bölüm 1

32 3 1
                                    

"paris moda haftası'nda ilk gün. güney kore'den de birçok ünlü isim farklı markaların elçisi olarak şova katılım gösterecek. bu yıl venedik film festivali ile global ününü pekiştiren aktör choi beomgyu 'miu miu' marka temsilcisi olarak boy gösterdi."

telefon ekranını aşağı kaydırdıkça benzer haberler ve fanbase gönderileri akıyordu. en sonunda telefonunu kapatıp masanın üstünde rastgele bir yere bıraktı beomgyu. gözlerini kaldırdığında alışık olduğu manzara hala karşısındaydı. loş ortamda ayakta bir şeyler içip sohbet eden insan denizinin arasında, üstünde şık takımı, parıltılı gömleği ve her zaman hayran olduğu siyah gür saçlarıyla kang taehyun. o da herkes gibi elinde kadehi, etrafındaki davetlilerle sohbet içerisindeydi. nezaketen gülümsediğinde yüzü aydınlanıyor ve konuştuğu kadınlar ona kayıtsız kalamıyordu. onu tanıyan herkes gibi. kang taehyun; sesi, kendi yazıp bestelediği şarkıları, dans yeteneği, örnek kişiliği, karizması ile genç yaşına rağmen kore'de ve dünya çapında büyük bir kitleye hitap eden solo şarkıcı.

gözlerini muhatabından ayırıp salonda gezdiren taehyun, düşünceli bakışlarla karşılaştı. gülümseyip kadehini kaldırdı ve cevap vermek üzere başını çevirdi. beomgyu iç çekti. hayal kırıklığı her saat artıyordu. taehyun'un da marka elçisi olarak paris'e geleceğini öğrendiğinde, aynı gün aynı uçakta olmak için dileği ile o kadar meşgul oldu ki aklını toplayıp başka bir şeye odaklanamadı. tanrı sesini duymamış olacak ki taehyun beomgyu'dan 1 gün önce geldi paris'e. dünkü defile öncesi kısa süren resmi selamlaşmaları haricinde görüşmediler. taehyun her zaman sosyal, iletişimde daha yetenekliydi. beomgyu'nun aksine, akıcı ingilizce'si ve konuşkan yapısıyla insanları etrafına toplaması uzun sürmüyordu. her zaman anlatacak bir şeyi var gibi görünüyordu.

direkt dinleyicisi hiçbir zaman beomgyu olmadı.

çocukluğundan beri, taehyun'u oyuncak reklamında gördüğünden beri ona aşıktı. hala kelimeleri bulmasını engelleyen göğüs sıkışmasını yaşıyordu onu görünce. konserlerine katıldı, buna dair haberler yayınlandı, röportajlarında taehyun'un hayranı olduğundan bahsetti, sosyal medya hesabından onu hep destekledi. bazen törenlerde karşılaştılar. birkaç cümlenin ilerisine geçemeyen iletişimleri hiçbir zaman beomgyu'ya istediğini vermedi. paris moda haftası için umutluydu. protokol ekiplerini saymazsak, yurtdışında aynı mekanda, yaşları birbirine yakın iki koreli. dostluk geliştirmenin kolay olacağını düşünmüştü.

tanrı yine onu duymadı. boşalan kadehini ardı ardına doldurup içti.

ilerleyen saatin farkındaydı, bununla motive ediyordu kendini. batan ve acıyan gözleri taehyun'un masasına döndüğünde onu gözyaşlarıyla tehdit ediyordu. internet üzerinde birkaç haberini okusa da şimdi canlı canlı birileriyle flörtleşmesini izlemek sandığından daha üzücüydü. sarhoşluğu onu melodrama sevk ediyordu. gözyaşlarını tutamayacağını anladığında başını çevirdi. kulakları uğulduyordu. ve son aşama. midesi bulanmaya başladı. derin nefesler aldı. masadaki tuzlu kuru pastadan bir tane ağzına attı. gözlerini kapatıp alnına masaj yaptı. yine alışık olduğu gibi, denediği yöntemler etki etmedi. yavaşça lavaboya ilerledi.

aynada kızarmış yanaklarına baktı. yüzünü ve saçlarını serinletti. lavabo kabinlerinden birinden taehyun çıktı. sadece ikisi. ellerini sabunlarken her zamanki gibi gülümsedi taehyun. karşılığını alamadı. kağıt havluyu ellerinde gezdirirken beomgyu'ya yaklaştı. beomgyu midesinin çalkalanıp çenesinin uyuştuğunu hissediyordu. "beomgyu-ssi, iyi misin? yüzün kızarmış." beomgyu hızla yanından geçip kapısı açık kabine girdi. midesi isyan hareketinde başarılı olmuştu. vücudu üzerinde hakimiyeti son bulmuştu. nihayet gözyaşları da serbestti.

iki soğuk elin ensesine değdiğini hissetti. çenesine yapışan saçları toplandı. çıplak bacaklarında kırçıllı pantolonun teması vardı. midesinde hiçbir şey kalmadı. iki eliyle dayandığı duvardan destek alıp yavaşça doğruldu. vücuduna yaslanan beden de birkaç adım geriledi, elleri saçlarından ayrıldı. "iyi misin şimdi?" taehyun. kendisinin bile tahammül edemediği bu ana şahit olmasını isteyeceği son kişi. taehyun cebinden çıkardığı kağıt havluyla dudaklarını ve çenesini temizlerken hafifçe başını salladı.

kabinden çıktılar. taehyun'un belinden kaldırmasıyla lavabo tezgahına oturdu. onun çok güçlü olduğunu zaten biliyordu. kapıyı kilitledi ve bir peçeteyi daha ıslatıp bacaklarının arasına geçti taehyun. "çok terlemişsin." yüzünü tampon hareketlerle turluyordu. "birini arayalım. seni alsınlar." hareket eden dudakları izledi. baş dönmesinin sebebinden emin olamıyordu. "telefonun nerede?" cebinden çıkarıp ellerine verdi. başını duvara yaslayıp gözünü kapattı iyi gelir umuduyla. "şifren ne?"

"şifre... 05... 02... 02..." doğum günüm. taehyun'un şaşkın bakışlarını ve tereddüt eden parmaklarını göremedi.

telefon hızlıca kapandı. cebindeki yerine geri döndü. "ah!" taehyun tekrar beomgyu'ya baktı telaşla. "popom çok üşüyor. ıslandı hep." tezgahtan indiğinde tökezleyip taehyun'un omzuna tutundu. "üzgünüm, üzgünüm. ıslak olacağını düşünemedim. belki peçeteyle kurutabiliriz." cümlesi bittiğinde beomgyu'nun baygın bakışlarıyla yüzleşti. yanakları ısındı. konuşması gerekiyormuş gibi hissetti. zihni bomboştu.

kapı tıklatıldı.

taehyun kilidi açtı. telaşlı teşekkürler eşliğinde görevli beomgyu'yu lavabodan çıkarmaya çalıştı. yalpalayan çocukça adımlar ıslak şortla birleşip taehyun'u güldürdü. lavaboda yalnız kalıp aynaya baktığında yanakları hala kırmızıydı. 



şimdi outfitlere gelicek olursak

dior bizim oğlanları çok çirkin giydirmiş taehyuna kostüm bulamadım bi türlü  

dior bizim oğlanları çok çirkin giydirmiş taehyuna kostüm bulamadım bi türlü  

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

beomgyunun da saçları uzun ve ayakkabıları farklı tüyleri falan da var

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

beomgyunun da saçları uzun ve ayakkabıları farklı tüyleri falan da var

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 17 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

paris, taegyuWhere stories live. Discover now