0.1 / Talihsiz Hayatlar

146 75 13
                                    

Bu hikaye saf aşktan oluşan bir hikaye gibi gözüksede tehlikeler üstüne kurulmuş bir aşk hikayesidir...


"Okyanus" ne tuhaf bir isim. İsmi Okyanus olanlar anlar beni , sana yapılan şakaları ve dalga geçmelerini .Bir insanın adı neden Okyanus olur ki ? Okyanuslar , bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Tamam , tamam bir tık zeki konuşmaya çalıştım çaktırmayın. Yani kısacası ben Okyanus , adını ona sevdirecek birini arıyan Okyanus...

—————-

Arkadaşım Yaprak ile aynı üniversiteyi kazandığımızdan beri her gün birlikte okula gideriz bugün yinegünlerden biriydi.10 yıllık arkadaşım bugün okuldan sonra beni sevgilisi iletanıştıracaktı , aslında uzun bir süredir çıkıyorlardı ama benim görüşmeye ne vaktim, ne de zaman buna izin veriyordu.

Yaprak söze girerek"Okyanus bu kadar heyecanlanmam mümkünmü?" diye konuşmayı başlattı. "Yaprak sakin ol, alt tarafı sevgilinle tanışıcağım ne buluyorsan da şu dağ ayısında..." diyerek konuşmayı sürdürdüm ,

"Okyanus deme öyle bir kere benim sevgilim çok tatlı."

Yediler sanki sevgilini...

Yaprak tekrar aramızda ki sessizliği bozarak "Bu arada onunda yakın arkadaşı geliyor. Çifte date yani." Deyince Yaprak bile kendi söylediğine inanmayarak bir kahkaha patlattı .

Ters ters bakışlarımı farkettiğinde ise okula doğrun adımlarını hızlandırdı. "Çifte datemiş..." diyemırıldanarak ona yetişmeye çalışıyordum.

                              -------------

Üniversiteden çıktıktan sonra buluşucağımız mekana doğru yola koyulduk . Gidiceğimiz yer ,okuldan on beş dakika kadar uzaklıktaydı. Buluşma saatinden erken geldiğimiz için ben Yaprak'ı mekana götürdüktensonra oradan ayrıldım.

Gelmesi için teklifte bulunmuştum ama o burada beklemekistediğini söylediği için onun yalnız bıraktım.

On dakika boyunca dolaştıktan sonra şapka satan bir mağaza buldum ve içeriye girdim, haziran aynın ilk haftasında olduğumuz için havalar fazlası ile sıcaktı. Şapka satan adı "Düşseler" gibi birşeydi bir şapkacıya göre anlamsız ve tuhafbir isimdi, ama bu sorgulanamıycak bir konu olduğundan konuyu zihnimden attım şapkalara bakmaya koyuldum.

Birkaç şapkaya baktıktan sonra bir şapkayı gözüme kestirdim. Şapka , siyah ve beyaz renklere sahipti ve üstünde ise bir tane yıldız duruyordu, elimi şapkayı almak için uzatığım sırada elimin üstünde bir el hissettim arkamı dönüğüm sırada yeşil gözlerini bana dikmiş esmer bir çocuk gördüm.

Hangi yeşilin tonu ya bu?

Onun konuşmasına izin vermeden elimi onun elinden şapka ile birlikte çektim vekonuşmaya başladım "Beyefendi, bu şapkayı ilk ben gördüm ve ilk ben aldım gidin ve kendinize başka bir şapka bulun." dedim olabildiğince sakin tutmaya çalıştığım sesim ile , adam ben konuştuktan kısa bir süre sonra dalga geçer gibi

"Peki başka almak istemiyorsam?"

Basbayağıherif benimle dalga geçiyordu,

Söylediği bu cümleye dalga geçercesine güldüm.

"Ozaman bu şapkanın yeni stoğu gelene kadar beklemeniz lazım." Konuşurken birtaraftan da kasaya doğru yürümeye başlamıştım. Sanki dükkanda yerleri silen abla bu anı bekliyormuş gibi yerleri silmişti ve sildiğin yerin üstünede hiçbirşey koymamıştı. O sinirle yerleri bile fark etmemiş olcaktım ki ayağımın kaydıve düşerken bir el hissettim.

Arkadan "Bahar Yeli" jenerik müziği çalıyor , normal mi?

Belimi tutan ele doğru döndüm ve karşıma tanıdık bir surat geldi , sanarsın hint dizilerindeki sahneler çekiliyormuş gibi hissettim.

Kaç saniyedir öyle duruyoruz anlamadım ama dükkandan ki insanların bize baktığını fark ettiğimde hemen doğruldum , "Ne oldu , şapkanabir şey olucak diye korktun mu ? " diye sordum alaycı tavrım ile , oda söylediğim hiçbir şeyi dinlemeden elimde ki şapkayı alıp kasaya doğru ilerlemeye başladı.

Bunu kaşla, göz arası yapmış olucaktı ki ben kasaya yetişene kadar şapkayı almıştı ve bana doğru geliyordu. "Sen ne-." diye söze girmişken , sözümü kesti ve "Benseni yere kapaklanmaktan  kurtardımsende bunun karşılığında bana şapkayı verdin."

Göt herif .

konuşmama izin vermeden dükkandan çıktı. Sinirlerime hakim olamıyarak kocamam bir kahkaha patlattım , dükkandaki herkesin bana baktığını fark ettiğimde ise dükkandan çıktım .

Adam benle bildiğin benle ta-, pardon dalga geçiyordu.

                                                  ------------------------

Dükkandan çıktıktan sonra hızlıca Yaprak'in   olduğu mekana doğru yürümeye başladım , çünkü beş dakika bile geçiksem Yaprak'ın beni onu terk ettiğini düşünebilirdi.

Öyle tuhaf , tuhaf huyları vardı hanımefendinin.

Kapıdan giriş yaptım ve Yaprak ve Aslan'ın oturduğu masaya doğru yöneldim .

Evet ,doğru Yaprak'ın erkek arkadaşının adı Aslan'dı . Aslan ile el sıkışıp tanıştıktan sonra  Yaprak'ı n yanına geçtim ve konuşmayı başlatan ilk ben oldum

"Kusura bakmayın, gittiğim mağazada alıcağım şapkayı çalan bir hırsız  ile karşılaştım." dedim ve arkamdam gelen sese doğru döndüm

"Sanırım o ben oluyorum." dedi elinde tutuğu poşeti göstererek...

Sıçmışko.

SELAMM! Umarım 1. Bölümü beğenmişsinizdir! Önümüzde hazır 14 bölüm daha var hepsini sırayla yayınlayacağım beklemede kalın💕

Unutmayın; Taklitler aslını yaşatır...

DÜŞ-SESWhere stories live. Discover now