1. BÖLÜM

189 27 13
                                    

   Bugün çok sıkıcı bir gün oldu ama ne yapalım işte. Bir de bana görevler veriyor ya. Neymiş benden başkan olurmuş da... Melek listeler çıkar, Melek sınıfı sustur, Melek herkese ders anlatsın. Melek'in de başka derdi yoktu bunları yapacak değil mi? Uf ya bir de tüm hocalar başlamış bir aşk konusu bitmek bilmiyor.
Matematik hocası: Matematik aşktır. Ona sevgilin gibi davran.
Edebiyat hocası: Konumuz aşk ve sevgi. Aşk ile ilgili kavramlar...

   Ve daha nicesi. Sanki dünya aşk dünyası nefret ediyorum aşktan. O ne öyle muck muck, sarmaş dolaş.  Bir de iltifat etmeler " Aşkım, bir tanem,  bebeğim,  love you..." sonra 2 gün geçer hepsi "Allah senin belanı versin Necmi " olur giderler. Ben aşka inanmıyorum dedim hepsi üzerime atladı.

   Kafamda hissettiğim tebeşir acısı ile hayata döndüm.  Bizim edebiyatçı Zeynep hocanın vazgeçilmezi.

   "Melek dersi dinle bir sonraki ders ben yokum konuyu sen anlatacaksın. "

   "Peki, hocam"

   Arkadaş ben anlamıyorum ya! Biz lise son sınıfız niye sıkıyorsunuz bu kadar?  Ama bir yönden de en sevdiğim ders Edebiyat.  Evet kabul biraz zorluyor fakat şiirler, romanlar, yazarlar, şairler... bilmiyorum çok seviyorum. Dersi dinlemeye devam edelim bari.

   "Çocuklar Nazım Hikmet en ünlü şairlerimizden birisidir. 20 Kasım 1901 yılına Selanik' te doğmuştur. Nazım Hikmet'in 1913 yılında yazdığı 'Feryad-ı Vatan' ilk şiiri olduğu için, ayrı bir önem arz ediyor. Nazım Hikmet Ran 'Aydınlık ' dergisinde yazdıkları ile 15 yıl hapis yatar. 3 Haziran 1963 yılında kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumdu. "

   Bir an ağlamak isteği geldi fakat tabi ki de ağlamadım. Etrafıma baktığım zaman herkes  kafayı yatırıp uyuyordu.  Sınıfımızın en zekisi Ezgi bile . Düşünün artık durum o kadar vahim.  Birden Sena kafasını kaldırdı ve bana kaş göz yaptı.  Tabi ben bunu anladım mı?  Hayır.  Bıkkınlık ile nefesini üfledi ve sonra kağıda ' şiir oku' yazdı.  jeton o zaman düştü ve hemen parmak kaldırdım. benim parmak kaldırdığımı gören Zeynep hoca hemen sustu. Hoca' nın sustuğunu duyan birkaç kişi kafalarını kaldırdı...

   "Hocam 1 kaç tane nazım Hikmet şiirleri okuyabilir miyim ? "

   Ne yapacağımı anlayan zeki arkadaşlarım mal mal sırıtıp yakındakilerinin kafalarını kaldırmalarını sağladı. Pelin '32 diş sırıtma' eylemini gerçekleştirip " uzun olsun. " diye ağzını kımıldattı. Hoca'da memnun olmuş bir şekilde başını 2 kere olumlu anlamda salladı.  Ufak bir kaç öksürük faslından sonra kısa bir şiir ile  başladım.

   "Şiirin adı Ölçü

   Sevdiğin müddetçe
   Ve sevebildiğin kadar,
   Sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe
   Ve verebildiğin kadar gençsen."

   Hoca tatmin olmuş ifadesi ile " devam et lütfen " dedi. Bundan güç alan ben bir diğer sevdiğim ve ezberlediğim şiiri okudum.

   "Şiirin adı Sevgilim Yalan Söylersem

   Sevgilim yalan söylersem sana
   Kopsun ve mahrum kalsın dilim
   Seni seviyorum demek bahtiyarlığından.

   Sevgilim yalan yazarsam sana
   Kurusun ve mahrum kalsın elim
   Okşayabilmek saadetinden seni.

   Sevgilim yalan söylerse sana gözlerim
   iki nadim gözyaşı gibi avuçlarıma aksınlar.
   Ve göremesinler seni bir daha. "

   Herkes devamını bekler gibi bakıyordu.  Bu bakış 'hadi 2-3 tane daha söyle ders kaynasın' bakışı değil Sanki gerçekten hipnoz olmuşçasına bakıyorlar. Zeynep Hoca'da büyük bir ihtimal ile benim gibi düşünüyor ki bir sınıfa bir bana baktı ve o ince sesi ile " herkes devam etmeni istiyor Melek devam et hadi," dedi.

Aşk KontrolcüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin