Bölüm 1: Sahne

15 2 6
                                    

Sahne perdesinin ardındaydık. Tum sene çalışmış olduğumuz folklor gösterisi için hazırdan da fazlasıydık bence. Ama tabii ki heyecan vardı biraz , tamam gurur yapmayayım bayaa vardı . Her zamanki gibi gergin ortama girip birkaç espiri patlatıp ortamı yumuşatma umuduyla bizim 4 lü gruba girdim;
-Nabe...
-Ya bi siktir git Berke!! ,dedi Mert her ne kadar bozulsam da bunu belli etmedim bu gerginliğin içine bide kızgınlık eklersem kötü olurdu.
- Ne haliniz varsa görün, dedim.

E tabiki Kongre merkezindeyiz ve gösteri aham şaham olmak zorundaki verdikleri 3 lira boşa gitmesin değil mi? Hayır efenim biz burda heyecandan geberirken siz orda keyif çatarak bizi izleyemezsiniz diyordum içimden. O anda garip sesler duymaya başladım yani ne desem kifayetsiz çok tuhaf bi ses. Ve herkesin bunu duyduğuna da emindim hani ama hiç "ne oluyor lan" diye bi ses de gelmedi. O anda grup yanıma geldi. 3 kişi. Mert,İrem ve Merve ve hayalimde oluşan sahne geldi aklıma Mert yanıma yaklaştı ve "Noluyor lan?!" dedi.

Tam istediğim şeydi bu kesin bir olay vardı. " Bakalım mı?" dedim düz bir şekilde , "Nasıl?" diye atıldı Merve.
Yürüdüm aslında gösterinin başlaması için geri sayımın şimdiye kadar verilmesi gerekiyordu perdeyi açtım. "Ananı avradını soyunu sopunu bune lan?!" demem bir oldu e refleks sonuçta değil mi?

Adam, kadın, çocuk , eş ne varsa beti benzi atmış yeşil bir tona bürünmüşlerdi.
"Ananı satayım süper lan" dememle herkesin bana dönmesi bir oldu.
Arkama döndüğüm anda Mert,Merve ve İrem'in arkamda olduğunu farkettim;

-Ananı satayım süper lan! dedi Mert
-Bağırma lan , mal dedim. kısık sesle.

Merve noluyoz anlamında gözünü kırptı.
İrem , Merveye yaklaşıp birşeyler dedi ama o tuhaf seslerden birşey anlamamıştım.
"İcraate geçelim mi?" diye sordum.
"Haydi!" dedi Mert ve hemen perdenin arkasına geçtik ve velilerin ve çocukların kaçmaya çalıştıkları camlar ve yarı kırılmış kapıların oraya koşuyorduk ve tuhaf bir biçimde zevk alıyordum bu atmosferden. Koşarken İrem'e dönüp "Nasıl atmosfer ama?" dedim. Bana dönüp gülerek "Senin atmosfer zevkinin taa" dedi, devamını getirmezdi genellikle laflarının. Ve sonunda kapıların oraya ulaştık o zombi olduğunu düşündüğümüz şeyler koltuklardan geçemeyecek kadar dengesizlerdi yani çok uzaktılar bizden. Ben camdan atladım İrem de arkamdan atladı fakat Mert ve Merve kapıdan geçmeyi tercih ettiler..

Atlamaz olsaydım gerçekten benim bile hoşuma gitmeyen bir atmosfer vardı dışarıda , itiraf edeyim korktum. Ya şimdi nasıl anlatayım her yer yanıyordu binaların tepelerinden aşağı bulutlar yağmur yerine benzin dökmüş ve sanki yıldırım da hayvan gibi geçirmişti. Abarttım biraz evet ama harbiden cehennem gibiydi ya neyse bu hikayede rahat bir pozisyon bulamayacağımı biliyorum o yüzden şimdi karakterleri betimlemeye başlayalım hem karakteristik hem de dış görünüş olarak betimleyeceğim.
Zaman Dursun!!

Mert:Aslında çok efendi bir çocuktur kendisi fakat bu zombili şartlar onu değiştirmiş olacakki efendiliği yerini biraz patavatsızlığa bıraktı. Görünüş olarak ta kahverengi hafif dalgalı saçları var oval bir yüzü var biraz tombul bir yüzü var ama kendisi öyle değil. Fazla zayıf ve biraz da kısa 1 57 falan neyi söylemedim. Ha buldum gözlük takıyor ve ela gözleri var bu kadar.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 15, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Lanetli KapılarWhere stories live. Discover now