Selam
Genel olarak final yapmayıp devam etmemi istediniz bende yeni kitap yaptım.Eğer ileride birisi ilk bunu okuyorsa, ilk My Distand Moon Light 'ı okumasını öneririm.
.Yeni bir başlangıçın hayatımız için hep iyi olacağını düşünürüz ya da bazen tam aksini. Yeni hayat, yeni arkadaşlar ve yeni olan birçok şey. Fakat insanlar yeniyi sevmelerine rağmen eskiyi de özlemez mi?
Eski yaşantısı kötü olan biri eskiyi özlemez, mesela ben. Çocukluğumdan beri olduğum şehir benim için ne anlam ifade ediyor? Ya da sizin için çocukluğunuzdaki eviniz ne ifade ediyor?
Benim için hep bir üzüntü, her yıl aynı renk olan karanlık duvarlar, sadece birkaç kez oturulan yemek masası, anne ve babamın kavgalarından korktuğumda sığındığım yatağımın altı. Bunların hepsi benim için bir hayal kırıklığı.
Doğru düzgün aile sevgisi ile büyümemek ne demek bilir misiniz? Hep çocuk kalmak demek, hep içinizde sevgiye muhtaç kalmak demek. Ailemden aldığım sevginin yetersizliğini hep kendim doldurmaya çalıştım.
Bir kez okuldan çıkınca mutlu bir şekilde sürpriz hazırlamak için mutfağa girdiğimde ben sadece 12 yaşındaydım. O küçük yaşıma rağmen akşama annem ve babam için bir yemek hazırlamaya çalışmıştım, yemek dediğime bakmayın sadece makarna yapmıştım. O yaşımdaki uğraşımın sonucu bir hiçti çünkü o gece ne annem ne de babam gelmemişti. Belkide hata bendeydi, koydukları ufak notu görmemiştim.
Her ne olursa olsun ailemi seviyordum, aile sonuçta. Diğer çocuklara imrensemde seviyordum. Ben ne kadar sevsem de, bunu göstersem de onlardan hiçbir karşılık anlamamıştım ve yanlızdım.
Tabi daha sonra hayatıma bir güneş gibi Taehyung girdi, hiç bilmediğim sevgiyi hissettirdi, hasta olduğumda ilgilendi, benim için endişelendi. Belki de yeni hayatım bu yüzden daha iyi olacak çünkü her zaman yanımda Taehyung olacak.
Teyzemle birlikte okul transfer işlerini halletmiştik, Taehyung'un okuluna almıştım transferi fakat aynı sınıf değildi. Yeni hayatımda teyzemle birlikte kalacağım için oda alışverişine çıkmıştım. Yeni hayat dedim sonuçta her şey yeni olmalı çünkü en ufak bir şey bile bana geçmiş kötü anılarımı hatırlatıyordu. Teyzemde yalnızdı, 26 yaşında güzel bir kadındı iyi bir işi ve evi vardı, tabi birde sevgilisi. Sevgilisi ile birkaç gün önce tanışmıştım ve gerçekten iyi biriydi ve kesinlikle ciddi düşünüyorlar.
Taehyung hiçbir yeri bilmediğim için benimle birlikte gelecekti ve ben şu an onu bekliyordum, uzaktan geldiğini görünce el salladım, yine o güzel gülümsemesi ile geliyordu. O gülümseme için bile hayatıma devam edebilirdim.
"Sevgilim~" sevimli bir şekilde konuşarak bana sarıldığında onun hakkında en sevdiğim şeylerden birinin kesinlikle kokusu olduğunu tekrar anlamıştım. Bir insan nasıl bu kadar her şeyi ile harika olabilir aklım almıyordu.
"Taehyung-ah nereye gitmeliyiz?"
"Bir mağaza var oraya gidelim, odanı kendi seçimime göre mi düzenlesek? Ya da yeni giysiler alacak mısın?"
"Öncelikle odayı ortak düzenleyelim, giysi almak için başka bir gün gidelim mi?"
"Olur, okul üniformasını aldın mı?"
"Aldım, cidden güzelmiş."
"Sana yakışacağına eminim."
El ele tutuşup metroya bindik, bu kadar kalabalık olacağını tahmin etmiyordum, oturacak yer yoktu. Hemen bir yere tutunmaya başladım. Alışık değildim metroya sürekli düşecek gibi oluyordum ve Taehyung beni tutuyordu. Bir süre sonra daha da kalabalıklaştığında adamlar adeta üstüme çullanmaya başlamıştılar, rahatsız oluyordum bu kadar temas ile. Taehyung anlamış olacak ki beni köşeye çekip elleri ile etrafımı sardı böylelikle kolları ve bedeni sayesinde hiçkimse yaklaşamıyordu.
Taehyung'u seviyordum, onun bu narin düşünmeleri, bana zarar vermeyişi, beni üzmemesi hoşuma gidiyordu.
Vardığımızda Taehyung elimi tutup önden ilerlemeye başladı, mağazanın birine girdiğimizde ilk olarak yataklara bakmaya gittik, teyzem ve annemler para verip istediğimi almamı istemiştiler, böyle olunca bende harcayacaktım.
Taehyung bir yatağa oturup üstünde zıplamaya başladı ve garip garip test etme çabalarına girdi, bu hali beni güldürüyordu.
"Bak iyiymiş bu yatak." yanına oturmam için işaret yaptığında oturdum, ve iyiydi. Mağaza kalabalık değildi daha doğrusu bizim olduğumuz kısım, bir anda Taehyung beni yan bir çekilde yatırıp bana bakmaya başladı ikimizde aynı şekilde yatıyorduk ve ben telaşlanmıştım çünkü her an biri görüp yanlış anlayabilirdi.
"Taehyung ne yapıyorsun?"
"Yatağı test ediyorum aşkım."
"Yatarak mı?"
"Yatakta yatmayacak mısın? Nasıl test etmeliydik?"
"Neyse bu iyi işte alalım."
Birçok şeyi almıştık ve eksik bir şeylerim olduğunu sanmıyordum son kez mağazayı gezerken Taehyung yanımdan kaybolduğu için ona bakınıyordum çocuk gibiydi.
Hala ararken bir çadırdan ses gelmişti, bilin bakalım bu kimin sesi?
Tabi ki Taehyung'un sesiydi, çadırdan kafasını uzatıp gel işareti yapması ile etrafa bakındım bir amca bize ters ters bakarken bir çocuk annesine 'bak anne abla ve abi evcilik oynayacaklar' demişti.
Çadırın içine girip Taehyung'un kafasına vurduğumda masumca bana bakıyordu, hadi ama böyle bakarken ben ona nasıl kızayım?
Vurduğum yeri öptüğümde gülümsedi. Çadırda durduğumuz süre boyunca öpüp durmuştu beni, burda öpme nedeni ise dışarıda öpemiyormuş.
Taehyung ile eve geldiğimde ayrılmak istemiyordu, benimde istediğim söylenemezdi.
"Bize gelsen?"
"Sonra Taehyung, hem yarın okulda görüşeceğiz."
"Tamam o zaman öpücük ver."
Öpüp gitmesi için el salladım ve içeri girdim, aldıklarımız yarın ben okuldayken gelecekti duş alıp Chorong'u aradım ve uyudum.
Sanırım yeni hayatıma baya alılıyorum.
~
Umarım beğenmişsinizdir 😍
Öpüldünüz 💕❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Moon Light ♡ ~ Kim Taehyung
FanfictionMy Distand Moon Light texting'inin 2. Kitabı (texting değil)