o n e

113 16 15
                                    

Eylül, 2024

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eylül, 2024.




"Ne demek istiyorsun Beste?" dedi Kenan, oturduğu oturakta kramponlarının bağlarken yüzüne bıkkın bir ifade takınmıştı.

Birazdan antrenmana gidecekti, kıyafetlerini giyinmek üzere soyunma odasına girmiş, kendisinden bir kaç dakika sonra da Beste gelmişti.

Genç kız, Kenan ile aylar süren bu platoniklik ve arkadaşlık ilişkisinden yorulmuş, nihayet kendisini bu çocuğa açacak cesareti toplamıştı.

Karşısına geçmiş, tüm hislerini bir bir anlatmıştı. Şimdiyse keşke anlatmasaydım diye düşünüyordu. Konuştuğu gibi pişman olmuştu, Kenan'ın yüzündeki memnuniyetsizlik her şeyi belli ediyordu.

"Ne dediğim açıkça ortada değil mi Kenan?" dedi. Hissettiği stres, kusacak gibi hissetmesine sebep oluyordu.

"Üzgünüm, ancak ben seni sadece arkadaş olarak, hatta kardeş gibi görüyorum Beste. Zaten daha ilerisi de olamaz. Ne düşündün de bana bunları anlattın bilmiyorum ancak bundan sonra arkadaş olarak kalabilir miyiz onu bile bilmiyorum."

Kenan, Beste'nin aksine bir ilişkinin sorumluluğunu üstlenme zorunluluğu yaşamak istemediği için rahatsızdı. Şu sıralar çevresindeki kızlardan sürekli aldığı çıkma teklifleri durulmuştu, tam bitti derken bir teklifin de Beste'den gelmesi onu germişti. 

Aslına bakılırsa bu tekliflerin azalması bir bakıma Beste'nin sayesinde olmuştu.

 Genç kız, milli oyuncularla röportaj yapan kanallardan birinde bir yıldır staj yapıyordu. Kenan ile de bu şekilde tanışmışlardı.

İkilinin bir röportaj görüntüsü sosyal medyada olukça ilgi çekmiş, sonrasında sıra gelen röportajlar silsilesi de beraber oldukları haberinin gerçeklik payını arttırmıştı.

Genç spor spikeri Beste Güney ve futbolcu Kenan Yıldız'ın gizemli ilişkisi.

Öyle ki Kenan bazen Beste'yi beyaz kalple paylaşıyor, bazen ise attığı gönderilerde ona yer veriyordu. 

Beste her ne kadar dalgaya vurup ciddiye almıyormuş gibi davransa da içten içe hoşuna gidiyordu Kenan'ın bu samimiyeti. İş çıkışlarında kendisini alıp eve bırakıyor, boş zamanlarını birlikte geçiriyor, pek çok paylaşım yapıyorlardı.

Kenan için bu durum bir flört evresinden çok ismi koyulmamış, sıradan bir vakit geçirme silsilesiydi. İsmi koyulmadığından olsa gerek, rahat bir yaşam sürmek ve kolaya kaçmak, daha cazip geliyordu.

O yüzden de Beste, diğer kızların aksine kendisine açılmasını beklediği son kişi dahi değildi. Onun da kendisi gibi rahat takıldığını sanmıştı. Halbuki kız bu düşünceleri duysa ne yapardı diye düşünmüyordu hiç.

Kalbi kırılmıştı Beste'nin, hem de çok.

Klasik bir erkek yalanı, diye düşündü. Kardeş gibi görmek... Kim bilir kaç kişiye bunu söylemişti, kaç kızı hayal kırıklığına uğratıp kendini onlardan kolaylıkla uzaklaştırmıştı.

"Kardeş gibi görmek? Davranışların hiç o yönde değildi Kenan, ne kendini ne de beni kandırmaya çalışma. Ailemle tanıştığın gün babam seni sevgilim sanmıştı!" dedi Beste. Sesi boş soyunma odasında yankılandığında Kenan ayağa kalkarak kızın üzerine doğru bir adım attı.

"Kimin ne düşündüğü benim sorunum değil. Ayrıca- Ayrıca davranışlarım da normal bir arkadaş gibiydi, çıkarttığın anlamlar seni alakadar eder," dedi. Kekeliyordu. Kendisini savunmak için saçmalıyor da denilebilirdi.

"Neredeyse öpüşüyorduk biz Kenan! Öpüşüyorduk! Galibiyet gecesi dışarı çıktığımızda yaşadığın sarhoşlukla kendin istedin beni öpmeyi. Yüzüme yaklaştığında sarhoşluktan omzuma düştü başın, uyudun orada. Ne güzel, ne fedakar bir kardeşmişim ben meğer!"

Hissettiği yenilgi düşüncesiyle yutkundu Kenan. Söyleyecek biz sözü ya da bahanesi yoktu. "Senin de dediğin gibi, sarhoşmuşum. Hatırlamıyorum bile!" diyebildi. Yalandı, bal gibi de hatırlıyordu. Beste en az adı gibi biliyordu hatırladığını. 

"Çok yanlış tanımışım ben seni Kenan. Madem öyle, senin dediğin gibi olsun. Arkadaş da olmayalım kardeş de. Belki bir gün aklın başına gelir de benimle konuşmak istersin, sakın gelme. Senin beni elinin tersinle ittiğinden daha beter iterim seni," dedi Beste. 

Kalbi çok kırıktı, ama inat etmişti. Ağlamayacaktı o çocuğun önünde. Hoş, gözlerinden okunuyordu üzüntüsü ancak Kenan'da onu anlayacak akıl yoktu.

Soyunma odasından çıktığı gibi aktı göz yaşları. Böyle olacağını bile bile açılacak kadar salak olamazsın Beste, diye düşünerek lavabonun yolunu tuttu.

Musluğu açınca yüzüne çarptığı soğuk su kendisini daha iyi hissettirmişti. Dünyanın sonu değil, dedi içinden. Değildi. Her şey daha yeni başlıyordu.

-

oyle miydi acaba

she never come back, kenan yıldız.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin