Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
turuncu gökyüzü bütün şehrin üzerine çökerken, sigarasından derin bir nefes çekti lee juyeon. çenesinin alt kısmını kaşıdı, terasa yakın uçan güvercinleri izledi, düşündü. düşündü de düşündü, düşündükçe daha çok sevdi, sevdikçe daha çok acı çekti.
bu zamana kadar tensel temastan nefret ettiğini düşünmüştü hep. oysa son dört aydır birisi tarafından tutulmaya, öpülmeye, saçlarının okşanmasına deli gibi ihtiyaç duyuyordu. ihtiyaçlarını beraber gidermek istediği kişiye asla sahip olamayacağını bilmek öyle canını acıtıyordu ki...
"aşk bu mu?" diye sordu kendi kendine.
birden, iki ay tenli kolun beline sarıldığını farketti. "aşk neymiş?" diye sordu tatlı bir ses. sıcak bir alnın giyiyor olduğu ince beyaz tişörtün arkasından sırtıyla buluştuğunu hissetti juyeon.
"aşk," dedi. yüzünde hiç mimik oynamıyordu, sesi titremiyordu. fakat içinde öyle fırtınalar kopuyordu ki... ince beline dolanan o beyaz kollar, incecik parmaklar, yarısı siyaha boyanmış tırnaklar ve o küçük bedenin sıcaklığı kendisi öldürebilir, denizi ikiye bölebilir, bütün istanbul'u yerle bir edebilirdi.
"aşk," dedi tekrardan. "öyle feci, saçma, gereksiz ve can sıkıcı bir şey ki... hatta o kadar can sıkıcı ki, aklımı başımdan alıyor. içimde fırtınalar kopuyor, istanbul'u yıkasım geliyor."
"nasıl yani?" diye sordu kız masum bir ses tonuyla. "aşk ben değil miyim?"
juyeon derin bir nefes aldı sigarasından. geri verdi nefesi, eminönü'ün havasını kirletti bir güzel. cevap vermek için arkasını döndü.
fakat terasta ondan başka kimse yoktu. bunu fark ettiği an, belini saran kolların sıcaklığı bedenini terk etti. yine de juyeon'un bedeni hâlâ fena halde yanıyordu.
acı bir şekilde kıkırdadı. "aşk öyle bir şey ki, ruh sağlığın gayet iyiyken seni şizofren durumuna bile düşürür."
bir süre boyunca manzarayı izlemeye devam etti. terastan ayrılmadan önce, hemen karşıda, aşağıda bulunan kafenin önünde oturan sarı elbiseli kıza son bir kez baktı. kızın güzel yüzünü bugünlük son bir kez ezberledi. kızın güzel yeşil gözleri adına bir sigara daha yaktı ve terastan ayrılarak evine girdi.
