Namlu

166 10 2
                                    

Babam saçmalıyordu ne demek ortağın oğluyla evleneceksin. Oğuzun sinirden gözü seğiriyordu. Elimi tam kalbimin üstüne koydum derin bir nefes çektim içime.

"Beni sikseler Adayı sana vermem!"
Ah Oğuz ah
"Ben seni sikicem zaten. Ada çabuk git eşyalarını topla!"
Odama doğru yürümeye başladığımda Oğuz kolumdan tutup kendine çekti şuan önündeydim beni kendine çekti karnımdan sıkı sıkı tuttu.

"Ada hiçbir yere gitmeyecek"
"Oğuz bırak" dedim sadece. Oğuz iki adım geriledi.

"Ada?"
"Oğuz gideyim, söz geri dönücem"
" Bende gelirim o zaman"
Babam sadece zafer kazanmışcasına gülüyordu.

Eğer kabul etmezsem belki Oğuzu dövdürmesi bitmiyecek belki de işinden edicekti yapar mıydı yapardı. Oğuza ayrı kinliydi babam sebebini asla bilmiyorum.

Otogara geldiğimde babam hâlâ ısrar ediyordu. Neymiş efendim araba ile gidermişiz.

Otobüse bindiğimde Oğuz kafasını benim olduğum yönün aksi yönüne çevirmişti.

"Oğuz"
"Oğuuuz"
"Oğuz bakar mısın"
"Hayatım"
"Hayatım derken?" diye karşı çıktı hemen.
"Oğuz yapma babam sussun diye yaptım."
"Yakında baban sussun diye sen evlenirsin de."

Boynunda ki morluğa dokundum yüzünü buruşturdu. Canı yanmıştı. Çantam da ki kremi aldım ve sürmeye başladım.

Gözlerimin içine bakıyordu. Gözgöze geldik birkaç saniye sonra dudağıma doğru yaklaştığında elimle olu ittirdim.

" Burada olmaz, ayıp "
" Hay anasını avradını s-"
"Şşşt çok ayıp Oğuz "
Gülümsedi kafamı onun omzuna yasladım.

"Evlenmiceksin demi Ada"
Biraz sinir olmasında sakınca yoktu bence.
" Evlenicem Oğuz evlenicem hemde telli duvaklı"
Oğuz omzunu hemen çekti başım boşluğa düştü.
"Ne demek evlenicem"
"Evlenicem tabi"
"O orosbu çocuğunu tanıyor musun ki"
"Oğuz çok ayıp elin adamı hakkında öyle konuşulur mu"
"Sen elin adamı ile evleneceksin"
"Ben onunla evlenmicem ki"
"Kimle o zam-" gözleri patlamıştı yeni anlamıştı ondan bahsettiğimi.

...

"Tanıştığıma memnun oldum Ada hanım"
"Hı bende sağ olun"
Oğuz kaşları çatmış biza bakıyordu. Bakma be olum öyle. Zaten içim yanıyor bir de Oğuzun kalp kırığı ile uğraşıcaktım.

Babam ve ortağı denilen adam bize mutlu mutlu bakıyordu. Ah baba ah sırf Oğuza sarma diye düştüğüm hallere bak.

"Ada hanım sizinle akşam yemeğine çıkmak isterim."
Ne dicektim babam gözüme tehdit edercesine baktı.

"Aslında ben biraz yorgunum bana biraz müsaade edin lütfen."
"Tabi ki nasıl istersen öyle olsun, sizin gibi bir hanımefendiyi yorgun bir şekilde alıkoymak istemem."
"Sağ olun Aydın bey. "

Onları uğurladım.

"Yarın akşam yemeğe çıkarsınız güzel kızım. "
"Emredersiniz Arslan bey, Oğuzum ben odadayım birazdan sende gel olur mu?"
"Tamam yavrum"
Selim bana hayretler içinde bakıyordu. Odama tam gidicekken Selim beni durdurdu.

"Hop hop siz ne ara böyle oldunuz biz yokken ne yaşadınız"
Aklıma gelen sahne ile gözlerimi yere diktim. Oğuz gülerek "neler yaşamadık ki" dedi.

Utançtan gebericektim. Babam sinirle koltuğa tekrar oturdu. Mert  sırıtarak Oğuza bakıyordu. Odama kaçtığımda arkadan gülme sesleri geliyordu.

Kapım çaldığında gel dedim. Arkam dönüktü ve Oğuzun olduğunu düşündüm.

"Oğuzum gel bak burada senin kıyafetlerin var bura- Pınar ne oldu ne işin var burada"
"Ada konuşalım mı?"
"Yok sağol yorgunum uyumak istiyorum. Mâlum 18 saat otobüs yolculuğu"
Peki diyip odadan çıktı. Çekemezdim onu şimdi.

AğlamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin