KARAKTER MONOLOG

113 14 9
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR BU BİR,  KARAKTERLERİN GÖZÜNDEN İÇ DÜNYALARINI GÖRECEĞİMİZ BİR TANITIM BÖLÜMÜDÜR.KARAKTERLERİN HER BİRİ SADECE HİKAYEDE TASVİRLENİYOR TAM GÖRÜNÜŞLERİNİ SİZİN HAYAL DÜNYANIZA BIRAKIYORUM.

BÖLÜMLER HAFTADA BİR GELECEKTİR. DÜZENLEMELER  SÜRECEKTİR.SİZDEN RİCAM YAZIM YANLIŞI GÖRDÜĞÜNÜZ KISIMLARDA YORUM BÖLÜMÜNE ÜNLEM BIRAKMANIZ. BÖYLECE DÜZENLEMELER KOLAYLAŞACAKTIR.

YAZDIĞIM HER BÖLÜMÜN BİR DİĞERİNDEN DAHA İYİ OLDUĞUNU HİSSEDİYORUM BU SEBEPLE İPLERİ SIKI TUTALIM VE EĞER HAZIRSANIZ HADİ BAŞLAYALIM.

KÜÇÜK BİR NOT : OY VE YORUMLARINIZLA DESTEK OLURSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM.

MELTEM
Bu zamana kadar hep başkalarından farklı olmak istedim ,eğer farklı olursam daha çok ilgi görürüm diye düşünüyordum ama kastettiğim bu değildi. Ben iyi anlamda farklılık isterdim, daha zeki ya da daha güzel olmak .En azından bir alanda diğerlerinden üstün olmanın  beni mutlu edeceğini sanırdım ama şimdi bakıyorum da diğerleriyle eşit olsam bile yeter. 

Ne ara bu kadar değiştim yoksa istediğim çocukça bir şey miydi bilmiyorum. Büyümek mi bunu bana yapan yoksa hayatın gerçeklerini fark etmek mi?
Şimdi durumuma baktığımda kafasına koyduğu bir şeyi yapamayan. Her zaman hayallerde yaşayan gerçeği kabullenemeyen birini görüyorum. Hayatımda yaşadığım her şeyde eksiklik hissediyorum. Arkadaşlarım dahi yeri geldiğinde en büyük yabancı kesiliyorlar. Sağlık desen neredeyse 100 kilo bir vücutla nasıl olunabiliyorsa artık.
Kilo vermek için yapmadığım şey kalmadı . Diyetisyene gidiyorum tekrardan , doktorum aynı kişi ama bende istikrar var mı diye sorsanız eğer olsaydı şimdiye  çoktan zayıflamıştım. Suçu adamda bulmuyorum gidilecek en iyilerinden biri sorun bende.

Bir ay önce yeniden başladım her şeye halledeceğim dedim her şeyi ama şimdi pek parlak gidiyor sayılmaz bugün yeniden bir yemek krizi yaşadım hayatım yolunda gitmeyince kendimi yemeğe gömerek bir rahatlama yaşıyorum ama dönüşü çok daha büyük bir problem oluyor; Hayatı sorgulama, kendini değersiz görme ve başaramadığım  için yaşadığın pişmanlık döngüsü beni bırakmıyor. Kendimi toparlayıp hiç bir şey olmamış gibi devam etmem gerek en azından onun bilincindeyim .
  Hayatım neden mi yolunda gitmiyor? Çünkü insanlar benim onlara verdiğim değerin karşılığını hiç bir zaman alamıyorum .Gerçek bir duyguyla ne zaman sevilfğimi hatırlamaya çalısıyorum.En masum seven kardeşimdi belki ama şimdi yanımda değil. Yaşasaydı 16 yaşında olacaktı ama ben her zaman onun yanında olabilir miydim cevap vermek zor.  Benim aslan parçam down sendromlu bir melekti ama onu acı bir şekilde kanser yüzünden kaybettik.
Onu çok özlüyorum.

Her zaman üzülen kişinin ben olduğuma eminim mesela .Bazen çok mutlu rolü yaparken bazen içimden hiç bir şey yapmak gelmiyor .Hani derler ya sorun yaşayan insanlar her zaman mutlu olurlar ama içlerinde neler koptuğu görünmez. İşte o benim sanırım. Onlar için değerli olduğumu söyleyen insanların benden daha değerli gördüğü insanlar var bu farkı açık açık hissediyorum. Ne zaman biri için en değerli olurum hesabı yapıyorum, bazen de   kıskançlık tüm bedenimi sarıyor. kendi kendimi küçümsüyorum birden. Başkalarının beni üzmesi yetmiyormuş gibi kendimi üzmekten de çekinmiyorum.
Ben kendimi böyle tanımıyorum belki bir gün olmak istediğim biri  olurum. İmkansız diye bir şey yok değil mi ?
Bu arada ben kim miyim hayalperest ve gizli depresif bir kız ,ben Meltem Gül bu arada güllerden hiç hoşlanmadığımı söylemiş miydim?

BORA
Ben Bora Soyalp soyadım tanıdık geldi değil mi?
İnsanların bana olan tavırları canımı sıkıyor. Adımı umursamadan soyadıma takılı kalan herkesin yüzü değişiyor çünkü ne de olsa  koskoca Soyalp Holding 'in tek varisi sayılırım. Hepsi bu işte. 

Aslında görünenden çok daha fazlası var .Biz iki kardeşiz ben ve asla kimsenin görmediği kardeşim Can. Hasta doğmak dışında bir  suçu yoktu aslında. ama benim kıymetli ailem! onu saklamayı seçti ailemize yakışmayan, saklanılması gereken  bir hata olarak görülüyor. Onunla olmayı sevmiyorum çünkü bana sorumluluklarımı hatırlatıyor. Bir suçu yok farkındayım ama bazen katlanılmaz oluyor ama ona zarar gelsin istemem sonuçta benim resmiyete olmasa bile öz kardeşim.

Onu tek kabul eden kişi annem. Bütün hayatını onu korumaya adadı. Sanki anne sevgisine ihtiyacı olan tek kişi oymuş gibi. O doğduğunda ben 7 yaşında değilmişim gibi. Benim sanki bir anneye ihtiyacım yokmuş gibi. Herkesin ailesi çocuklarını okula bırakırken ben onları izliyordum çocuklarını tekrar görmek için saat hesabı yapan anneler bile vardı ama ben yine tektim. Duvarın köşesine siner arkadaşlarımın ailesiyle vedalaşmalarını beklerdim. Annelerinin bana olan acıyan bakışları karşısında içimde kıskançlıkla birlikte kavrulan utanmışlık hissi yüzünden ağlamak isterdim çoğu zaman. Çıkışta da değişen pek bir şey olmazdı. Kalabalığın içinde şoförü arardım bacak kadar boyumla.  

Eve geldiğimde annemi arardı gözlerim. Bende en azından bir kez sarılmak isterdim ona. Ama içeriye girdiğimde her zamanki gibi Can'la ilgilenirken görürdüm onu sonra ise odama kapanırdım tüm gün. Bu hiç değişmedi.

Büyümeye başladığımda bir anda hayatımda olduğunu unuttuğum babamın istekleri başladı. İdeal ve başarılı bir iş adamı olmam için olan istekler. Gideceğim okuldan tut yapacağım arkadaşlıklara kadar. Onun hayatında hataya yer yoktu. Onun isteklerini gerçekleştirmek yaşadığım yenilgiler üzerine bir yenilgi daha eklemek demekti. Ben de ona karşı çıktım Sıradan bir üniversitede bir bölümü 6 yıldan beri uzatarak sürdürmek gibi mesela.



SEV ve DİRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin