18. BÖLÜM OLMAYAN KUSUR

290 24 24
                                    

          

                                   🕯️🔗

           "Evet dışım kusursuz olabilir
          ama içim kusurlarla dolu."

                                   🕯️🔗

18. Bölüm olmayan kusur

Gördüğüm manzara karşısında kalbim acıdı bedenim acı çekiyor gibi hisettim ruhumu hisetmiyordum bile bir yandan mutlu olmuştum bir yandan ölmüştüm. Bu nasıl bir histi?

Kekeleyerek."Bu- bunu sana kim yaptı?" Tabiki o yapmıştı. "burda ne işin var?" Ayağa kalkıp karşısına geçtim.

Onu hafif süzdüğümde yüzünde morluklar vardı saçları karışmıştı patlamış bir dudağı vardı ve de tüm kıyafetlerinin ıslak olduğunu anladım.

Neden ıslaktı? Neden konuşmuyordu? Bana kızgınmıydı?

Gözleri öyle bir ifadesizdiki bir an korkacaktım. Hiçbir şey demeden kolarımı boynuna sarıp sarılmıştım gözlerim kendiliğinden kapanmıştı bile huzurlu hisetmiyordum. Çünkü Pars'ın tüm vücudu gerilmişti kollarını bana sarmamıştı kalbim korkudan teklemişti nolmuştu neden böyle davranıyordu ben Pars'tan geri çekilmeyince o beni kendinden uzaklaştırmıştı. Gözlerim hayal kırıklığı içinde kaldığını hisediyordum ve bunu Pars'ında görmesinide istiyordum. Şuan aramızda çok az bir mesafe vardı.

"Burda konuşamayız." Yüzünü inceledim daha yakından ellerim istemsizce yüzüne gitti parmaklarım morlukların üzerinde dolaştırdığımda gözleri kapanmıştı sağ gözümden yaş süzülmüştü benim yüzümden dövülmüştü benim hayatımda olmasaydı belki gölge ona bunları yapmayacaktı başımı iki yana sallayarak. "özür dilerim özür dilerim." dedim.

Pars gözlerini çoktan açmıştı göz yaşlarımı elleri ile silip benden uzaklaşıp elimden tutup yürümeye başlamıştı. neden böyle davranıyorduki? Pars'ı daha önce böyle görmemiştim.

Acaba artık beni sevmiyormuydu? Bu düşünce bile beni mahvediyordu yada benim yüzünden işkence çektiği içinmi? Bunları biraz daha düşünürsem kriz geçirirdim. Beni arabaya bindirip gaza basmıştı. Üstüm ıslak olduğu için Üşümüştüm hafif titriyordum. Pars bunu fark ettiğinde ise arabanın ısıtısını açmıştı.

Yüzümü ona çevirip baktım sadece baktım yanımda olsa bile huzurluydum dünya yansa Pars yanımda olsa yine huzurlu olurdum.

Ona aşkla bakıyordum.

Ben ne ara bu kadar aşık olmuştum? hemde en imkansız kişiyle ama biz imkansızı imkan dahilinde yapmıştık. Yüzündeki morluklara rağmen hala karizmatikti.

Pars ona baktığımı fark ettiğinde yüzünü bana çevirmişti konuşur diye düşündüm ama konuşmadı gözlerini bakışlarını okuyamıyordum.

Az önceki bakışı çok korkutucuydu ama şimdi öyle masum bakıyorduki göğsüme sokasım gelmişti yüzünü tekrar çevirmişti  Pars böyle yapınca vücudum gerim gerim gerilmişti arabayı durdurduğunda. "ne yapıyorsun?" Diye sordum Kapısını açıp çıkmıştı başımı gittiği yöne çevirdiğimde ise bagajı açmıştı içinden bir şey çıkarıp gelmişti arabasına geri binip üzerime ince battaniye örtmüştü. Geri çekilecekken yakasından tutup kendime çektim.

Gözleri ne yapmaya çalıştığımı sorguluyordu   "neden konuşmuyorsun?" Yine kendimi harelerinde kaybetmiştim. Bir şey demeyip geri çekilmişti Bu sefer kolundan tutup. "Pars lütfen istediğini yap bana bağır çağır ama lütfen konuş." yine cevap vermemişti. Niye böyle yapıyordu Allahım?

Hacker Where stories live. Discover now