Manyak Mafya

TANITIM

Kapının tıklatılmasıyla önümde açık olan dosyanın kapagını kapattım.

"Gel" dedigimde sekreterim Ayla bir iki adımla içeri girdi.

"Efendim Bora Güngör sizinle görüşmek için gelmiş."

Neden geldiki bu adam.

Tabi ya. Aklı sıra beni ihaleden çekilmem için tehtit edicekti. Ama Kendini bilmez iki üç dengesizin tehtidiyle iş yapıcak degildim. Bunca yıldır bu şirketi en iyi yerlere getirmek için çabaladım. Ama şimdikiler böylemi. Eskiden herkez birbirine gücünü göstermek için aklını kullanırdı ama şimdikiler. Birbirlerini tehtit ederek zorbalıkla işlerini halletmeye çalışıyorlar.

"Al kızım içeri" O her ne kadar destursuz gelsede. Ben terbiyesizlik yapmamak adına kabul etmiştim.

İçeriye agır adımlarla girince oturdugum yerden kalkıp elimi uzattım.

"Hoşgeldin" uzattıgım elimi sıkıp.

"Sagolun" dedi bu bile aramızdaki resmiyeti açıklıyodu. Elimle masamın önündeki deri koltukları işaret ettim. Yerine oturdugunda

"Ne alırsın" diye sordum.

"Hiç birşey zaten fazla oturmuycam. Sizinle konuşmak için gelmiştim."

galiba konuya hemen giricekti. Zaten benim içinde iyi olur ne diyecekse diyip giderdi bende işimin başına dönerdim.

"Ne konuda" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Ailen" dudagının kenarı kıvrılırken ben çoktan kaşlarımı çatmıştım.

Herne olursa olsun asla bir yerde ailemden söz etmezdim. Ettirmezdimde. Ama karşımda böyle ne konuşucagını bilmez densiz birisi olunca ailemden söz edebiliyordu.

"Ne istiyorsun" diye dişlerimin arasından tısladım. Ne söylüycekse söyleyip çabuk gitmesini istiyodum. Yoksa sinirlerimi daha çok zıplatıcaga benziyordu.

"Kızını" demesiyle biran neye ugradıgımı şaşırdım. Çünkü ben sadece benim ihaleden çekilmemi istiycegini sanmıştım ama o benim kızımı istiyodu. Gözlerimden ateş çıkartıcak bir sinirle karşımdaki sırıtışı yüzüne daha genişlemiş olan kişiye baktım. Benim bu halimden eglendigi çok açıktı.

"Ne saçmalıyorsun sen" o sinirimle daha birçok söz edebilirdim ama asla böyle birisi için terbiyemi bozamazdım.

"Saçmalanan birşey yok sadece kızını istedigimi söyledim"

Son derece rahat sözleri bile beni çileden çıkartmak için yetiyodu.

"Asla! Böyle birşey söz konusu bile olamaz benim kızım malmıki onu birisine veriyim!" Söylediklerimle oturuşunu dikleştirip ciddi bir hal aldı.

"Eceye mal veya başka birşey demedim. Sadece Eceyi istedigimi söyledim. Şunuda unutma ki buraya gelmedende işimi halledebilirdim ama ben gelip düzgünce söyledim"

"Neden istiyosun kızımı?" Yumuşak sesimi duyunca arkasına yaslanıp konuşmasına devam etti.

"Aslında kızını istememin sebebi yine senin iyiligin için" nasıl benim iyiligim içindi. Konuşmasına devam etmesini ister gibi bakınca devam etti.

"Eceyi korumak için yanımda istiyorum" söyledikleri aklımı daha fazla karıştırdı.

"Ben kızımı gayet iyi bir şekilde koruyorum zaten" son derece emin ve tok çıkan sesime karşın Bora sadece gülümseyip

"Emin misin?" Dedi. Bunda emin olmuycak ne vardıki tabikide emindim.

"Eminim"

Elini ceketinin iç cebine sokup bir zarf çıkarttı ve bana uzattı. Zarfı alıp Boraya baktım.

"Aç ve kızını nasıl korudugunu gör"

Derin bir iç çekip zarfı açtım ve içindeki fotografları çıkardım.

Gördügüm fotograflarla adeta şok olmuştum kızımın bu aşagalık adamla ne işi vardı.

"1 hafta önce çekildi bu fotograflar. Sen hala kızını korudugunu zannet."

Ne yani kızım bu adamla 1 hafta öncemi tanışmıştı. Ya ona zarar verseydi.

***

Olaylar 7. Bölümden sonra başlıyor. Ondan önceki bölümler geçiş ve bildirim amaçlıdır.

-9.bölümden alıntı-