Aptal çocuktur arkadaşlarıyla oyun oynar ama çok oyun bozandır. Arkadaşları sevmez oynatmazlar aptalı, aptal daha çok karıştırır oyunu arkadaşları aralarına almıyınca aralarından uzaklaşır ordan gider oynanacak başka bişey bulur. Akşam ezanı okunur eve gider evde bir sürü ödev vardır birikmiş onu bekler o aptal aldırmaz evde dolaşır televizyon izler annesi'ne bakar çaktırmadan akşam yemekte ne var diye tam o sırada annesi ödevin varmı diye sorar aptal yalan söyler yok diye annesi iyi ozaman ders çalış biraz diyince zoruna gider mırın kırın etsede annesi kızınca oturur masanın başına ders çalışıyomuş gibi oyalanır saatlerce defter önünde açık bakar defterinin sayfalarına bakar , bakar ,arasıra yaprak değiştirir annesi anlamasın diye, yemek hazır olur aptal karnını doyurur uykusu gelmiş numarasi yapar annesi babası ders çalış demesin diye koltuğa yatar , annesinin kalk yatağına yat diyeceğini bilir ve annesi beklenen sözü söyler gider yatağına yatar uykusu gelene kadar bişeyler le uğraşır uykusu gelir uyur sabah okula gidecektir. Sabah olur annesi uyandırır aptal okula gideceği zaman erken kalkmayi sevmez annesinden 5 dk daha ister yatar uyur iki lokma bişeyler yer yola çıkar okul uzaktır bir çocuğa göre çok uzak denilen bilir sırtında çanta epeyce ağır, hiç bişey düşünmez aptal yürür okula varana kadar okula gelir sınıfına girer tabi birazda geç kalmıştır onun verdiği mahcubiyet le usulca "girebilirmiyim hocam" der, izin aldıktan sonra yerine geçer.hoca dersini anlatırken o kendine sahip çıkamadığı , bakınca boşluğa düştüğü , konuşmaz olduğu yere bakar saatlerce , orda karşısında dursa belkide günlerce bakacak ve ders biter herkes teneffüs 'e koşarak çıkarken o uyuşuk bi şekilde dışarı çıkar arkadaşlarının top oynadığını görünce dayanamaz o da oynamaya koşar zaten aptal 'ın koşarak gittiği tek sey oyun 'du derse girer ders dinlemedi hep boş geçirirdi hoca okumanın ne kadar faydali olduğunu anlatırken onun aklı başka yerlerdeydi teneffüs olsada çıksak gibi aptal sınavlardan en düşük notu alırdı ama üzülmez di , yüksek alıp 90' ı bir puanla kaçırdım diyenlere de kızmazdı.aklinda hep tek şey vardı aptal in, okul zili çaldı aptal yine sırtladı çantasını düştü evin yoluna yine herşeyden bihaber yürüdü. Eve geldi ayakkabının çıkardı daha kapıdan içeri girmeden soyunmaya başladı, çantasını bir köşeye elbiseler bi köşeye derken üstünü değiştirir değiştirmez dışarı çıktı her zamanki gibi biraz oyun oynadı iki kavga etti aldı başını gitti bi köşeye oturdu yanında arkadaşı vardı onunla beraberdi biraz okuldan felan konustular bizim aptal biraz daldı gözlerinden yere bi damla yaş düştü yine aklına geldi onu böylesine aptal eden onu okula sadece sabah gidip akşam gelmesine neden olan ondan başka hiç bişeyi düşüncesine izin vermeyen ona bu yaşta böylesine ağır bir yükü veren gözlerini ıslatan hayatıyla oynayan onu içine hapis eden onu Lal eden Evet onun aptal lakabı aşkından dir, Evet o çocuk ama çocuklarda aşık olur inanmıyorsun 'uz biliyorum ama ben şahidim çocuklarda aşık olur hem nasıl. O aşkından aptal oldu kendini yaktı geleceğini yaktı o aptal büyüdü ama hiç bir kızı onun kadar sevemedi ama dersleri hala berbat ve rezalet artık utanıyor ama temeli sağlam olmayan bina çöker hani diyolar ya şarkılarla " aşk dostlar başına " allah düşmanımın başına vermesin!. Bizim aptal ömrünü bir kibritin kabında tutuşturdu.Siz bari yanmayın.
