insan ne ile yaşar??

153 30 61
                                    

Sisin ortasında ince ince yağan beyaz yağmurun havayı bir örümcek ağı gibi çiziklerle bölmesine rağmen hiçbir şeyi nasıl olup da gözden kaçırmadığını anlayamıyordu...

'Ne ben herhangi birine benziyordum, ne de herhangi biri bana benziyordu. Ben, tek başımaydım, onlarsa, hep birlikteler' derdi içinden uzaktan izleyen gözlerle dünyayı..

Dünya, ne olduğu bilinen dünya, yasalara uyan dünya, kaymak üzereydi. Eskiden şu vardı, bu vardı; ama şimdi...
Gemi de gitmişti.


Meleğin göreviyse oldukça basitti.
İnsanda ne var? öğrenmeliydi.
İnsana ne verilmemiştir ve hepsinden önemlisi, insan ne ile yaşar?

💠💠💠💠💠💠💠

Tarlanın ortasında uyanmış, üstelik çırılçıplak bir başına kalmıştı. Evvelce insanca ihtiyaçları hiç bilmez soğuğu, açlığı hiç tanımazken bir anda insan oluvermişti.
Karanlık çöküyordu ve bu ıssız yerde onu ilk öldürecek şeyin ne olacağını düşündü bir süre..

Rüzgardan kaçmak için Tanrı'nın kilisesine sığınmak istedi. Kapısı kapalı olduğundan sadece sırtını yasladı
Birden yolda elinde bir çift çizmeyle yürüyen ve kendi kendine konuşan adamı gördü. İnsan olduktan sonra ilk kez bir ölümlüye rastlıyordu; yüzü meleğe korkunç geldi, ve hemen başını çevirmesine sebep oldu. Adam kendi kendine konuşuyor, kara kışın soğuğunda ne giyeceğini, karısını ve çocuklarını nasıl doyurabileceğini düşünüyordu. O anda aklından şunlar geçti: " ben soğuktan ve açlıktan ölmek üzereyken bu adamın bakması gereken zavallı bir ailesi var. Bana yardım edecek hâlde değil."
Adam meleği görür görmez suratı yine asıldı. Daha da korkunçlaştı, yanından yürüyüp geçti. Melek ümidini kaybetmek üzereydi. Görevini tamamlayamadan ölmek istemiyordu.

Sonra öbür yandan bir adamın daha geldiğini gördü. Bu adamı bir türlü tanımlayamadı; deminkinin yüzünde ölüm vardı, oysa şimdiki capcanlıydı ve Tanrı seçilebiliyordu bu yüzde.

Adam içinse durumlar fazla karışıktı; Kiliseye doğru baktığında meleği gördü. şaşırdı, belki diri belki ölü ama çıplaktı. Oturduğu yerde kıpırdamadan türbeye yaslanıyordu. Adam dehşete kapıldı 'biri onu öldürmüş, elbiselerini almış ve oracıkta bırakmış' diye düşündü.
cesedi görmemek için yolunu değiştirdi. Biraz ilerledi ve arkasına baktı. Ceset artık türbeye dayanmıyor, sanki gözleriyle onu izliyor yani kımıldıyordu.
Telaşla yoluna devam etmek istedi ancak sonra vicdanı sızladı ve yolun ortasında durdu 'napıyorsun chanyeol?' dedi kendi kendine. 'Adam belki çaresizlik içinde ölüyor, sen ise aptallık ediyorsun. Ahh chanyeol yazıklar olsun sana...' geriye dönüp meleğe doğru yürümeye başladı.

Kitabı beğendiğseyiz oy verip yorum yazmayı unutmayın 💪(థิ👄థิ 💪).

Naabot mo na ang dulo ng mga na-publish na parte.

⏰ Huling update: Mar 21, 2018 ⏰

Idagdag ang kuwentong ito sa iyong Library para ma-notify tungkol sa mga bagong parte!

Var Olmayan Ülke (Chanbaek)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon