open your eyes

204 26 48
                                    

Chapter 28: open your eyes

"Hava hep böyle yağacak mı ya her yerim çamur oldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Hava hep böyle yağacak mı ya her yerim çamur oldu." Kocaman yarı kapalı bir çardakta otururken içeri yeni gelen kızlardan birinin homurdanmasıyla kafam otomatik olarak camdan dışarı döndü. Yağmur son iki saatte şiddetini arttırmıştı ve bu da benim geri dönüş yolunda ne yapacağımız konusunda endişeye düşmeme sebep oluyordu. Yağmurlu yollar kaygan ve ıslak, aynı zamanda da dikkat edilmezse büyük kazalara davetiye çıkarabilecek kadar da çekilmez bir şeydi.

Yerdeki rengarenk minderler neredeyse tamamen dolduğunda kenardaki küçük şömine de yanıyordu, bu yüzden soğuk konusunda gayet rahattık.

Hocaların ısrarıyla 'birbirimizi tanımak ve kaynaşmak' için burada toplanmıştık. Geleli 3, uyanalı 1 saatten fazla olmasına rağmen hala biraz uyuşuk ve tembeldim. Sadece ben değil çoğu kişi öyle duruyordu fakat görünüşe göre hevesli olan hocalarımızı kimse kırmak istememişti.

Kulüp hocamız giydiği uzun pileli eteğiyle savrula savrula içeri girerken yanımdaki Yoona kulağıma eğildi.

"Edebiyatçi Bayan Jeon gibi giyinmiş. İki ağaç görünce doğa ana sandı galiba kendini."

Ben kendimi tutmaya çalışıp kıkırdarken hocamız da yerini almış ve yuvarlak çerçeveli gözlüklerini gözüne geçirmişti.

"Çoğu kişi gelmiş harika!" Heyecanlı olduğu sesinden de anlaşılırken oturanlardan biri konuştu. "Hocam böyle yuvarlak oluşturup oturduğumuza göre bunun bir anlamı var, doğruluk cesaretlik!"

Hemen ooo nidaları ve uğuldamalar oluşurken Hoca herkesi susturdu. "Ben öyle şeyler yaptırmam ama siz kendi aranızda yaparsanız orasına da karışmam."

"Yani izin var?"

"Neden olmasın aptal suç mu işliyoruz ki?"

"Hayır da öpüşme-"

"Sus seni lanet olası."

Ortada dönen sohbet etkinlik havasını hemen kaynatırken hoca tekrar lafı ele aldı. "Bugün kaynaşmak için size güzel bir etkinlikle geldim."

"Sanki üç yıldır kaynaşmamışız gibi..." Minju mırıldanırken biz de gülmemeye çalışarak ona sus işareti yaptık. Geri bize omuz silktiğinde iste kıkırdayarak önümüze döndük.

"Etkinliğimizin adı 'ben olsaydım' herhangi biri elimde olan desteden bir kart seçecek ve içinde yazan şeyi burada oturan birini seçerek 'eğer bu durumda olsaydın ne yapardın?' diye  soracak. Cevaplayan kişi de sonraki tur desteden kart çekip başka birini cevaplaması için seçecek."

Yalandan şaşırma nidalarının yanında oyunu uyduruk bulan birkaç ses daha çıkmıştı.

"Bu muymuş yani iyi tanıma oyunumuz?"

"Gelmeseydin o zaman?"

"Sessiz olun kadın hevesli hevesli geldi."

"Bence o kadar da kötü değil."

young luv ★ nishimura rikiWhere stories live. Discover now