22. Vaveyla ♠

98K 4.2K 391
                                    

Derin’in siyah ve asi saç tutamları, sevdiği adamın lacivert kazağıyla örtülmüş göğsüne yayılmıştı. Bronz elleri ise tam kalbinin üzerindeydi. Donuk yüz hatlarına şimdiye kadar gördüğüm en huzurlu ifade yer edinmişken, Sezgin de en az onun kadar huzurlu görünüyordu. Sarılmamış olsa da burnu Derin’in saçlarının içinde, onun kokusunu soluyarak uykusunun derin sularında yü- züyordu. Sezgin’in bir büyü yüzünden Izabelle’e bağlı olduğunu bilmesem onları iki sevgili sanabilirdim, ama değillerdi. O halde bu manzaranın izahı ne olabilirdi ki?

“Yok artık!”

Ateş’in salona hızlı girişine eş zamanlı olarak ortamı dolduran sesi dikkatimi dağıttığında koluma çarparak yanımdan geçip gitti. Uyuyan Sezgin ve Derin’in başında dikildiğini hissetmekten öte tahmin edebiliyordum.

“O açılmayan uykunu sikeyim Sezgin, kalksana lan!”

Sözlü tacizden öte fiziksel olarak da rahatsız edilen Sezgin huzursuzca kıpırdanırken, Derin hızla gözlerini açıp olan biteni anlamak istercesine etrafına bakındı. Saniyeler sonra kedi görmüş fare misali sıçrayarak kalktı ve koltukta dizlerinin üzerinde doğruldu. En az benimki kadar şaşkın bakan gözleri Ateş’in ve uyanmaya çalışan Sezgin’in üzerinde gidip geldiğinde bulunduğu durumdan utandığını anlayabiliyordum.

“Ne işin var lan benim yanımda?”

Bir tekmeyle Sezgin’i yere düşürürken, şaşkınlığını örtbas eden öfkesi gün yüzüne çıkmakta gecikmemişti.

Yerle temasının ardından acı dolu inlemesini takip eden ahlaksız bir küfür savurdu Sezgin, elini beline götürüp yerde doğrulduğunda uykuya doyamamış, çerçevesi kızarık açık kahve gözlerini Derin’e kilitledi.

“Kafayı mı yedin kızım?! Ne diye atıyorsun beni koltuktan?” “Asıl kafayı yiyen sensin be! Ne işin var senin benim yanımda?”

Sezgin zar zor ayağa kalktı ve birkaç adım geriye doğru sendeleyerek tekli koltuğa bıraktı kendini, salon fena halde alkol kokuyordu.

“Göğsümde yatan muhtarın karısı Hatice’ydi zaten,” derken gözünün birini kısarak kelimeleri yaya yaya konuşmuştu.

“Uyku hali,” diye konuştu Derin, elinin birini havaya kaldırıp izah etmeye çalışarak. “Uykumun ağır olduğunu biliyorsun.” Cümlesinin sonuna doğru sesi alçalırken koyu renkli gözleri kısıldı ve kaşları çatıldı. “Iyy! Bir de küp gibi içmişsin ya.”

Sezgin orta ve baş parmağı yardımıyla şakaklarına masaj yap- maya başladı, kendine gelemediği rahatlıkla anlaşılıyordu. Kısa süreli sessizlikten sonra Ateş’in sabırsız nefesini takip eden karakteristik sesi duyuldu.
“Ne işin vardı Derin’in yanında? Tekrar sormayacağım.” Sezgin kafasını arkaya yaslayıp elini saçlarından geçirdi. Gözlerini yumduğunda söyleyeceklerini düşünüyor gibiydi. Hoş, tam olarak kendinde olmayan vaziyetiyle cevap verebilecek olması bile muammaydı.
“Sabah senin evden çıkarken işi olduğu için Izabelle yanımızdan ayrıldı. Derin’i eve bırakıp bizim mekâna gittim. Yeni içki karışımları hazırlanmış, onları deneyeyim derken ayarı fazla kaçırmışım. Eve zor attım kendimi, sızarım diye paspasın altına anahtarı bıraktım. İçeri girdiğimde birisi arkası dönük uyuyordu, o kafayla Izabelle sanıp girdim yanına. Derin olabileceğini tahmin bile etmedim, çünkü hiç salonda uyumazdı.”

HİS 🔥 +18 (Yeniden Yayınlanıyor)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora