yıldızların altında sen ve biz

1 0 0
                                    

Bugün garip bir adam kitap kafeye gelmişti elinde on beş yirmi tane aynı adama ait kitap ve bilgisayarında sürekli birşeyler yazıyordu, doğrusu baya garip duruyordu ve şüphe uyandırıyordu lakin yakışıklıydı aslında ama biraz fazla yoğundu çünkü ona altıncı kahvesini götürüyorum.
"evet efendim başka bir şey ister misiniz? Dedim adam suratıma döndü ve bana baktı "hayır" dedi gözlerini kanlanmıştı kaç saattir çalışıyordu acaba , vardiyamın bitmesine yarım saat kalmıştı ama ben yorgunuktan pes etmek üzereydim , ayaklarım artık daha fazla gitmiyordu. Adam beni geri çağırdı ve bana şu soruyu sordu " beni tanıyor musun, yani fanım filan mısın " öyle bir sinirlenmiştim ki sinir gözlerimden okunuyordu " hayır tanımıyorum fanınız değilim sadece çok uzun zamandır burdasınız ve bir sorun olup olmadığnı merak etmiştim " adam kafasını geri bilgisayarına gömerek sorun yok cevabını verdi .
sinirden erken çıktım vardiyadan. Eve doru yol aldım . eve vardığımda ev dağınıktı heryer heryerde idi çınara seslendim ses yoktu tekrar bağırdım yine ses yoktu yavaş yavaş yukarıya çıkmaya başladım yorgunluktan bir şey duymuyordum . erkek arkadaşımın odasına çıktığımda sesler duymaya başladım ve kapıyı açtım...
"çık bu evden hemen defol burdan , git gözüm görmesin seni , istemiyorum ikinizi de " diyordum çünkü gördüğü manzara şuydu: beni kız kardeşimle aldatmıştı , kız kardeşim . kardeşim evden hemen çıkmıştı ama çınar şansını zorluyordu , ittirmeye çalıştım ama itemedim bir boğuşma , arbede çıktı ikimizde birbirimize vuruyorduk ta ki o beni itince yere düştüm ve kafamı masaya vurduğumda acı ile inledim, hemen yanıma koştu " özür dilerim , özür dilerim, iyi misin? " diyordu bağırarak " siktir git bu evden " dedim. Hala şansını deniyordu beni kaldırmaya alıştı yalvardı bağırdım çağırdım vurdum en son benle uğraşamayacağını anlayınca Tişörtünü alarak çıktı. biraz yere yattım kafam kanıyordu ama umrumda değildi . biraz ağladıktan sonra zaten gece olmuştu can sıkıntısıyla yatığım yerden kalktım ayakabılarımı giydim ceketimi ve çantamı alıp çıktım.
herzaman ki bara gelmiştim " max bana bira ve birde kafama buz" max bana dediklerimi getirdiğinde yanıma sabah ki adam oturdu umursamadım ve içkimi yuduladım. "sabah için özür dilerim" dediğinde biramı bırakıp buzumla kalktım ve kolumdan tutunca öfkeyle aniden döndüm " kolumu bırak kırmayayım" dedim ve anında kolumu bıraktı. "tamam şampiyon sakin " cavabını aldım ve umursamadan kalkıp gittim yolda başımın dönmesiyle sendeliyordum. " bak amacım sapıklık değil ben yazarım ve öyle sandım kusura bakma iyi görünmüyorsun , beli ki kafan kanamış gel hastaneye götüreyim" dediğinde başımdan dolayı çok kötüydüm " yardım istediğimi hatırlamıyorum" dedim ve gözüm karardı. Duvara tutundum o da kolumdan tutu ve kucağına aldı ,konuşamıyordum. Ses çıkarmadım yada çıkaramadım. Uyandığımda hastane odasındaydım ismini bilmediğim sahıs da form dolduruyordu . "uyandım demek hadı taburcu islemlerini haletlim çıkalım lakin gözlem altında kalmalısın ya burda yada evde " "ev" demekle yetindim
arabaya bindiğimizde sordum " bana neden yardım ediyorsun, pişmanlık duyduğun için mi" dedim "neyin pişmanlığı ben sadece yardım ediyorum özür diledik ya " dedi haklıydı sonuna kadar haklıydı . "peki ala ama sen nasıl bu hale geldin" susmuştum " korktuğun biri mi var, bak yardımı olabilirim karakola tanıdıklarım var " dediğinde güldüm " hayır ciddi bir şey yok" dediğimde tabi ki inanmasını beklemiyordum "he aynen külahıma anlat onu sen "tamam inanmamıştı inanmasını a beklemiyordum zaten "boşver" "boşverebileceğim bir konu mu sence " peki ala" "erkek arkadaşım beni aldattı ve biz kavga ederken beni etince ben de düşüp kafamı vurdum sürekli olan bir şiddet olay değil" sinirlendiği damarlarının çıkmasından belli oluyordu. Ve biraz da hızlı sürmeye başladı" sakin olur musun "sana nasıl böyle davranma cüretinde bulunabiliyor inanamıyorum " dediğinde anlamamıştım ama sorulamadım zaten gayet de sinirliydi ."evin nerde" dediğinde o evde yaşananlar gözümün önüne geldi "eve gitmek istemiyorum beni bi otele bırak" dediğimde döndü suratıma baktı ve devam etti "peki o zaman bana gel şuan senin bir gün gözlemde olman gerekiyor ve seni asla otelde bırakmam" dediğine hemen reddetmek üzereydim ki " reddedeceksen geri hastaneye götüreceğim ve gözlemi kabul ediyor diyeceğim ha yok etmeyeceksen, bana gelmek zorundasın " dediğinde şoke olmuştum ama reddetmek de istemiyordum bir yanım istemiyordu en azından bu adama gereksiz bir şekilde güven oluşmuştu sebebini bende tam anlamıyla bilemiyordum, dostça bir konu uydu yoksa işin içine kalbimi koyup öyle mi düşünüyordum anlamış değildim ama bildiğim tek birşey var o da bu adamın aşını bile bilmeden salakça bir şekilde güvendiğimdi ,harbiden yaşı kaçtı bu adamın?" kaç yaşındasın?" "konumuz da benim yaşımdı ,aynen" dediğinde gözlerini kapattı ve yirmi beş dedi "peki sana geçelim" dedim içimde deli kanı akıyordu ve artık olacaklardan ben de habersizdim ama umurum dışında gelişiyordu her şey
" evet, geldik." Kemeri çözüp aşağıya doğru indim. Arkamdan geldi koluma girdi ve arabayı kitledi yürümeye başladık. asansöre geldiğimizde düğmeye bastı. Başım tekrar dönmeye başladı tekrar ona tutundum " iyi misin başın mı döndü hastaneden kalalım dedik ama sana dimi " demeye başladı ona susması için baktım ve hemen sustu, asansör geldi ve asansöre bindik sonuncu katta oturuyordu otuz iki . asansör yavaş yavaş yukarı çıktı " ney fark ettim biliyor musun?" ney der gibi suratıma baktı " adını bilmiyorum ben senin, yaşın biliyorum da adını bilmiyorum" güldü " nedense ben senin hakkında herşeyi biliyorum ama " dediğinde önce şaşırdım sonra fark etti ki hastane formlarını o doldurmuşu , hafif güldüm " acaba neden ya " dediğimde o da güldü manyak gibi gülüyorduk çünkü kafamız güzeldi.
asansör durdu ona tutunmayı bıraktı ve geriden gelerek ilerledim. Eve girdiğimizde dikkatimi çeken tek şey manzarasıydı , mükemmel bir manzarası vardı, "adını hala öğrenemedim "dedim manzaraya bakarak "adım mı? Bejin" ona döndüm "ney dedin?" " bjın karaman" dedi. "adın moderen soy adın neden köylü? " sence köylü mü? " dediğinde evet dr gibi baktım.telefonu işaret ettiğinde " karaman" soy adını araştırdım ve en ünlü teksitil markasının sahibinn oğluydu . " anladım " dediğimde güldü ."sevindim" dedi.
"birşeyler içer misin?" dedi. başımla onayladım ."viski, votka? Dur bi dakika sen gözetim arkasındasın en iyisi uyumaman için kahve etireyim" dedi kafamı manzaradan çevirim ona doğru döndüğümde" doktorun dediğini önemsemiyorum alkol olur" dedim şahsen umursuyordum ama alkol iyi olurdu.
"ben umursuyorum" dedi ve mutfağa gitti. Bende yıldızlara döndüm onlara bakıyordum. Ay, yıldızları nasılda söndürüyordu , oysa milyonlarca çük şey benim düşüncelerimdi ,önemsizdi ama o büyük şey benim güvenimdi tekti ve artık yarımdı ,çınar sağolsun yarımdı ,artık
elinde kahvelerle gülerek gelen Bejin'e baktım "şekerli mi?" biraz durdu suratıma, avel avel baktı " e-evet sorun mu?" dedi tek kaşını kaldırarak . " şekersizse sorun olurdu" dediğimde bir oh çekti . yanımdaki sehbaya kahveleri koydu ve iki tane armut koltuk çekti, oturdum. kahveleri aldım.
" anlat bakalım şu kıçı çıkık erkek arkadaşını" ettiği küfür güldürüştü , kahveyi yere bıraktım ve bileğimdeki tokayı aldım, saçımı bağladım.
" evet şimdi şöyle; işten çıktım ve eve gittim evi bok götürüyordu tabi salak ben durumu çakmadım , yukarı katta çıktıkça sesler arttı kafama dang etti de neye yarar kapıyı açtım..." derin bir nefes aldım ve yukarı baktım gözlerim dolmuştu ,ağlamak istiyordum derin nefes alarak devam ettim " işte o şekilde yakaladım ama bomba olaya gelmedi bekle bekle" dediğimde ağlıyordum. " ikizimle yakaladım "dediğimde artık boğulacak gibi olmuştum " ne?şaka dimi bana şaka yaptığını söyle" kafamı hayır anlamında salladım ." sonra ikisini kovdum kardeşi hemen çıktı ama çınar şansını zorladı ittim kavga etmeye başladık itince düşüp kafamı vurdum , o şekilde kanadı filan çınar da çekti gitti zaten." Dediğimde biraz daha iyiydim " birlikte mi yaşıyordunuz, sizin" dedi ve sustu "evet birlikte yaşıyorduk ama odalarımız ayrıydı yani bizim değil " dedim. Tekrar ağlamaya başladım

Gel buraya dedi ve bana sarıldı bir yabancının kolarında eski sevgilim için ağlıyordum. Bende öyle biriyim işte .
kahvemiz de ağlamam da bitmişti, şimdi film açacaktık çünkü uyumam gerekiyordu . " korku , korkar mısın?" dediğinde ne kadar ödlek olduğumu saklama ihtiyacı hissetim "yani açmasak olur" dediğimde otuz iki diş sırrıtı ve "o zaman açıyoruz uyumaman gerekiyor" dediğinde gözlerimi üzerine diktim ve küsüyomuş gibi hareketler yaptım " kızma uyumaman için romantik açayım da akşamdan kalmış gibi bayıl dimi?" dediğinde çok ve çok haklıydı " haklısın ama yine de gerek yok hem iki saat uyumak kime zarar verebilir ki " dediğimde gözlerini dikti ve " sana" dedi. Yine ve yine haklıydı bence artık susmam gerekiyordu.
   

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Apr 20 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

umut hep vardırTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang