, ama bağırırdı, şuan niye fısıldamıştı ki?

"Her zaman çığlık atarsın şuan ne diye sessiz konuşuyon oğlum?"

"Çok tatlı uyuyordun..."

"Ay ne romantik! Uf söyle ne oldu?"

"Seungmin, şu araba yarışı var ya, 6 ay sonra yapılacak olan, ona katılacağım!"

"İyi..."

"Neden böyle üzgün oldun aniden ya?"

"Minho, kızma ama gözüm hiç tutmuyor orasını. Seoul'un en pis yerinde yapılacak..."

"Ya orası Seoul'un en büyük ve boş yeri çünkü!"

"Ama yarış dediğin şeyin kendi alanı olur yani..."

"Olsun ya, sen ne anlarsın cahil!"

"Uff, sen bilirsin."

Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım, ve Minho ile kahvaltı ettik. Anladığınız üzere Minho ile yaşıyorum, ailemiz yok. Minho da benim kankam. İkimizde 16 yaşındayız, ve 5 yaşında tanıştık. Cidden hayatımızın yarısından fazlası birlikte geçti.

"Ben dışarı çıkıyorum Lee."

"Çık Seungmo."

Lakaplarımız her gün değişiyor zaten.

Dışarı çıkıp sahile gittim. Deniz kenarı en huzur aldığım yerdir. Gürültüyü pek sevmem.

Düşünsenize, denizin ilerisinden gözüken büyük bir daire bize yaklaşıyor ve aslında bir mermi...

Sanırım ben ruh hastasıyım.

Her neyse, her geldiğimde böyle saçmalarım.

Bugün pazar. Yarın okul var, sinir krizi geçirmemek için geldim zaten buraya.

Her neyse, saat 15.00 gibi eve döndüm.

"Lino!"

"Hey, Lino!!"

"Lino! neredesin?"

Minho evde değil miydi acaba? Yoksa şaka mı yapıyor?

"Minho kişisine ulaşılamadı."

Eh zaten biz 3 aylık arkadaş olduğumuz için sesinden anlamadım.

"Of. Yarın okul var biliyorsun dimi? Çık lan ortaya!"

"AAAA!"

Çığlık atarak yanıma geldi. Saklandığı yer de aşırı iyi tuvalet kapısının arkası.

"Neyse, ben gidiyorum duş almaya. Git hazırlan sen de!"

"Tamam Kim Seung hazretleri."

"Timim Kim Sing hizritliri. Neyse ya beni de sinirlendiriyorsun her seferinde!"

"Timam, git."

Banyoya gidip duş aldım. Soğuk su bana iyi geliyor diyip dram yapmak isterim ama donuyorum.

Çıktığımda saat 10.00'du. Yatağıma gidip telefonumla oyalandım. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmeyerek uykumu getirdim.

Saat 11.30 gibi uyudum.

Uyan artık | 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin