Doğum Günü

226 14 4
                                    

Bir sonra ki bölüm 4.000 kelimenin üstünde olucak bu yüzden lütfen bol bol yorum ve oy bekliyorum

"Alo ablacım nasılsın"
"İyiyim abla sen"
"Bende iyiyim"
"Ne oldu geliyor musun Antep e"
"Ablacım şey"
"Yine gelmiyorsun demi abla her zaman ki gibi yalnız bırakıyorsun beni"
"Ablacım kısmet bir sonrakine artık
" Abla neden yalan söylüyorsun ki hep bir bahane"
"Ablacım ama "
"Her neyse abla sana kolay gelsin mâlum o cafen daha önemli."
"Ama abl-"

Telefon kapanmıştı. Ada bıkkınlıkla kafasını Selime çevirdi.

"Ne oldu"
"Küstü, yine gitmedim diye biraz kızdı"
"Haklı kız"
"Ne yapayım Selim oraya gidersem bu tiple mi gidiceğim"
"Çıkar artık şu peruğu lensi de at"
"Yok olmaz, zaten Pınar yakamı bırakmaz artık."
"Zaten dün beni aradı"
"Ne, nasıl bulmuş seni"
"Nilüfer hocadan, bilirsin Nilüfer hoca severdi beni sürekli konuşurduk Mert ve Pınar da ne zamandır istiyormuş olayları anlatmışlar Ada kaçtı, Selimin numarasını vermeniz gerek diyince dayanamamış."
"Of hocam of Ada kaçtı ne ya. Hem bunca yıl sonra ne diye istemişler"

Ada, Çiçek için hediyelere bakıyordu. Üstten bildirim geldi.

"Hediye falan alma, bana en büyük hediye sendin. Ne alırsan al kabul etmem"

Ada gözlerini yumdu ve eliyle ovuşturdu. Telefonu bırakıp yere bakmaya başladı. Düşündü gitsem mi gitmesem mi diye tekrarladı. Kararlıydı gitmeyecekti. Diğerleri yokluğunu nasıl kabul ettiyse Çiçek de edicekti eninde sonunda etmeliydi diye düşündü Ada.

...

Haftasonu Ada çalışmıyordu. Aşağıdan sesler gelince şaşırdı. Hemen peruğunu ve lensini taktı. Aşağı inince eli ayağı birbirinr girdi.

Koltukta yan yana Mert, Pınar ve Oğuz oturuyordu.

Mert, Adayı görünce şaşırdı yine de belli etmemeye çalıştı.

"Sizi tanıştırmayı unuttum, bu İremin en yakın arkadaşı Ada." dedi Selim.

Oğuz, Ada kelimesini duyunca kafasını telefondan kaldırdı. Yalnızca Pınarla göz göze geldi.

Ada Oğuzun tam karşısına oturdu. Arada bir gözü ona kayıyordu. Kirli sakallarına gözü kayıyordu.

"Ee hayırsız Selim, unuttun bizi"
"Ya deme olum öyle. O pislikten kurtulmam yıllarımı aldı tabi ki İremi sayesinde sonra ise hepinizin izini kaybettim"

Ada gibi diye fısıldadı Oğuz.
Ada burada oyunculuk yapması gerekti.

"Ada kim, o da mı uyuşturucu kullandı." diye sordu Ada
"Hayır o öyle şeylerin yanından dahi geçmezdi, çok temiz kızdı. " diye karşılık verdi Mert.
"Şimdi nerede" dedi Ada

Oğuz "Ne yapıcaksın getiricek misin" dedi sertçe.
"Hayır yalnızca öğrenmek istedim bu Ada senin için önemli mi"

Mert artık yeter bakışı atmıştı. Pınar ise olayı çözmeye çalıştı.

"Ada sen ne iş yapıyorsun" dedi Mert. Tamamen sıkıştırmak için yapıyordu.
"Senin başka adın yok mu ya" diye sordu Oğuz
"Var"
"Söyle de öyle seslenelim"
Ada düşündü ne dicekti
"Aslında Ada ismimi daha çok seviyorum"
"Olabilir ama ben sana Ada demek istemiyorum. Söyle artık"
"Çok kabasın"
"Evet öyleyim"
" Diğer ismim Betül"
"İyi tamam"

Ada bir yandan mutluydu, diğer kızlara yüz vermiyordu belki de hayatında biri var diye böyle yapıyor diye düşündü.

"Ee adın sanırım Mertti."
"Evet Mert, eşim Pınar liseden arkadaşımız Oğuz."
"Ne kadar tatlı çiftsiniz."
"Teşekkür ederiz Betül"

AğlamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin