2. BÖLÜM ☾

2.8K 141 354
                                    


                                ☾

                                ☾

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

დ ❦ ❥

Boğulduğun gün, gözlerimde esir kaldığın gündür...


დ ❦ ❥

Yüzükler takıldıktan sonra herkes kendi arasında derin muhabbete dalmıştı. Ben de az önce parmağıma takılan yüzüğe dalmıştım. Ne kadar daldıysam artık Kadriye halamın önümde durduğunu fark etmemiştim.
Çattığı kaşlarıyla tepemde dikilmişti.

"Kız kalksana, misafirleri geçir"

Gözlerim etrafı taradı. Herkes ayağa kalkmış birbirleriyle vedalaşıyordu. Misafir severim ama bu misafirlerin gelme sebebi yüzünden pek sevindiğim söylenemezdi. Berivan hanım tatlı bir kadındı. Gelmelerinin sebebi isteme olmasa Berivan hanımla daha çok samimi olurdum. İçimde bu evlilikle ilgili beni huzursuz eden bir şeyler vardı. Daha fazla düşünmemek için ana odaklandım.

Ayağa kalkıp Berivan hanımın yanına gidip elini öptüm o da başımı okşayarak "güzel gelinim benim" demesiyle ona içten bir gülüşle baktım. Karşılığında beğeniyle baktı bana. Tıpkı geldiğinden beri baktığı gibi. Daha sonra da Ahmet Ağa'nın elini öptüm ondan da aynı Berivan hanımın ki gibi tepki almıştım. Aynı şekilde herkesle teker teker vedalaşma faslı gerçekleştirdim. Herkes konağın kapısına kadar yürürken sanki iki saatir içerde konuşan onlar değilmiş gibi kapıda bile konuşmaya devam ediyorlardı.

Berivan Hanım çıkmadan önce halama dönüp" Sizin içinde sorun olmazsa Arin kızımla Civan oğlum yarın bir akşam yemeği yemeye gitsinler, hem birbirlerini düğünden önce tanımış olurlar."

Halamın gözleri babamdan onay almak için gezinirken gezinirken benimde bakışlarım babamdaydı. Onayladı. Halam onayı aldıktan sonra Berivan hanıma güler yüzüyle döndü. " Tamam. Civan oğlum gelmeden önce haber etsin. Arinde tam vaktinde hazırlanmış olur." Berivan hanım memnuniyetle güldüğünde herkes kapıdan çıkıyordu.

Herkes yavaş yavaş çıkmaya başlayınca Civan yanıma gelip kulağıma "Saat sekizde hazır ol" demesi beni ayrı bir sinirlendirdi. Neden birden bu bu kadar yakınlaşmıştı bana . Ondan iki adım geriledim ve başımla sadece onayladım. Yüzünün ortasına çakma hissimi şimdilik söndürdüm. Eğer bir daha yaparsa ağzının ortasına bir tane çakarım.

Aslında bu yemek bir yandan iyi olacaktı. Onu tanıma fırsatı verilmişti bana. En azından bunu akıl edebilmişlerdi. Civan da kapıdan çıktıktan sonra kimse bahçede kalmamıştı. Babam da onları kapının dışına kadar uğurladıktan sonra yüzüme bile bakmadan odasına çıkmıştı.

ZORUNLU BAĞLAR: Geçmişin izleri Where stories live. Discover now