ŞİŞKİN AY 🌖

412 68 304
                                    

Şarkı: Red - Pumarosa

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

Şarkı: Red - Pumarosa

Gece üzerimize bir battaniye gibi çökene kadar Arz'ın üzerinde yola devam ettik. Koşusu bir yerden sonra tırısta ilerlemeye dönse dahi, bir çift ayak üzerinde gidebileceğimizden çok daha hızlı hareket ediyorduk.

Vampirlerin toprakları geride kaldığında derin bir oh çektik. Yani, ben çektim ve baldırlarımı okşayan kar beyazı tüylerin kabartısının geçmesi ve yumuşak pofuduk bir buluta dönüşmesinden Arz'ın da aynısını yaptığı yönünde tahmin yürüttüm.

Vahel fikir değiştirip vampirlerini üstümüze salarsa, artık hükmü olmayan bu topraklar bile onlara engel olamazdı. Gecenin gelişiyle hareket kapasiteleri ve saldırganlıkları artıyordu. İsteseler bizi ellerini koymuş gibi bulur, kıskıvrak yakalarlardı.

Şimdilik görünürde öyle bir tehdit yoktu ve kendimi böyle bir durumun içinde bulana kadar tekrar yalnızlığa boğulmuş olmanın verdiği huzuru doyumsamaya vermiştim.

Arz'la olmak artık bir başına olmak demek değildi. Bacaklarım altında aynı huzurla ilerleyen kurdun içime sızan bir tarafı vardı. Sanki günler geçtikçe bireyselliğimizi bir kenara bırakıp ekip olmanın ne demek olduğunu anlıyorduk.

İte kaka, kavga kıyamet...

İstesek de istemesek de bağ bizi birbirimize zincirliyordu. İstemeye başladığımızda olanlar göz korkutucuydu. Bu aramızdakini yönetmeyi öğrenmek zorundaydık. En azından tehlikeli sonuçlar doğurmadan önce.

Bedenimi aşağıya çeken halsizlik ve uykuya rağmen direniyor, beni taşımayı sürdüren kurdun hatırına dimdik duruyordum.

Dik sırtımın altında bir oyuk oluşturmuş belim ve kalçam Arz'ın hafif temposuyla bir sağa bir sola kayarken gövdem aynı pozisyonda, sabit duruyordu. Dışarıdan gören biri benim yıllardır sürümdeki kurtlara bindiğimi düşünebilirdi. Maalesef en yakınım Aydan bile böyle bir şeyi ağza alınamayacak bir ayıp olarak görüyordu.

Kurda dönüşenlerin figürü ve postu kutsal sayılırdı. En çok dönüşüm anında yücelirler, ilahi kimliklerine bürünürlerdi. Bunu birinin altına almak mahremlerine sokmaktan farksızdı. Kendilerini indirgemekle bir tutuluyordu. Hele ki benim gibi artık cadı olduğu su götürmez bir kız için bu yıllardır kaçınılan bir aşağılanma biçimiydi.

Arz'ın başta karşı çıkması son derece normaldi.

Ay'ın parlak ışıkları yeni bir vadiyi geçerken üzerimizden yolumuzu aydınlatıyordu. Parmaklarımla eşelediğim tüyleri bit ayıklarmış gibi sağdan sola çekerken aralarında açık ve koyu griye dönüşen tüyler olduğunu fark ettim. Arz üzerinde tüylerini didiklememden rahatsız olduysa bile bunu belli etmedi. Sadece temposunu yavaşlattı ve tamamen durdu. Başını rahatça aşağıya kayabilmen için alçaltırken boynunun kenarından kendimi sağlam bir şekilde çimlerin üzerine bıraktım.

K.U.Y - ön taslakOù les histoires vivent. Découvrez maintenant