4. GÜN 🌅

383 69 384
                                    

(Yorum yapmadan düzenli okuyanlar, gözüm üzerinizde. Şunun şurasında bir avuç insanız. Kendiniz arada belli edin, nolur 🥺)

 Kendiniz arada belli edin, nolur 🥺)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şarkı: Lime Habit - Poliça

İhanetin bir rengi varsa o da kırmızı olurdu.

Odanın ahşap parkelerini kaplayan kilimler ve düşeyde ince dokuma detaylarıyla duvar halılar kırmızıydı. Persi'nin bana bakan gözleri kan kırmızısıydı. Diğer vampirlerin de. Vahel'in de...

Kırmızı, vampirlerin hanesinde ihaneti simgeliyordu. Aşk, tutku, şehvet ya da öfke... Onlar için bunların hiçbiri değildi. Kendi kanlarının onlara ihaneti sonucu başka ölümlülerinin kanlarına muhtaç kalışları gibi, duygularını kaybedip insanlara bağımlı oldukları gibi...

Persi'ye güvenmiştim.

Bunu hiç zorlanmadan yapmıştım.

Etkileyici tavırlarının ya da gerçek centilmenliğinin altında yatan samimi bir sıcaklığa kanmış olmalıydım. Şüpheciliğini alaylı sözlerin altına gizleyen, soktuğu laflarla insanları kışkırtan ve sahici yüzlerini ifşalamaya zorlayan Balın gitmişti, avanak bir insan avı olmuştu.

Hepsi yalan mıydı? Güvenimi kazanmak için oynadığı oyunlar mıydı? Tüm o sohbetler, tenim hakkımda geçtiği bilgilendirmeler... Yönelimi...

Gözlerinin kaçamak bakışları benim yerime Arz'ın iştah kabartan kasları arasında dolaştığını fark edince en azından o konuda yalan söylemediğini fark ettim. Hatta istemsiz bir koruma dürtüsüyle nevresimden bir parçayı Arz'ın omzuna doğru çektim.

Kırgındım. Zaten paramparçayken Persi'nin attığı kazıkla un ufak edilmiştim. Şimdi o kazığı alıp, göğsünde gizlenen kalbine saplamak ve dedikleri gibi bir toz bulutuna dönüşüyorlar mı, dönüşmüyorlar mı, test etmek istiyordum.

Demek odama son ziyaretinde, gözüme takılan o karanlık dalgalanmasının sebebi buydu. Defteri o gelmeden önce kontrol etmiştim. Yerli yerindeydi. Ancak ondan sonra, Persi beni bu durumdan kurtarmak için gelmeyi iddia ettiğinde, vampirlere has hızıyla onu oradan alıp hiçbir şey çaktırmamıştı. Hiç umurunda olmuş muydu acaba? Paçayı kurtarmak için Arz'la oynadığımız bu oyun cidden mani olmayı isteyeceği bir şey olmuş muydu?

"O defteri çalmadım," dedim kuru bir sesle. İhaneti unutup, her yeri kaplayan kırmızı rengine gömüp asıl itham edildiğim şeye odaklandım.

Arz'ın yaydığı ısı hala ardımda, az önce yapmakta olduğumuz şeyden dolayı tenimi karıncalandırmaktaydı. Kimin tarafında olduğumu hatırlatırcasına, güven veriyordu.

Persi'ye duyduğum güvenle kıyaslanamazdı bile.

Vahel'in gözleri bariz bir inkârla yüzüme odaklandı. "Hiç sanmıyorum," dedi tükürürcesine. "Yoksa bizim cadılara hizmet ettiğimizi bile bile neden kendini böyle zor durumlara düşüresin."

K.U.Y - ön taslakWhere stories live. Discover now