Glittering Miracles | Taekook

-Epilogue-

İyi okumalar!

Her öğrencinin de bıktığı gibi, bende yine her günkü gibi oturduğum sıradan, derslerden sıkılmakla meşguldüm. Ama bu günkü sıkıntım daha farklıydı. Her gün okula bir kişi için geliyordum ve o bu gün farklı sınıftaydı. Bu durumum kötü müydü? Belki.

Bu gün sadece gittikçe uzayan bir gündü. O'na bakıp, zamanımın su gibi aktığı anları yaşayamıyordum. Zaman o yokken sadece yerinde duruyordu. Gözümü saate diktim ve zile ne kadar kaldığını hesaplamaya başladım. Belki zil çaldığında onu bulur ve gizlice yine izlerdim.

Zilin çalmasına iki dakika kala, sınıfın kapısı açılmıştı ve sonunda içeriye, o bakmaktan zevk aldığım kişi gelmişti. Jeon Jungkook, yine o hapsedici bakışlarıyla hocayı aldırmadan sınıfa girip yerine oturdu.

Sınıfta gözlerimi gezdirdim ve yine kızların gözlerinin Kookie'nin üzerinde olduğunu gördüm. Evet, işte asıl sorun buydu. Jungkook sadece kızlardan hoşlanıyordu. Bu acı gerçeğe ramen ona nasıl aşık oldum bilmiyordum ama, ona tutulduğum kesindi.

Jungkook, kafasını benim olduğum tarafa çevirdi ve çapkınca bir şekilde göz kırptı. Bir an karnıma bir mutluluk dalgası yayılsa da, bu çok geçmeden yok oldu. Çünkü Kookie bana değil, bir kıza göz kırpmıştı.

Ne bok buluyordu bu kızlardan anlayamıyordum. Birincisi, ben kızlardan daha güzeldim. İkincisi de erkekler kızlardan bu konuda daka iyiydi!

Hayal kırıklığıyla kafamı, daha fazla kızlarla bakıştığını görmemek adına masaya yasladım. Bunun bana verdiği acı, tarif edilemez bir mutsuzluğu tattırıyordu. Sanki Jungkook da beni sevseydi ne olurdu, diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. Sonunda iki dakika geçince zil çaldı ve, Jungkook Hoseok ile ayağa kalkıp suratında bir huzursuzluk ifadesiyle sınıftı terketti. Pardon, arkasındaki kız sürüsünü de ekleyelim.

Tekrar bir hayal kırıklığıyla kafamı sıraya gömdüm ve çaresizliğimi dindirmek istercesine uykuya dalmaya çalıştım. Fakat bu imkansızdı. Bu çaresiz aşkımı asla dindiremeyecektim..

Army-L-