1.Bölüm

31 0 0
                                    

Nereye gittiğimi bilmiyorum.

Yola çıktım ama adresi bile not almamıştım. Adresi tekrar almak için de arayıp rahatsız etmek istemiyordum.Bi kaç gündür zaten adamı bi hayli meşgul etmiştim. Bahsettiği semte yaklaşınca mecburen tekrar aradım.
-Şu durakta in, karşı çaprazda taksi durağı var. Taksiye bin telefonu taksiciye ver. Söylediği kafeye vardım, kafenin üçte biri dolu. Adamın adını bile bilmiyorum yüzünü de hiç görmedim ama  Yanında kırgızistanlı bi kadın olması gerekiyor. Kırgızistanlı japona benzer birini bulursam mutlaka onlar olacaktır.Tüm masalara göz gezdiriyordum. Yanında kırgız olan bi adam bi adam? Bulup yanlarına gittim. Kahvaltı yapıyorlardı. Çay söyledim kendime. Ben birşey sorarsam cevaplıyorlar, yüzüme bile bakmıyorlardı. Masada yedi tane son model telefon var ve hemen hemen hepsinin camlarında kırık veya çatlak var.  Adamın altında jandarma kamuflajı üstünde siyah T-shirt uzun boylu zayıf bi adamdı. Tahminimce kırklı yaşlarda. Karşısındaki kadına karıcım, aşkım diye hitap ediyordu. Tanıştırırken de eşim demişti. Muhtemelen doğrudur; kadının Türkiyede oturma izni alması için prosedür icabı evlenmiş olabilirler. Kadının ismi Meka, Meka'nında rahat bir otuz ikisi, otuz üçü vardır. Adamın ismi de Çınarmış. Ama ismi sanki Çınar değil gibi. Bence bu işi yaparken ki kullandığı takma ismi gibi bişeydir. Benim ismimi sormaya dahi tenezül etmediler. İyi ki de sormadılar ismimi bilmelerini istemem. Yani bir iş yapacaksak takma isim kullanmak daha güvenli olur. Neyse ki ismimi düşünmeye vaktim var ve kendim için istediğim ismi kullanabilirim. Kahvaltı bitince nihayet işle ilgili konuşmaya başladık. On yedi yıldır bu işi yapıyormuş. Bana sen ne zamandır bu işi yapıyosun neden kaldığın yerden devam etmedin de hiç tanımadığın birilerinden yardım istiyorsun? gibi sorular yönelttiler. Yalan söylemek zorunda kaldım çünkü bu işi hiç yapmadıysam hiç tecrubem yoksa beni denemek istemezler. Vakit kaybı olarak görürler. 
- İstanbulda kısa bir süreliğine bu işi yaptım; sınavlarım dolayısıyla bırakıp sınavlara hazırlandım. Bu süre zarfındada eski çalıştığım ekip dağıldı. Ailem İzmire taşındı. Dolayısıyla ben de İzmir'e gelmek durumunda kaldım. Eski iş arkadaşlarım hep İstanbulda.
- Bak birader, nesin kimsin bilmiyorum. Damdan düşer gibi yanımıza geldin. Senden nasıl faydalanabiliriz ne işimize yararsın?
- Sizin neye ihtiyacınız var abi?
- Bu masada gördüğün telefonların hiç biri çalmıyor. Evde kız çalıştırıyorum, hepsi evde oturuyor. Türkiye'ye para kazanmak için geldiler ve para kazanamadıkları için mutlu değiller ve ailelerine para göndermeleri gerek. Onları yanımda tutamayacağım; yakında kaçacaklar. Hatta kaçmalarına bile gerek yok, eşyalarını toplayıp teker teker gitseler durun diyemem. İnternette ki sitelerim ilanlarım patladı. Ben yeni açsam bile yarım saat kırk beş dakika sonra kapatıyorlar.  Bir arada duran telefonları sağ elimin işaret parmağını masaya iki defa vurarak:
- Ben bu telefonları çaldırtırım abi. Çok iddaalı girdim.
-Nasıl yapacaksın? Sana laptop getireyim istersen, internetten anlar mısın? İlanları nereye koyaacaksın? Sosyalmedyadan anlar mısın?Gibi heyecanla bir sürü soru sordular. Çok iddaalı girdiğim için inandılar. Onlar için bir an da umut olmuştum.
- Ben sosyal medya, internet uzmanı değil "Ciniyim" Yine çok damardan girdim.
- İlan için para istemiyorum, laptopta istemiyorum. Bu masada duran telefonlar zaten bilgisayar gibi.Evime gidip biraz dinlenip bu işi nasıl yapacağımı düşünmek, sonra da internet kafeye gidip yeni kullanıcılar açmak istiyordum. Kendi telefonumu bu işlere bulaştırıp ilerde başımın ağrımasını kesinlikle istemiyordum.Müsadenizle ben kalkayım eve gideyim.
- Daha yeni geldin nereye gidiyorsun? Hoşuma gitti istenildiğimi bilmek.
- Rahatsızlık vermiyim abi ilk günden. Eve gidip iş için çalışıcam.
- Kızlar gelmek üzereler, alışveriş yapıyorlar. Sende gel bizim evde çalışırsın.Beni çağırdıklarına evlerine kabul ettiklerine göre gereken güveni vermişim. Kızların gelmesini dört gözle bekliyordum.Nasıl göründüklerini güzeller mi müşterilerin beğenecekleri kalitedeler mi? Ben beğencek miyim?
- Kızlar nasıl abi, güzeller mi?
- Geldiklerinde görürsün.
Çınar abi kalkıp hesabı ödedi. Meka ve ben de arabaya doğru yürümeye başladık. Passat bir araba. Gelin arabası gibi süslenmiş. Arka camda Ç-M harfileri var. Çınar ve Meka. Çınar abi mahalle sakinlerinin ve ev sahibinin gözünü boyamak için yeni evli çift izlenimi vermiş. Bu yanıltmacası çok güzel, bana güven verdi. Demek ki risk olabilcek faktörleri bilip ona göre önlem alan biri. Kızlar da geldi sonunda.
- Nerde kaldınız bir saattir bekliyoruz. Telefonda geliyoruz diyeli bir saat geçti. Diyerek söyleniyor Çınar abi. Bu iki kız Naku ve Zadina. Nakuyu çok beğendim gülden bile güzel neredeyse. Bir iki gün daha görsem daha güzel olduğuna kanaat getirebilirim çünkü ben gördükçe seven güzel bulan biriyim, fiziği ten rengi gülle aynı.  Zadinada fena değil. Müşteriye gittiğinde reddedilip geri dönmez. İkisininde malesef Türk sevgilisi var ki olmasa da Çınar kahvaltı masasında otururken: "Benim tezgahımda çalışan bi adam çalışan kızımla bi ilişkisi kesinlikle olamaz. Daha önceden böyle bişeye yeltenen biri olmuştu yengene sor çocuğa ne yaptığımı. Yanlış anlama sen zaten öyle bişeyyapacak birine benzemiyorsun. Ben sadece kuralları bil diye söylüyorum. Ben bile kendi tezgahımdaki kıza ilişmiyorum."demişti. Adamın iş ahlakı var. İşine adapte olmuş biri. Ama yine de evde vakit geçirebilceğim bi kız olması beni çok mutlu ederdi. Eve geldik. Naku ve Zadinanın dışında Bir kızgızistanlı kız ve bir tanede çikolata var. isimleri Ayka ve  Fatima.Fatima Afrikalı sanırım. İlk defa siyahi bi bayanla aynı ortamda bulunuyordum. Kız zayıf ve pekte güzel değil. Oda agresif birine benziyor zaten eve misafir olarak gelmiş bugün yarın gidecekmiş.  Evde tüm beyaz eşyalar var ve sıfır. Yeni evli çiftin evi gibi ve benim eski evim gibi amerikan mutfakÇok hoşuma gitti bu ev. Ama bişey var ki herkesin yüzü asık, sanki her an patlayabilirler gibi.Sebebi kızların evde boş oturup birikimlerinin azalması olabilir. Buraya çalışmak için gelmişler ama para kazanmadan oturuyorlar. Ve kazandıkları parayı da gün gün harcıyorlar sebebi bu olabilir. Kızlar yemek hazırlamaya başlarken Çınarda bana iphone7plus verdi çalışmam için. İphone telefon hiç kullanmadım ama askere gitmeden önce abimle istanbul cevahir alışveriş merkezinin oyun salonunda teknolojik cihaz veren oyunu ilk oynamamda İphone tablet düşürmüştüm makinadan.  İlk oynadığımda düştüğü için bu kadar
kolay vermezler Tableti kesin Çin malıdır bozuktur yan sanayidir desemde hemen teslim ettiler tableti. Biraz kurcaladım kamerasına girdim ki ürün orjinalmiş. O gün diğer tabletleri de düşüreyim diye yaklaşık 150 lira para harcamıştım. İşten eve geldiğimde takip ettiğim türk ve yabancı dizileri tabletten izlemeye başlamıştım. O yüzden az da olsa aşinayım iphone'a.Çınar abi:
- Biran evvel başla saat geç olmadan.
Çok aceleye geldi bende biraz heyecan yaptım. Hızlı bi şekilde kafamda olan çalışma programını uygulamaya koymak için sosyal medyadan kullanıcılar oluşturdum ama diğer açılan hesaplara nazaran benim kullanıcı adımda daha güzel fotoraflarımda  Webteki sitelerin ücretsiz olanlarına ilanları koydum. Telefonda zaten kızların fotorafları vardı onları kullandım. Bi kırk beş dakika çalıştım üzerlerinde ama hiç birini aktif hale getirmedim. Hepsini birden aktif hale getirip diğer kullanıcılara ulaşmak istiyordum reklam yapmaya başlamak istiyordum. Bitirmeme az kala yemeğin hazır olması aynı ana denk geldi. Çınar:
- Nasıl gidiyor bişeyler yapabilcek misin?
- Yapamazsam gitmesini bilirim abi. Kaybedeceğimiz bişey yok. Elimden geleni yapıcam. Yemek yiyoruz ama ortamda o kadar gergin bi hava var ki. İki lokma bişey yiyip kalktım. Yiyeceğim yemeği haketmeden yiyormuş gibi hissettim. Bi kahve yapıp işime devam ettim. Eksik olduğunu düşündüğüm herşeyi tamamlayıp takipçi kasmaya başladım. Bütün zihnimi telefona verip, kafamı telefondan kaldırmıyordum. Elinde telefon olan herkese ulaşmak istiyordum.  Sigara kahve ve telefon. Telefonlar çalmaya başladı, ama benden dolayı mı bilmiyorum. Onların kıyıda köşede kalmış ilanlarından ya da eski müşterilerinden birileri de olabilir diye düşünüyorum. Telefonlara Meka bakıyor. Onun görevi müşterilerle iletişim kurup bilgilendirmek sorularını yanıtlamak. Türkçesi de çok iyi. Uzun zamandır Türkiyede. Ama diğer kızlar için aynı şeyi söyleyemem. Çok az türkçe biliyorlar hatta biliyorlar diyemem. Konum geldi. Çağırılan kızlar, Meka, Çınar ve ben arabaya bindik. Arabaya binsekte ne yolu izliyorum ne de nereye gittiğimizi, sadece telefona yüklenip ilanları yüksekte tutmaya çalışıyorum. Arayanların ilk bizim ilanları görmesini istiyorum. Naku ve Aykayı bıraktıktan sonra son sürat eve gidip kalan iki kızıda alıp başka bi yerlere götürdük. Gittiğimiz yerde bi müşteri Çınara: " Başka kız var mı? Eğer çalışıyorsa yanında ki de gelebilir."dedi.
- O yengen olur çalışmıyor.
- Eyvallah baştacısın, kusura bakma. Çınar meslektaşlarından yardım alıp iki kız daha alıp getirdi müşteriye. Bu yolla da az da olsa komisyonunu alıyor. Meka:
- Hangi konuma gideceğiz iki tane var. Birini erteleyip şuraya gidelim. Ayka çıkınca bunu oraya götürürüz diyerek kendi aralarında randevu tutuyorlar. İlk gece hiç durmadık sürekli hotellere evlere götürdüğümüz kızları alıp başka evlere ve hotellere götürüyoruz. Araba bi dolup bi boşalıyor.Fırsat buldukça kafelere gidip çay kahve içiyoruz. Meka da Çınar da çok memnun. "İşler bugün çok iyi" diyorlar. Gece bitmek üzere ama biz hala çalışıyoruz
. Çınar süresi dolan kızları tek tek alıp eve bırakıyor yatıp dinlenmeleri için. Ben de Osmangaziye yaklaşınca eve gitmek istedim. Evimi öğrenmelerini istemediğim için bi kaç sokak aşağıda bıraktırdım kendimi. Arabadan inerken yol parası istedim illa ki benim de bi faydam dokunmuştur, o kadar ilan için çabaladım bi tane bile olsa en azından yol parası istemeye hakkım vardı. 200 lira verdi Çınar.
- Yarın sakın geç kalma işe çok erken başlıcaz. Ne kadar erken başlarsak iş o kadar erken patlar. İki yüz lira verdiğine göre en az bin lira kazandırmış olmalıyım. Sabah altı buçuğa geliyordu. Bi kaç hafta öncesine kadar bu saatte işe giderdim. Bu durakta Dolmuş beklerdim. Şimdi bu saatte mesaim bitti. Olsun yine çalışıyorum sonuçta bu da iş. Hem hep burda bu işi yapacak değilim. Bu sadece bir araç.Biraz para biriktirir alışveriş yaparım. Cebime üç beş milyar para koyarım. Zaten o kadar biriktirceğimi de hiç zannetmiyorum.Hep yapılacak bi iş değil bu. Moralim bozuk can sıkıntısından bi maceraya atıldım sadece. Bu işten geçimimi sağlamak gibi bi amacım yok. Bu sınavları kazanamadığım için kafamı dağıtıp tekrar işe güce konsantre olabilmem için; o kadar. Uyudum, tavanı izleyerek uyudum..
Telefon sessizde olduğu için hiç bi aramayı duymamışım.  Çınar beş sefer aramış. Aradım hemen- Abi uyuya kalmışım yoksa erken gelecektim. - Tahmin ettim, uyuya kaldığını tahmin ettim kardeşim. Hadi gel hemen gelirkende başla basmaya. Dişlerimi fırçaladım, kahvaltı yaptım, kahve içtim, sigara içtim, duş aldım. Yola çıktım. Bucaya yaklaştığımda aradım Çınar abiyi.
- Gelirken bişey lazım mı abi eve yaklaştım.
- Sen gel yeter.
Eve vardım öyle de geç kalmamışım, herkesin yeni uyanmış hali vardı. Kızlar evi toparlıyor,
biri bulaşıkları yıkıyor. Yerlerde tertemiz.  ben kırgızistanlıları suriyeliler gibi bi millet olarak düşünüyordum şimdiye kadar. yanılmışım. aykada zadinada nakuda kaliteli insanlar giyimlerinden bile belli ediyorlardı. şimdi paran olur ama giydiğin kıyafetler sanki sana ait değilmiş gibi emanetmiş gibi durur giydiklerin pahalı da olsa ama bunlar hem kaliteli giyindiği gibi hem de her giydikleri yakışıyor. Tertemizler ve çok güzel kokuyorlar. Yüzlerinde de anadolu insanı havası yok sanki doğma büyüme İzmir, İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşamışlar izlenimi veriyorlar. Bugün herkesin keyfi yerinde gibi ve evdeki Afrikalı Fatima hariç diğer kızlar gözümün içine bakıp gülüyorlar. Allah Allah sebebi ne olabilir ki? Biri değil hepsi öyle. Arkamdan bişey konuştukları kesin. Ama ne konuşmuş olabilirler ki? Beni hiç tanımıyorlar. Oturdum televizyon izliyorum bi yandan telefondan King of thieves diye bi oyun var onu oynuyorum. Ayka bana çay getirdi. Sigara yaktım, kafamı kaldırıp küllük aradım Naku hemen anlamış olsa gerek küllük getirdi, küllük getirmeleri çay getirmeleri çok hoşuma gitti ama kızlar hala bakıp tebessüm ediyorlar.. Türkçe bilseler soracaktım ama soruma yanıt alacak kadar bilmediklerini biliyordum. Ama bana böyle hizmet ettiklerine göre kötü bişey olmasa gerek. Çok merak ettim neye güldüklerini ama sormadım. Benim kafamda sadece iş var. Bugünde dün ki gibi iş olacak mı? Evde kahvaltı yaptığım halde burda tekrar kahvaltı yaptım ama fazla yemedim. Maksat evdeki herkesle birlikte aynı anda acıkıp aynı anda yemek yemek. Zayıflamayı da hiç istemiyordum. Herkes çok rahat evde. Ama benim üstümde bu ortama yabancı olduğum için olsa gerek bi gerginlik var. Yaptığımız iş çok ciddi bi iş. Keşke arkadaşlarımdan birisi de benim yanımda burda olsaydı. Hiç bi işe yaramasına gerek yok sadece tanıdık bir yüz görmem kafi. Bu işlere hiç karışmadan önce tanıdığım bir yüz. Ama kimse kabul etmez burda olmayı hatta bilseler böyle bi işe girdiğimi arkadaş sayım azalır. Ama benim burda olduğumu bilen benim gerçek