Ateşi Hatırla, Ağzı Bir Kül Ocağı Ağzımda

4.1K 216 196
                                    

bölüm şarkısı – yelawolf – devil in my veins 

 

bölüm 1 - yaşam yolumuzun ortasında karanlık bir ormanda buldum kendimi, çünkü doğru yol yitmişti


Derler ki, insan en çok neyden korkarsa bir gün, en büyük kabusuyla yüzleşmek zorunda kalır. Kyungsoo, en büyük kabusuyla, babasının kaderiyle yüz yüze geleceğini bilmiyordu; kafasında iç içe geçmiş düşüncelerinin onu ölmek isteyeceği bir noktaya ulaştıracağını da hesaba katmamıştı, aynaya baktığı vakit kırılmış yansımasında babasının siluetini görmek, bilgisayarın başına oturduğu vakit parmakları klavyenin üzerinde can çekiştiğinde, beyaz bir odanın tavanından sallanan bedeni ve ekranın ışığında bir daha yazamayacağını idrak edişi, ona hiç ummadığı bir şey yaptırmak üzereydi.

Do Kyungsoo, ruhuna ayaz tuttuğu gecenin ortasında, rüyasında siyah kanatların yanarak küle dönüştüğünü görmüştü, bir gece yüreğinin tam ortasına cehennem düşmüş gibi hissetmiş, korkuyla açılan gözlerinin ilk değdiği yer ise odasındaki tavan olmuştu. Terden ıpıslak olmuş kıyafetleri, saç dipleriyle öylece yatağında uzanıp, bir müddet tavanı izlediğinde ve gördüğü rüyayı hatırlamamak adına yanağını dişlediğinde, daha evvel de gölgeyi gördüğünü anımsayarak gözlerini sıkıca yummuş ve sanki gözlerinin arkasında kalan karanlığın içinde tüm korkularını ufalayacakmış gibi de açmamıştı kapaklarını. Daha önce de rüyasında duvarda beliren bir çift kanat görmüş, rüyanın anlamsızlığını ise gün ortası arkadaşının bahsettiği olay ve durumlardan ötürü kaynaklanabileceğine bağlamıştı. Şayet yine aynısı olmuş, sabahtan beri kafasını ütüleyen en yakın arkadaşının ağzından şeytanlardan ve şeytanın treninden başka hiçbir şey çıkmamıştı. Arkadaşının kendisiyle dalga geçtiğini düşünmüştü bir süre, Doktor Faustus'u modern bir hale uyarlamaya çalışıp, oyunu heyecan verici bir romana dönüştürmeye kararlıydı çünkü Kyungsoo, ancak yazamıyordu ve her zamanki gibi hangi yola ayak bassa bir süre sıkılıyor, elini attığı her şeyin darmaduman olacağı fikriyle geriye kaçıyordu. Şeytana ruhunu satan kişinin sebepleri hafif kalıyor, şeytanı ise kafasındakiyle birebir aynı yazmaya çalıştıkça başı ağrıyordu. Sonra bir de en yakın arkadaşının dilinden düşürmediği tren vardı. Batıl inanç, efsane, bir grup ergenin ortaya atıp da arka tarafta bol bol gülebilecekleri bir eşek şakası.

Başka seçeneği yoktu, onu rezil duruma sokacağı bir şaka bile olsa denemek istedi çünkü kimse en büyük kabusuyla her gece aynı yastığa baş koymayı, sabahın yedisinde kusmayı ve geri kalan tüm günü muazzam bir baş ağrısıyla geçirmeyi istemezdi. En büyük arzunun gerçekleşmesi karşılığında ruhundan vazgeçmek, şeytana ait olmak, bütün arka bahçelerden terk edilmek.

Do Kyungsoo'nun bir tren istasyonunun açık peronunda bulunmasının sebebi de buydu.

Sarı çizginin sadece bir adım ötesinde duruyordu. Üzerinde siyah bir kaban vardı, sayısız kez yüzünü saklama girişiminde bulunmuş olsa da burnunun ucu hala kızarıktı ve siyah atkısı hiçbir işe yaramıyordu. Evden çıkmadan önce eldivenlerini unuttuğu için ufak bir pişmanlık yaşıyordu; parmak uçları soğuktan kızarmış, tırnaklarının yanındaki deri ise kalkmak için elini uzatmıştı. Başını geriye attı ve derin bir nefes aldı. Aynı hızla dudaklarının arasından kopan sis ile yutkundu; istasyonda, bulundukları peronda onunla beraber sadece üç kişi vardı. Yer yer saçlarına düşmüş yağmur damlalarından dolayı kaşınan saçlarını parmaklarıyla rahatlatmaya çalıştığında, fark ettirmemeyi umarak onları izliyordu. Orta yaşlarında bir kadın, dudaklarını dişleyerek rayları izliyor; sol eliyle eteğinin üzerinde tuhaf bir ritim tutuyordu. Botları eskimişti, sarı saçları yamuk kesilmiş bir halde omuzlarında bitiyordu ve gergin bir havayla ne zaman saçlarına uzansa elleri, birkaç tel eskimiş botların üstüne düşüyordu. İnce bir hırka vardı üzerinde, üşüyor olmalıydı. İnce bir hırkadan başka hiçbir şeyi yokmuş gibi öylece raylara bakıyordu. Oysa ince bir hırkadan başka, bir de ruhu vardı. Beşinci peronda, gece yarısı trenini, şeytanın trenini beklemenin başka bir açıklaması yoktu çünkü.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 04, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ateşi Hatırla, Ağzı Bir Kül Ocağı AğzımdaWhere stories live. Discover now