Kapıya vurulan yumruklarla uyandırıldığımda isteksizce uyuyakaldığım koltuktan kalkmış ve kapıyı açmaya gitmiştim. Gelenin birkaç hayran olduğu düşüncesindeydim, önceden bu tür bir şey yaşamıştık çünkü. Adresimizi bulmuş ve erken bir saatte kapımıza dayanıp ismimizi haykırmışlardı, olay birkaç fotoğraf çekimi ve sarılmayla sonlanmıştı.
Ama gelen sendin, bu da tüm ihtimalleri değiştirdi.
Göz altların mosmordu, yanakların çökmüştü, dudakların şişti ve saçların birbirine karışmış, giysilerin kırış kırıştı. Dağınıktın.
Biliyor musun, belimdeki ağrının sebebi bu görüntü olmamalıydı.
Yanımdan geçtin, ben yokmuşum gibi. Adımların düzensizdi. Kapıyı kapatıp sana baktım. "Ne yapıyorsun?"
Bana bakmadın, az önce uzandığım koltuğa yerleştin. Yanına gittim ve kolunu dürttüm. "Hey."
Gözlerini açmadın. Yorgun olabilirsin, Luke, ama bana bir açıklama yapman gerektiğini bilmeni isterim.
Ben senin eşinim, eşler böyle yapar.
poor michael ile geldim nabersiniz
uzun zamandır bir şey yayınlamıyordum özlemişim
spoiler: luke'a sövmeye hazır olun
