2. GÜN 🌌

435 61 310
                                    

Şarkı: Hold Me - Say Yes Dog

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şarkı: Hold Me - Say Yes Dog

Babamın yanına gitmeden üstümü değiştirmeyi akıl edebilmiştim. Bacaklarımdaki yara izlerini kapatan, tiril tiril bir pantolon ve askılı bir bluzla, onun bungalovuna olan yolu izlerken ne konuşacağımızı halen bilmediğimi, ama yine de gidip onunla yüzleşeceğimi fark ettim.

Aslında niyetim basitti. Geçmişteki her şeyi söyleyip, kusurum olan noktalarda af dileyecek, kendi kusurluğu olduğu şeylerin de sorumluluğunu almasını isteyecektim. Bu kadar.

Oysa adımlar zor geliyordu. Sadece yeni bir şey olup olmadığını sormayı, tek derdim lanetten kurtulmakmış gibi davranıp babamla işleri yoluna koymaktan vazgeçmeyi düşünüyordum.

Şimdi korkaklık etmenin sırası değildi.

Atakan'la aktığı gibi akacaktı. Ya da...

Düşünceleri daha fazla sıralayamadan aklımdan geçirdiğim ismin sesini duydum ve kaşlarım çatıldı. "Bu meseleyi kontrol altına aldığımı sanıyordum Atakan. Sana her şeyin yoluna gireceğini söyledim," diyordu babam. Hayır. Bu onun Lider Boran sesiydi.

Peki ya kimseye iyilik borcu olmadığına kanaat getirmiş, acımasız ve katı kuralların onlara yetmesi gerekçesiyle hep kısa ve öz konuşan Lider Boran, Atakan'a ne konuda teselli oluyordu?

Meraklı bakışlarımı cama doğru kaldırıp nefesimi ciğerlerimin en derin köşesine gömdüm. Ya bu sefer kurt sezgilerini harekete geçirmeyecek kadar yavaş yaklaşmıştım ya da tartışmanın hararetiyle başka hiçbir şeye dikkatlerini veremeyecek haldelerdi. Çünkü geldiğimi bildiklerini belli eden en ufak bir şüphe kırıntısı yüzlerinden okunmuyordu.

"Yoluna girecek diyorsunuz, ama Balın'ı bu lanetten kurtaracak en ufak bir şey üzerinde çalıştığınızı görmüyorum Liderim." Atakan'ın tedirgin sesinden adımı duymak irkilmeme sebep oldu. İçinde adımı geçirdikleri konunun duymamam gereken bir şey olduğu, apaçık ortadaydı.

Burada olduğumu bilmiyorlardı, artık emin olmuştum ve konuşmanın sonuna kadar bunun böyle kalması için en ufak bir kasımı dahi hareket ettirmeyi göze alamıyordum.

"Bana kendi kızımı nasıl koruyacağım konusunda vaaz mı vereceksin?" diye gürledi babam

"Asla öyle bir niyetim yok Liderim. Ama siz de beni anlayın. Aklınızdaki planı, Balın'ın başına gelecekleri hesaba katmazken kabul etmiştim. Şimdi..." Ne planından bahsediyorlardı? Lanete sebep olan Tanrıça iken bu konuda ne gibi bir rol oynamış olabilirlerdi?

"Ne yapmamı öneriyorsun?"

"En azından kurdu salalım. Tanrıçasına gitmesine izin verelim ve kızınızı kurtarması için ondan bir söz koparalım." Konun diğer parçasının Arz olduğunu anlamam için bundan daha azı yeterli olurdu. Üstelik fikrinin benim de aklıma geldiğini ve kabul edilmediği gibi bir gerçek vardı. Yine de Atakan'ın o konuşmaya rağmen buraya gelip bunu önerecek yürekliliğe sahip olması kalbimi hüzünle bükmüştü.

K.U.Y - ön taslakWhere stories live. Discover now