dostlarım makarasına burda olduğumu sınavlarımın kötü geçtiği için kendime macera aradığım için burda olduğumu anlar ama sert bir dille de uyarır burda olmama bi şekilde engel olurlar. Gerçi bende inanamıyorum böyle bi yerde olduğumu. Rüyamda görsem inanmazdım. Aslında şimdi buraya gelebilcek hatta severek gelebilcek biri var. Hatta ben işi bıraksam ben olmadığım halde bu işe devam edecek liseden bi arkadaşım var; Erdoğan. İlk müsait bi zamanda onu buraya çağırmalıyım. Hem Erdoğan biraz deli,hiperaktif, komik, çok konuşup baş ağrıtan bi tip. Benim ciddiyetimi bozup gülmemi sağlayabilir gerginliğimi ortadan kaldırabilir. Sinirlendirirse beni rahatça küfür de ederim alışkın benim küfürlerime. Oda bana eder bazen çok sinirlendirirm kendisini. Ben geleli daha bir gün olmuş yanımızda kalmalarına müsade etmeyebilirler. Ev zaten kalabalık. Ben yine de çağırırım Erdoğanı kabul etmezlerse beni de etmesinler. Canımın sıkıntısı geçti zaten. Başımı da belaya sokmaya gerek yok,erdoğanla beraber bende giderim, bi yandanda canım burda biraz daha kalmak istiyor. İlanları güncellemeye ve takipçi kasmaya başladım tüm medya hesaplarından. Google Chromda sekmelerden sekmelere
girip, her dakika sosyal medya uygulaması değiştiriyorum. Bu telefon gerçekten tam bi makina.Dün kullandığımdan daha hızlı kullanmaya başlamışım telefonu. Ben uyurken beynim İphone kullanma antrenmanı yapmış sanırım. Yirmi dakikaya kadar tekrar telefonlar çalmaya başladı. Çok geçmeden konumda geldi, sonra işler yine patladı. Dün arabada "Lazginka - Madina" diye bi şarkı çalıyordu sürekli ve repaitteydi. Ama Çınar abi bugün arabesk açmıştı ve üç dört kere dinlemeye dayanamayıp dünü hatırlatıp ben açtırdım bugün şarkıyı. Biraz apaçiye kayan bir parça ama arabesk dinlemekten iyidir. Bu Kırgızca bi şarkı sanırım. Arabakiler dans edip el çırpıyor gülüyorlar. Çınar abi de her fırsatta direksiyonu elinden bırakıp ellerini çırpıyor. Meka ile Çınar Organizasyoncu herkesin bi görevi var. Kimin hangi saatte hotelden çıkacağını planlayıp olası erken çıkan bi kız olursa onları da hesaba katıp son sürat  izmirin her caddesinden sokağından geçiyorduk. Bu gece de herkes çalıştı, hemde çok çalıştı. Gece bitti herkes odasına çekiliyordu yavaş yavaş. Çınar ve meka yanıma geldi.
- Yaptığın icraatler ortada işe böyle devam edersek 10 güne kadar borçlarımız biter düze çıkarız.. Diyerek 500 lira verdi. - Herkes zamanında alır parasını, zamanında almazsa işe olan şevki kaçar senin ki biraz eksik ama idare et çok borç var onlar bitince senin kazancında düzene girer. Ben kimseye patronluk yapmadım yapmam da. Yapsaydım eğer şimdi altımdaki araba için Rent a car'a para ödemezdim bu eve de kira ödemezdim. Kimseyi yarı yolda bırakmadım bırakanlar kendi gitti. Sende bizi yarı yolda bırakma. Seni de işini de sevdik.  Yaptığın icraatler ortada dediğine göre ve beş yüz lira aldığıma göre bugün ben çok iş yaptırmışım. Hatta içimden bi ses bugün kazanılan tüm paralar yapılan tüm işler senin sayende oldu diyordu. Bu da demek oluyor ki Erdoğan'ı rahat rahat çağırabilirdim. Bu gece eve gitmeyip burda kaldım. Naku kanepeyi yatak haline getirip temiz çarşaflar serdi. Yastığa temiz yastık kılıfı taktı, kalbimi fethetti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 27, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aslında Şimdi BurasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin