YOL AYRIMI

2.6K 29 12
                                    

EPISODE 14: CROSSROADS

Kapak: Makima

1 hafta sonra...

Ağzımın yüzümün sidik içinde kalalı 1 hafta oldu. Bu süre zarfında yeni işime adapte olmayı başardım ve Zehra ile her gece benzer şeyler yaşadık. Artık rutin olarak her gece onun ayaklarıyla ilgilendim. Damla konusunda ise bir gelişme yaşanmadı. Aramızdaki ilişkiden haberi yok ve ona belli etmiyoruz. Zaman zaman Zeho'yla bu durumu konuşmaya çalışsamda Zeho çok üstünde durmuyor.

Haftasonu için Zehra'dan İstanbul'a dönmek için izin istiyorum. Unuttuğum birkaç eşyam olduğunu söylüyorum, pek inanmasa da izin veriyor. Uçakla İstanbul Havalimanında iniş yapıyorum.

Hığahhh... Oh bee... İnsanın yaşadığı mahalle, çocukluğunun geçtiği sokaklar bir başka oluyor... Benim ne işim olur İzmir'de amk. Heriflerin yaşantıyla benim patetik loser hayatımın tek bir ortak noktası dahi yok. Ya ben çok patetiğim ya da onlar fazla değişik amk...

Küs ayrıldığımızı biliyorum fakat bunu yapmalıyım. İsmail'in kapısını çalıyorum... Biraz bekledikten sonra otomatiği açıyor ve apartmana giriyorum. Kapıda beni görünce şaşırdığını anlayabiliyorum. İçeri davet ediyor, salonda oturuyoruz.

-İso... Bak aga son yaşadıklarımız pek iyi şeyler değildi...

=Evet hacım aslında orda biraz da şuç bende.

-O ne demek la?

=Yaa işte olum... İşine karışmış gibi oldum ne bileyim amk... Ama sana da kızgın olduğum tek bir şey var... Ayakçı köle olduğunu niye sakladın bizden la?

Doğru... Agalar arasında muhabbet ederken konu 36.5 muhabbetine geldiğinde ben hep "Ayak mı o ne abi nasıl ayak seviyonuz yeahhh... Erkek adam g*t s*ker abi yeahhh..." gibi cümleler kurarak içimdeki ayak bağımlısını insanlardan saklamaya çalışırdım. Gerçek yüzümü İso biliyor artık.

-Nasıl söyliyim olum bizim grupta ayak seven yoktu ki amk.

=Olsa söylicektin yani amk... Neyse ne aga sana bol ayak yalamalar dilerim artık.

-Olum deme şöyle amk işler karışık zaten.

İsmail'e İzmir'de başımdan geçenleri anlattım. Birkaç saat sohbet muhabbet dertleşmenin ardından müsaade istedim ve evden ayrıldım. Çıkışta telefonuma bakar bakmaz Zehra'nın mesaj bombardımanıyla karşılaştım. Nerdesin cevap ver tarzı bir sürü mesaj atmış. Ulan kölesi miyiz sevgilisi miyiz belli değil amk. Bi kızıp cezalandırıyor bir de sevip şefkat gösteriyor ayarlarımla oynadı iyice şantajcı kız!

İZMİR

Ahh... Yine başladı bizim mesai... Havalimanından taksi ile Damla'nın eve kadar geldikten sonra taksiden inip kapıya doğru ilerledim. Ben zile basmadan kapıyı Damla açtı. Bir an göz göze geldik... Ananı satayım dedim içimden bu nasıl bakış amk... Damla bana aynı anda hem öfke hem şaşkınlık hem de küçümseyici bir bakış atıyordu. "Ne?" anlamında kafamı salladım.

=Gir içeri...

-Damla iyi misin? Çıldırmış gibi bakıyorsun.

=Gir konuşucaz...

Hoaydaaa noluyoz amk. Ürkek adımlarla salona giriyorum. Zehra koltukta sinirli bir suratla bacağını sallayarak oturuyor. Göz göze geliyoruz. Ona da "Noluyo amk?" anlamında kafamı sallıyorum. Kaşlarını yukarı kaldırıyor sadece. LAN NOLUYO AMK!

Damla arkamdan sessiz sessiz dibime kadar geliyor. Pür dikkat beni gözlerken etrafımda yavaşça bir tur atıyor. Pantolonuma s*çıcam şimdi noluyor abi...

=Neden söylemedin?

Tur atmayı bırakıp tam karşımda duruyor. Boyu da benden 5cm uzun. Aşağıdan ona bakarak "Neyi?" diyorum. Diyorum ama korkudan sesim içime kaçmış...

=Ayak bağımlısı bir ezik olduğunu...

Öğrenmiş... Gözlerim Zehra'ya kayıyor hemen. Hala kaşlarını kaldırıyor ne anlatmaya çalışıyon Zeho sıçtın di mi lan nasıl anladı Damla...

-Ne saçmalıyosun Damla yorgunum dinlenicem ben.

Gitmek için bir adım atar atmaz önümde dikiliyor hemen. Tekrar göz göze geliyoruz Damla ile.

=Her şeyi biliyorum... Saklamaya çalışma...

Zehra'ya sinirli bir bakış atıyorum.

=Ona bakma o seni kurtaramaz soruma cevap ver!

Noluyo lan... Zehra'yı ilk defa bu kadar pasif görüyorum. Ulan yetti sizin bu kölecilik oyunlarınız. Yakıyorum lan gemileri!

-Amacın ne Damla?

=Gerçekleri benden sakladığın için seni cezalandırmak.

Zehra ayağa kalkıyor.

+Damla her şeyi öğrendi Emir... Bendeki her şey onda da var.

-Nasıl amk? Neden verdin lan!

=Şşşt... Sessizlik... Burda sorguya çekilen Zehra değil sensin ezik ucube!

Öyle söyleyince pipimde ufak bir kalkış oluyor. Sırası değil zavallı pipim... Daha önemli sorunlarımız var...

-Siz kavga mı ettiniz biri bana her şeyi açıklayabilir mi ne dönüyo burda?

+Kavga falan etmedik bi şekilde öğrendi Damla.

-Eee... Nolucak şimdi?

=Zehra'ya itaat ettiğin gibi bana da itaat ediceksin ezik ucube!

Zehra'ya bakıyorum. Onay ister gibi duran bakışlarıma Zehra mimiksiz donuk bir suratla bakıyor. Kararımı veriyorum. Damla'ya da itaat etmek benim açımdan problem olmaz fakat Zehra'ya güvendiğim kadar Damla'ya güvenemiyorum. Sonuçta çevresi geniş ve k*şar ruhlu bir kız. Sağı solu belli olmaz.

-Tamam... Kabul...

=Aferin... Başla bakalım o halde...

İnce siyah çoraplı ayağını bir adım öne getiriyor ve gözlerimin içine bakıyor. Mesajı aldım fakat Zehra'ya son bir onay isteme bakışı atıyorum. Zehra sinirden pancar gibi kızarmış.

+Öpme!

Damla sessiz bir şekilde gülüyor ve "Öp!" diye emrediyor. Tekrar Zehra'ya bakıyorum. Bu defa bir köpek yavrusu gibi adeta bakışlarımla yalvarıyorum ona... Yapma Zeho... Ben bu ayağı öpmek zorundayım... Beni buna zorlayan da sensin aslında... Nasıl oldu da Damla öğrendi bilmiyorum ama faturayı benim ödeyeceğimi biliyorum.

+Öpme dedim!

=Öp dedim!

Hafif eğilirken Zehra tekrar bağırıyor.

+Sana öpme dedim köle!..

Ahh... İşte o köleyi demeyecektin... Benim zayıf noktam bu kelime. Artık o ayağı öpmem imkansız. Tekrar geri doğrulurken bu sefer de Damla sesini yükseltiyor.

=Öpüceksin köle!.. Başka çaren yok!..

Karşımda ince siyah çoraplı ayağını önüme uzatan Damla, sağ arkasında öpmemi yasaklayan Zehra... Ne bok yiyeceğim lan ben?...

ŞANTAJ KÖLESİ (1.SEZON)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin