3. GÜN 🌅

399 63 226
                                    

Şarkı: Big Cat - Wild Beasts

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şarkı: Big Cat - Wild Beasts

Yolculuğun ne aşamasında bilincimi kaybetmiştim ve nasıl oldu da Arz'ın hızlı koşu temposuna rağmen devrilmeden devam edebilmiştim, bilmiyordum. Fakat gözlerimi açtığımda ilk fark ettiğim şey ışıktı.

Turuncu rengini almış, kavrulan Güneş topacının fırlattığı, akşam ışınları...

Arz bir şekilde Kara Ormandan çıkmayı başarmıştı. Başka bir yara almış olabilirdi çünkü başta beni uyandıran sarsıntılara bakılırsa topallıyordu. Nitekim beni canı pahasına korumuş ve buraya kadar getirmişti.

Bu, ormana girerken takındığı tavırdan tamamen başkaydı ve kafamı karıştıran bir etkisi vardı.

Ona doğrudan sormak, beni korumasının sebebinin aramızdaki bağdan mı yoksa yüreğinde söndüremediği merhametten mi kaynaklandığını bilmek istiyordum. Yüzünü çepeçevre saran nefret zamanla ve yaşananlarla örülmüş bir duvar mıydı yoksa bir maskeden mi ibaretti?

Önümdeki yumuşacık sırt postunun üzerine devrildiğim yerden doğrulup, sağlam bir duruş aldığımda uyandığımı anlamış olacak ki durdu. Tehlike geçmiş, beni taşıyıp kendini bu utanç verici pozisyona sokmasına daha fazla gerek kalmamıştı.

Mecburiyetten taşıdığını belli eden bir tavırla oturur pozisyon aldı ve leğen kemikleri sırtının içine gömülürken beni tutan hiçbir engel kalmadı. Kaydıraktan kayar gibi popo üstü yere düşerken homurdandım. "Sana da günaydın."

"Bazılarımız kıçını kurtarmakla meşgul olduğu için uyuyamadı," diye söylendi ve hırıldamadan kelimelere dönen sesi tamamen bir insana ait olduğunda eski formuna geri dönmüştü. Neyse ki üstündeki yırtık pırtık tişört ve eşofman altı yerli yerindeydi ve ilk seferki gibi çıplaklığına maruz kalmamıştım.

Bir zırh gibi kuşandığım alaylı kelimeleri çekip çıkardım ve tüm samimiyetimle konuştum. "Teşekkür ederim. Gerçekten."

Bana gerinerek ve kurt formu kaslarını farklı çalıştırdığı için tutulmuş gibi acı dolu bir ifadeyle bakarak suskun kaldı. Ayaklarımı kalçalarıma kıvırarak oturduğum yerden uzun boyuyla önümde yaylanışa bakınca kendimi çocuk gibi hissettim.

Anılardaki gibi, küçük ve toy.

Arz, kalkmam için bir el uzatmaya niyetlendiyse bile belli etmedi ve omuz silkerek ağaçların arasında Güneş ışığının altınla döşediği yola doğru ilerledi. "Aynısı senin için de geçerli. Orada yaptığın şey," dedi elimden fışkıran ışık huzmesini kast ederek, ",ikimizin de hayatını kurtardı."

Orada ne halt ettiğimi, o gücün nereden geldiğini ya da bunu ima edecek herhangi bir şey sormadı. Üstü kapalı teşekkürüyle beraber toparlanıp peşi sıra gelmemi bekleyen, oyalanan adımlar attı.

K.U.Y - ön taslakWhere stories live. Discover now