7.BÖLÜM ☾

2.3K 133 597
                                    

🍁 🍁

Herkesin vardır konuşarak anlatamadıkları...
Susup sadece gözlerinin konuştuğu...
Herkesin anlamasını dilediği...
Fakat sadece dilemekle kalır ne yazık ki ...
Çünkü ; çevirisi olmayan tek dildir, gözlerle konuşmak ...

🍁 🍁



Kimi zaman konuşmak çok ağır gelir insana.Konuşacak çok şeyi olmasına rağmen, karşısındaki insan sadece anlamak istediği kadarını anlar, işte bizi yoran da bu, kendimizi bizi anlamak istemeyen insanlara anlatmaktır.

Ve bazen öyle çok yorulursun ki. Kendini onlara anlatmak zorlaşır.Pes edersin.Seni nasıl düşündükleri seni üzse de yapacak hiçbir şeyin yoktur. Çünkü o karşındaki insan seni anlamaz.Anlamak istemez. Kafasında seni farklı hayal ederek tanımlar.Bunun dışına çıkmak istemez.Sen onun aklında istediği gibi kalırsın iyisiyle kötüsüyle.Kendimizi hak etmeyen insanlar için üzmemiz çok acınası bir durum.

Kimi zaman bu düşünce mantıklı gelir.Ben yapmam dediği şeyi kendisinin yaptığını görürsünüz. Ve o zaman anlamak istemediğiniz o insana dönüşürsünüz.Sonrası ise büyük pişmanlık.Empati yapma gereği duymadığınız insana benzersiniz. O insanı işte o zaman anlarsınız. Ve herşeyi anladığınız o an iş işten geçmiş olur.

Hayat herşeyi anlamak için çok kısa ve acımasız.

Ne kadar bir şey olmaz desek de istemediğiniz herşey olur.Hayatı kendinize göre yaşamak güzeldir. Ama bu herkesi görmezden gelerek yapılacak bir şey değildir.Kendini mutlu edeceksin diye kaç kişinin hayatını hiçe sayarsın ki.Mutsuzluğu tattırdığınız insanı asla unutmayın.Bir gün gelir öyle bir şey yapar ki.İşte o zaman yok olmak istersiniz.

Mutlu olmak için mutsuz ettiğin insan kadar kork.

O kişi ansızın hayatınıza girerken çıkmaya hiç niyeti olmaz. Hayatınızdan çıkmadığı gibi yerlebir eder.Darma duman eder sizi.Acı çekmeniz onu ilgilendirmez ama mutlu olmanız batar.Öyle bir batarki mutlu oldum dediğiniz an büyük bir felaketle tanışırsınız.

Kimi zaman içimizden mutlu olmak gerekir.Diğer türlü canınız yanar.

Hala çöktüğüm yerde öylece abimin gittiği yere bakıyordum.
Kaç dakika, kaç saat geçti bilmiyorum ama abimin bana çok kırıldığını ve çok büyük hayal kırıklığına uğradığını kalbimin en derinliklerine kadar hissediyordum.Doğru ya ben hala birşeyler de hissedebiliyorum.

Göz yaşlarım bile beni terk edip gitmişlerdi.Donuk bir şekilde oturmuş sadece abimin gidişi ve bana söylediği o sözleri vardı zihnimin içinde.En büyük fırtına şu an içimde kopuyordu.Aklımın ucundan bile geçmeyecek şeyler yaşatıldı bana.Bunları hak edecek ne yaptım? Ne yaptım da hayat bana en acımasız tarafını göstermekten çekinmiyordu? Gerçi nefes almam bile yeterli hayatın bana bunları yapması için.O da aklınca sıra bana acı çektirip eziyet etmek istiyor. Haklı belki de nefes almam haksızlık.Belki de bu kalbi başkası taşımayı benden daha fazla hak ediyor.Peki ya acılarım. Acılarımı da sırtlarında taşıyabilirler mi? Peki ya korkularımı? Bence kimsenin taşıyamayacağı yükler yüklendi omuzlarıma.Ya da ben kendimi kandırıyorum.

ZORUNLU BAĞLAR: Geçmişin izleri Where stories live. Discover now