part one; after all

16.6K 883 382
                                    

Asla sözünde duramayan bir insanım sanırım.

Ama dayanamadım.

Umarım severek okursunuz ve bölümleri heyecanla beklersiniz

@suzmina 'ya ithafen

"Ah, Chaeyoung bunları nereye koymalıyım?"

"Onun yeri en arka raf."

"Bana başka bir iş bulalım ben yapamıyorum çiçeğim." Genç isyan edercesine konuşunca Chaeyoung ensesine bir tane geçirdi.

"Kendine gel koca oğlan, yağcılık yapma."

"Ama benim güzel kardeşim bana kıyamaz değil mi? Şu son 7 çiçeği de sen yerleştirsen?"

"Jungkook, işine dön."

Suratını buruşturarak elindeki saksıyı rafa koyan gence bakarak gülümsedi kız.

3 yıl. Tam 3 yıl önce almışlardı onu yanlarına. Annesi vefat ettikten sonra açtıkları çiçekçi dükkanına kamyonet ile ilk çiçeklerini taşırken görmüşlerdi onu. Daha doğrusu, yaptığı kazayı görmüşlerdi.

O gün Jungkook hafızasını kaybetmişti. Chaeyoung ve babası onu evlerine almış, ailelerinin bir ferdiymiş gibi davranarak onlara alışmasını sağlamışlardı. Ve Jungkook hatırlayana kadar da böyle sürecekti.

Genç biliyordu onların gerçek ailesi olmadıklarını, fakat onlara minnettardı ve onları kendi ailesi gibi görmek istiyordu.

Diğer saksıyı üst rafa yerleştirirken tek eliyle hasır şapkasını tutuyordu düşmesin diye. Son çiçeği de yerine koyup kızın yanına gitti ve elini omzuna attı. "Ben işimi yaptım güzelim, şimdi izninle biraz yemeğe gömülmek istiyorum."

"İki dakika yemeksiz dursan ölürsün çünkü." Chaeyoung gencin kolunu omzundan iterken söylendi.

"Yemek yemek istediğim için bile azar yiyorum. İnanamıyorum sana Chae." Jungkook arkasını dönüp giderken söylemişti.

"Ha bu arada, babam diğer çiçekleri de getiriyor, yemek yedikten sonra uyuyamazsın."

"Zaten her şeyi ben yapayım."

"Söylenme, birazdan gelir babam."

Jungkook kızın söylediğini duymazdan gelerek çiçekçinin arkasındaki daireye girdi ve mutfağa adım atmasıyla tezgahtaki tabağı kapıp masaya koştu. Yemeğini iştahla yerken içeri giren adam ile genişçe sırıtarak başıyla selam verdi. Chaeyoung'un babası da eliyle selam verip tezgaha yaslandığında Jungkook konuştu. "Diğer çiçekleri getirdiyseniz ben onları yerleştirmeye gideyim." Bitirmiş olduğu tabağı kaldırıp lavaboya koyarken adam başını sallamıştı. "İyi olur."

"Ben geldim çiçeğim. Kaç kasa var?"

"Söylersem yapacağını hiç sanmıyorum. Şu kasayı alıp yerleştir önce." Chaeyoung Jungkook'un eline ilk kasayı tutuştururken konuşmuştu.

Jungkook sırayla çiçekleri yerleştirirken nereden hatırladığını bilmediği bir şarkı mırıldanıyordu.

Hepsini bitirip tulumunu düzeltti ve ellerini birbirine vurarak "Bunu da bitirdim!" Diye heyecanla bağırdı.

Arkasını dönüp diğer kasayı da almak için adım atmışken, ona dehşet dolu bakışlarla bakan bir adam gördü. Bir süre ondan gözlerini ayırmadı. Fakat karşısındaki, gözlerini kaçırmaya pek de hevesli değildi. Boğazını temizleyerek başını başka tarafa çevirdi ve ikisine de şüpheci bakışlar atan Chaeyoung'a karşılık omuz silkerek diğer kasayı aldı.

spring day +jikookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora