Sigara

309 12 1
                                    

"Uf şaka"
"hatırlıyorsun yani"
"Tabi kii"
İçeri Arslan geldiğinde Ada yine kitlendi.
"Kızım iyi misin"
"Değilim seni gördüm daha beter oldum çık git evine."
"Kızım"
"Ben senin kızın değilim ben Kaan'ın kızıyım "
Arslan elindeki bardağı sıkarken kırmıştı eli kanlar içindeydi.
Mert panikle ayağa kalktı ve Arslan ı dışarı çıkardı.
...
...
...
"benim babam öldü, anlıyormuşsun ÖLDÜ Oğuz."
"Ada neden böyle diyorsun adam belge gösterdi Arslan abinin kızıymışsın"
"DEĞİLİM"
"bana niye bağırıyorsun"
"Oğuz sen çık" dedi Mustafa
"Mustafa abi sırası değil"
"Çık lan"

Oğuz kapıyı kapattıktan sonra dinlemeye başladı.

"İskender"
"Abi ben onun kızı olamam demi"
"Abicim o belge gerçek"
"Değil abi gerçekten inan bana"
"Güzel kardeşim o adam"
"Abi ne olur yapma, benim annem babamı aldatmadı. "
"Olayı bile bilmiyoruz belki bambaşka bir şey vardır"

O sırada İnci içeri girdi. Gözleri Ada'dan ayrılmadı.
Mustafa koltuğa çaresizce oturdu. İçeri Pınar girdiğinde direk Adaya sarıldı.

"Balım ben sana inanıyorum"
Ada hıçkırarak ağlamaya başladı. Ada ağlamaya başladığı an Oğuz ve Mert odaya baskın yaparcasına girdi. İkisi de Ada nın önünde diz çöktü. Mert Ada nın elini tutuyordu.

"Güzelim ağlama kurban olayım ben sana, yapma böyle."
Kekeliyerek konuşuyordu Ada, "istemiyorum istemiyorum o adamı. "
"Tamam isteme Ada, prensesim isteme" dedi Mert.

Gözleri yanıyordu Ada ellerini gözlerine bastırdı. Yatağa yavaşça yerleşti. Oğuz onun arkasından yatağa geçti sarıldı.

"Hadi çıkın siz ben konuşurum" dedi Oğuz
Herkes odadan çıktıktan sonra Oğuz Adayı kendine çevirdi. Ada'nın omzuna gelen saçlarını yavaşça okşadı.
"Ada bebeğim. Ağlama ben senin bir tek göz yaşına dayanamam."
Ada kafasını Oğuzun göğsüne koydu hıçkırarak ağlaması hafifledi. Ve uykuya daldı. Oğuzun beyaz tişörtün göğüs kısmı yaşarmıştı.

Oğuz Merte mesaj attı.
"Ada uyudu ben yazana kadar gelmeyin uyanmasın"

Oğuz gözlerini kapattı dakikalar sonra o da uykuya daldı. Saatlerce uyudular. Saat 5 i 10 geçiriyordu. İlk önce Ada kalktı, onu hisseden Oğuzda uyandı.

"Oğuz'um"
"Prensesim ne oldu."
"Kalkmak istiyorum "
"Tamam kalk güzelim"
Ada kıkırdadı.
"Bacağını üstümden çekersen neden olmasın"
"Pardon güzelim"
Ada yönünü Oğuza çevirdi. Gözlerine bakıyordu.
"Bakma bana öyle içim gidiyor."
Ada gülümsedi. Kafasını Oğuzun boynuna gömdü.
"Vallahi bile bile yapıyorsun"
"Ne yapıyormuşum ben "
"Beni.. Neyse karnın aç mı"
"Çoook "
"Tamam hazırlan dışarıda yiyelim"
"Hazırlardım ben"
"Yorulmayın siz, Pınara da söyle onlarda hazırlansın hep birlikte gidelim. "
Ada mutlu şekilde gitti.
...
...
...
Herkes hazırlandı. Ada'nın yaraları artık fondötenle/kapatıcıyla kapatılabiliyordu.

"Oğuuuz bakar mısın canım "
"Geldim bitanem"
Birkaç dakika sonra odadan bağırış çağırış sesleri gelince herkes odanın kapıda toplandı.

"Giyemezsin bunu Ada"
"Niye ya ne güzel elbise. "
"Çok açık anlamıyor musun "
"Mağrana geri dön Oğuz"
"Lan bunun mağara ile ne alakası var elbise demicem çünkü elbise yok"
"Of Oğuz sırf bunun için bana bağırmana inanmıyorum."

Mert tüm cesareti ile kapıyı çaldı ve içeriden gir talimatı gelince hep birlikte girdiler.

Mustafa "OHA" diye bağırdı.
"Abiiii"
"Ada bune lan, Oğuz haklı giyme."
"Ben ne diye aldım o zaman bunu."
Oğuz Ada mın kulağına fısıldadı "Ben sana sonra söylerim"
Ada kafasını çevirdi. Kaşları çatıktı.

AğlamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin