2. GÜN 🌅

451 65 159
                                    

Şarkı: Lose Your Soul - Dead Man's Bones

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Şarkı: Lose Your Soul - Dead Man's Bones

Çığlıkların kakofonisi barı yıkıp geçerken tek yapabildiğim yerime mıhlanmış halde durup olanları izlemekti. Beyaz kurt, habis bakışlarını üzerimden bir an olsun ayırmıyor, gözlerimin içinden adeta ruhuma, sol elimi süsleyen Ay izine bakıyordu.

Biliyor muydu? Benim de onun gibi olduğumun farkında mıydı?

Yoksa zaten buraya benim için mi gönderilmişti? Özgür'ün karısı Hilal'i almaya dönmesi gibi, beni sahiplenip, Tanrıça'sı için alıkoyacak bir hizmetkârla mı karşı karşıyaydım?

Onun Arz olabileceğini, bir an olsun düşünmemiştim. Hala da düşünmüyordum. Avucumdaki parıltı kurt formunu açığa çıkardığında onu bir kez görmüştüm ve buradaki o değildi, bir başkasıydı. Arz muhtemelen hala aynı yatağa zincirlenmiş bir vaziyette, umutsuz çırpınışlar eşliğinde aynı yakarışları ulumaktaydı.

Beyaz kurt öne doğru bir adım atıp bana doğru kanımı donduran, derinden gelen bir homurtu çıkardığında, bedenim üzerindeki hâkimiyetimi kaybedip oracıkta düşüp bayılmak üzereydim. Fakat silkindi. Keskin bakışlarını sağ yanına döndürdü ve karşısındaki köşeye tanımlanamaz bir dehşet içinde sinmiş başka bir kadını incelemeye başladı.

Kadın feryatlar eşliğinde ağlarken ona ağır ağır yürüdü. Ağzı aralandı. Keskin dişlerinden salyası az sonra akıtacağı kan kadar vahşi parıltılar saçarak yere damladı.

Kilitlendiğim manzaradan beni koparan, Aydan'ın omzumu çekiştirmesi olmuştu. "Hadi, Balın! Hadisene. Gitmemiz gerek. Şimdi."

Sarsıntılarla kendime gelirken barın neredeyse tamamen boşalmış olduğunu fark ettim. Müşterilerle beraber tüm çalışanlar, kalıp olacakları izlemeye benim kadar istekli değillerdi. Bunu ben de istemiyordum. Ancak her nasılsa artık Selene ve hizmetindeki kurtlarla aynı kefedeydim. Onlardan biriydim ve bu, istesem de istemesem de, beni de ilgilendiriyordu.

Aydan tekrar çekiştirdiğinde üstelemeden takip ettim. Savruk adımlarımla çarpıp devirdiğim sandalyeler dizlerimi ve baldırımı moraracağını bildiğim darbelere boğdu. Yine koşar adımlarımı hızlandırmaya, açık havaya kavuştuğumuzda ise tümüyle koşmaya ara vermedim.

Arkadan gelen çığlıklar ve homurtular o kadının yüzleştiği hazin sonun, biraz daha geç kalsaydım başıma gelebileceklerimin bir fragmanı gibi kulağımda çınladı. Kahretsin! Kıl payı kurtulduğumuz bu felakete beldeye indiğimiz ilk geceden denk geldiğimize göre Tanrıça'nın yol açtığı sorun büyüktü. Çok büyüktü.

Yanımda akan turist kalabalığı yavaşlayıp durulunca onlara uyduk. Herkes soluklanmaya çalışıyor, bir yandan arkayı kolaçan edip herhangi bir tehdit izi aralarlarken, şaşkınlıkla birbirlerine bakıyorlardı.

Hazal'ın hala yanımızda olduğunu gördüm. Gözlerinde şahit olduğumuz olayın panik dalgalarından silik ışıltılar yakalamama rağmen, can simidi gibi sarıldığı tıbbi çantasına bakarak, az önceki meseleyi ve hizmetinin karşılığı olan ödemeyi unutmadığını anladım.

K.U.Y - ön taslakDonde viven las historias. Descúbrelo ahora