close my eyes - hyunchan

17

***

(Geçen bir ayın 14. günü)

"Chan?" Hyunjin elindeki iki kupa ile kapının önünde dururken içeriye doğru seslendi.

Masa başında proje ile ilgilenen Chan, Hyunjin'in sesini duyunca hızla yerinden kalkıp kapıyı açtı. Hyunjin'i elinde iki kupa ile görünce gülümseyerek geri çekilip içeri girmesi için yol verdi.

Hyunjin elindeki kupalarla içeri girip masaya ilerledi. Chan için getirdiği filtre kahveyi masaya bırakıp bilgisayarda açık olan projeye baktı.

Chan kapıyı kapatıp Hyunjin'in yanına geldi. Sandalyesine oturduğu sırada Hyunjin de yatağın ucuna oturmuştu. Chan kupayı eline alıp sıcak kahveden bir yudum aldı. Bu sırada Hyunjin daha rahat oturmak için yatağın önüne oturup sırtını yatağa yaslayadı.

"Teşekkür ederim." Chan kupayı kaldırıp gülümsedi.

"Aşağıda sıkıldım. Minho ve Jisung odalarına çekildi. Changbin ve Felix tatlı yapıyordu, onları rahatsız etmek istemedim. Jeongin ve Seungmin ise her zamanki gibi yine tartışıyorlardı. Bende sana kahve yapıp buraya geldim. İşinden alıkoymadım değil mi?" Hyunjin tek nefeste konuştuktan sonra duraksayıp derin bir nefes aldı. Chan, sarışının bu haline gür bir kahkaha attı.

"Sakin ol Hyunjin, açıklama yapmana gerek yoktu." Chan'in dedikleriyle Hyunjin utangaç bir şekilde gülümseyip sıcak çikolatasından bir yudum daha aldı.

"Seungmin ve Jeongin neden tartışıyordu? Bu sefer detleri neymiş?" diye sordu Chan, konu açmak istiyordu.

"Biliyor musun, bilmiyorum ama. Jeongin, Seungmin'i seviyor. Gerçi biliyorsundur bakışlarından belli."

"Nasıl belli oluyormuş bakışlarından?" Hyunjin'in sözünü kesip flörtöz bir şekilde konuştu Chan.

"Ya işte böyle bakarken gözleri parıldıyor hep. Seungmin anlamıyor ama ya da anlamamazlıktan geliyor. Çünkü Jeongin'e çok düşkün. Jeongin artık onun bir şeyleri fark etmesini istiyor. O da haklı. Küçük bebeğim ya çok üzülüyor." Hyunjin sonlara doğru üzülen ses tonuyla konuşmayı bitirdikten sonra sıcak çikolatasından bir yudum daha aldı.

"Hyunjin," Chan kahvesinden bir yudum alırken düşünceli bir ses tonuyla konuştu.

"Efendim?" dedi Hyunjin.

"Anneni öldürenleri gerçekten tanıyor musun?" diye sordu Chan. Hyunjin onlara hayatını anlattığı günden beri bunu düşünüyordu.

O her zaman Hyunjin'in babasından nefret etmişti. Ailelerini Hwang öldürmüştü. Ama Hyunjin'in bu konuyla olan alakasını anlayamıyordu.

"Adlarını söylemiştim ya zaten." dedi Hyunjin, sıcak çikolatanın kalan son yudumunu içip bardağı yanına bıraktı.