KRALİÇENİN ÇORAPLARI

1.5K 27 8
                                    

Zehra'nın kapıyı açmasıyla Efsun Hanım karşımızda duruyor.

EPISODE 26: QUEEN'S SOCKS

Önce kendime ardından hayatıma giren ve girecek olan kadınlara şöyle bir bakalım...

Emir Kılıç: Yani ben. Patetik ayak bağımlısı, aynı zamanda köle, aynı zamanda tam bir loser... 18'imin bitmesine fazla kalmadı. Zehra Hanım'ın emri ile uzun dalgalı siyah saçlarımı 3'e vurduğumdan beri karizmamın bittiğinin farkındayım. Lise mezunu işsiz, bir baltaya sap olamamış, bir süredir ailesiyle bile iletişim kurmayan ben... Ulan ben niye yaşıyorum amk?

Zehra Bakangil: Benim suratımdaki tahtta oturmakta olan ve hiç inmeyecek gibi duran yüce sahibem. Bir şantaj sonucu hayatımı değiştiren kadın. Onun ayaklarının bağımlısıyım... Sadece ayak değil, onun bağımlısıyım... Haftalardır çalıştığı kpss'ye birkaç ay kaldı... Benden iki yaş büyük... Hala beni tam affettiğini sanmıyorum.

Damla Yüksek: Şerefsiz s*dist karı... Senin Allah belanı versin! Öbür dünyada iki elimi bırak iki ayağımda senin yakanda olucak... Seni sırat köprüsünden aşağı ben atacam ben!

Efsun Toralı: Az önce tanıştığımız kadın. Zehra'nın teyzesi. Bekar ve 34 yaşında. Zehra'nın annesinin en küçük kardeşi. Yaşına göre oldukça genç duran, asil bir duruşu var. Siyah küt saçlar, yeşile çalan gözler, 1.78 boy ve yaşına göre ideal kilo... Kraliçe gibi bir kadın duruyor karşımda. Son derece resmi giyinişinin sebebinin işi olduğunu hemen anlıyorum. Beyaz gömleğin altına siyah uzun kalem etek ve ince siyah külotlu çorap giymiş. Benim gibi ayakçı bir ergene göre bu çok fazla...

Birkaç dakikalık tanışmanın ardından Zehra bize içecek bir şeyler hazırlamak için mutfağa gidiyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Birkaç dakikalık tanışmanın ardından Zehra bize içecek bir şeyler hazırlamak için mutfağa gidiyor. Efsun Hanım'ın birazdan bana sorular soracağını bilmenin gerginliğini yaşıyorum.

Ben hayatımı Z.Ö ve Z.S yani Zehra'dan önce ve sonra olarak ikiye ayırıyorum. Zehra'dan önceki hayatımda ortaokul ve lise var. İlkokulda bebeyiz zaten pek hatırlamıyoruz. Ortaokulda çevremde birkaç kız arkadaşım olmuştu. Bunlar elbette sadece sınıf arkadaşlığı seviyesinde idi. Lisede ise okulda sadece erkek öğrenciler olduğundan dolayı karşı cinsle etkileşimim neredeyse sıfıra inmişti. Lise sonrası Zehra'sız birkaç ayımda da evde oturup instada reels izlemekten başka bir şey yapmadım.

Zehra'dan sonra ise önceki hayatımdan İso dışında kimse kalmadı. Önce Zehra'nın, sonra malum kızın kölesi oldum. Ayaklarını yaladım, dayaklarını yedim, önlerinde eğildim... Şimdi de yaşıma göre milf olan çok asil bir hanımefendi ile karşılaşıyorum. Karşımdaki kanepede bana bakıyor... Benim gözlerimse ince siyah çoraplı ayaklarına kaymamak için adeta milli mücadele başlatmış durumda. Halı desenlerini ezberledim amk.

=Tarzını beğendim... Hep klasik mi giyinirsin?

Sesini duyunca anlık hafif bir titreme yaşıyorum. Sanırım cevap vermem gerekiyor... Hep klasik mi giyinirim? Hayır tabii ki... Ben kim tarz kim?

-Teşekkür ederim efendim, bazen bu tarzı tercih ediyorum.

Ne diyorum lan ben? Ne efendimi amk... Zehra bana ne yaptıysa artık kendimi tüm karşı cinslerin kölesi olarak görmeye mi başladım ne yaptım? Ama yalan yok Efsun Hanım'ın da kölesi olduğum senaryoları çoktan kafamda kurdum...

=Ahaha... Efendim mi? Bu kadar resmi olmana gerek yok rahat olabilirsin.

-P... Peki size nasıl hitap etmemi istersiniz?

=Bak yaa... Siz nedir? Beni ofiste gibi hissettirme.

-Olsun ben yine de böyle seslenmek isterim eğer izin verirseniz...

=İyi peki madem... İyi çocuksun ama sen sevdim seni.

Gülümseyerek teşekkür ediyorum. Zehra tepside getirdiği portakal suyu bardaklarından birini benim önümdeki sehpaya koyunca bir garip hissediyorum. Normalde yerimde oturan Zehra olmalıydı. Kendisi teyzesinin yanında farklı bir kişiliğe bürünüyor sanırım.

=Zehracım arkadaşın çok zarif birisi gerçekten...

+Öyledir tabii ki. Benim etrafımda öyle varoş, kültürsüz insanlar olamaz.

Muhabbete bak... Bu konuşmaya bunları tanımayıp kulak misafiri olsam g*tümle gülerdim. Ama Zehra'nın ayak köpeği olduğum için dizlerimi birbirine sürte sürte koltukta iki büklüm oturmuş dinliyorum. Efsun Hanım neyse de Zehra sanki çok elit amk...

=Eee... Nedir bakalım buraya gelme sebebiniz?

+Beni biliyosun teyzecim. Sınav yaklaştı, sıkı çalışmam ve kafa dinlemem lazım.

Efsun Hanım yüzünü bana dönüyor. Konuşmam lazım.

-Iıı... Bende iş için geldim efendim.

Yüzü bana dönükken gözleri Zehra'ya kayıyor. Bundan ne anlam çıkarmalıyım bilmiyorum fakat artık kafamı yormayacağım.

+Aynı zamanda sınava da hazırlanacağız teyzecim.

-A... Evet öyle...

=Aslında bizim ofiste sana uygun bir pozisyon bulabiliriz... Son zamanlarda eleman açığı da oluştu zaten.

Ne diyeceğimi bilmiyorum ki... Allah razı olsun Efsun Hanım.

-Teşekkür ederim.

=Sen uygun bir zamanda bana cv'ni atarsın ben bi bakarım.

Zehra'ya sıçtık bakışı atıyorum. O da durumun farkında olmalı. Ben imam hatip lisesi mezunu üniversite okumamış ayak görünce deliren... Neyse ne... Ben buyum abi ne cv'si amk.

-Iıı... Yalnız efendim ben lise mezunuyum üniversiteye kaydolmadım.

=Aaa öyle mi? Tamam çok dert değil ama masabaşında bir pozisyon çok zor görünür... İstersen benim asistanım olarak seni işe aldırabilirim.

Efsun Hanım çalıştığı ofiste müdür yardımcısı konumunda. Bana teklif ettiği asistanlık nasıl bir b*k bilmiyorum ama içimden bir ses bunu kabul etmem gerektiğini söylüyor. Tepkisinden çekindiğim için Zehra'ya bakmadan kabul ediyorum. Efsun Hanım cevabımdan memnun bir şekilde odasına gidiyor.

+Ne bu şimdi?

-Sevdi beni efendim... Yani bence ondan...

+İyi peki... Ama bana bak, teyzemi üzersen ben de seni üzerim haberin olsun.

-Asla efendim. Bana güvenin.

Gece...

Berbat, küçük, nemli sığınakta geçirdiğim azap dolu gecelerin ardından tertemiz bir odada, sıcacık bir yatakta yatıyor olmak... Zehra'ya teşekkür mi etmeliyim yoksa kızmalı mı bilemiyorum... Sanırım cezamı çektim ve eskiye döndük.

Uykuya dalmak üzereyken Zehra'dan gelen mesaj doğrultusunda sessizce odasına giriyorum. Zehra odasındaki tekli koltukta çırılçıplak oturuyor. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışırken beni yanına çağırıyor ve soyunup diz çökmemi emrediyor.

Yerde dizlerimin üstünde oturup ellerimi dizlerimin üstüne koyuyor ve coşmuş pipimden dolayı utanarak Zehra'dan gelecek emri bekliyorum. Zehra'nın v*jinası tam karşımda bana bakıyor. Kılsız ve pespembe...


ŞANTAJ KÖLESİ (1.SEZON)Where stories live. Discover now