Odanda boş boş tavana bakarken aklına hiçbir fikir gelmemişti. Okulun etrafına baktılar, öğrencilerin dedikodu yaptıklarını gördüler. Bu özel gün aslında düşündükleri kadar kaotik görünmüyordu.
Dışarı çıkıp dolaşmak en iyi karar gibi göründüğü için dışarı çıkarsınız. Hala gerçekten sakinleştiriciydi. Güneş, kabarık beyaz bulutlarla birlikte hâlâ gökyüzünde yüksekteydi. Orman çok sessiz ve sakindi. Ancak bir şey dikkatlerini çekmişti. Y/N, tehlikeli bir şey olma ihtimaline karşı tetikte olmak için yanlarındaki çalılığa baktı.
Saldırmaya hazır bir şekilde asasını çıkardınız ama o sadece bir tavşandı. Yaralı görünüyordu ve ağzında bir sopa tutuyordu. Y/N boş boş baktı, tavşanın siyah ve sarı olmak üzere çift renkli kürkü varmış gibi görünüyordu. Tavşanı daha da yakından gözlemlemeye devam ettikleri için Y/N'ye çok tanıdık geldi. Çift renkli tavşan içgüdüsel olarak geri çekildi ama yaklaşmasınızı engellemedi. "Zavallı şey..", büyüleriyle tavşanın yarasını iyileştirmeye başladılar. Tavşan biraz gevşemiş gibi görünüyordu ve Y/N'ye daha da yakınlaştı.
"...çok sevimlisin", Y/N tavşanı kollarına aldı. Tavşanın küçük kafasını kaşımaya başladın ama soğuk bir şekilde uzaklaştırdı. "Ah, bana birini hatırlatmaya başlıyorsun", parmağına vuran tavşan dik dik baktı. Y/N ile her türlü göz temasından kaçınarak şüpheyle başka tarafa bakıyor gibi görünüyor.
"Yine de seni yanımda tutacağım. Adını Rayne koyacağım. Ona cok benziyorsun." diyerek ellerinde çift renkli tavşanla okula doğru yürümeye başladın. Binaya doğru yürürken "İsimin konusu açılmışken, bugün Rayne'i okulda görmedim. Hangi dünyada kim bilir.."
Tavşan kollarındayken sanki ne söylediklerini anlıyormuş gibi yargılayıcı bir bakışla sana baktı. Ancak tavşanın yoğun bakışlarına aldırış etmeden okul binasına vardın. Okulun koridorlarında yürürken rastgele "Sen ve Rayne'in çok iyi anlaşacağınızı düşünüyorum. Artık 2 tane Rayne olmuş oldu!" Gülerek koridorda devam ettiniz.
Tavşanla yurt odalarınıza ulaştınız. "İşte Rayne", Y/N onu yumuşak yataklarının üzerine koydu. "Aç olmalısın, gidip etrafta havuç var mı diye bakacağım. Bir yere ayrılma." Çift renkli tavşan sonunda sopayı ağzından düşürdü, küçük hayvanın yüzünde hâlâ soğuk bir ifade vardı.
"Ah.. lalmamış ama-". tavşanın yastıklardan birinin üzerinde yattığını gördü. "Eh, sanırım çok uykulu?" diye çılgınca bir tahminde bulundu ama yine de görmezden geldi. Pencerelerden dışarı bakarak "Hava kararıyor" dediler. Çift renkli tavşanın kafasını öpersiniz. İşini bitirip uyuyan tavşanın yanına uzandınız.
Tavşan, siz hâlâ uykudayken uyandı. Yüzlerine yaklaşan çift renkli tavşan, sizin dudaklarınızdan öptü. Küçük hayvan büyünün yavaş yavaş bozulmasına izin vererek tekrar uykuya daldı.
Sabah olmuştu ve uykunuzdan uyanmaya başlamıştız ancak sıcak bir şeyin tuttuğunu hissettiniz. Yanınıza baktığınızda kayıp büyücü Rayne'in huzur içinde uyuduğunu gördünüz.
"Ha? Ne?"
rüya gördüğünüzü düşünerek kendinizi çimdiklendiniz.
Hayır, kesinlikle uyanıksınız.
Yeterince çimdiklemediğinizi düşünerek bir kez daha çimdiklediniz. Bunu tekrar yapamadan kolundan tuttu. " Şunu yapmayı bırak " diye homurdandı bir ses, sabah olduğu için oldukça derinden geliyordu. Rayne uykusundan uyanmış, size bakıyordu. Yüzleri kızardı, kahretsin bu gerçekti...
□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□
